Polis muhbirine tahliye
Edirne'de Ağustos ayında Kapıkule Sınır Kapısı'ndan ülkeye giriş yapan otomobilin arka tamponunda ele geçirilen daralı ağırlığı bin 52 gram gelen amfetamin maddesi ile ilgili hakkında dava açılan K. S. isimli kadın ilk kez hakim karşısına çıktı. Bulgaristan'da kaçakçılık yapan rakip grubun kedisine kumpas kurduğunu ayrıca Bulgar polisine muhbirlik ileri süren K. S. oy çokluğu ile tahliye oldu.
Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık K. S. (51) ve avukatları katıldı.
'Paraya ihtiyacım yok'
Tercüman aracılığıyla savunma yapan K. S.
adlı kadın, uzun yıllardır ticaretle uğraştığını belirterek, 'Paraya ihtiyacım
yok. 51 yaşındayım ve çocuğum yok. İyi para kazanıyorum. Narkotik madde ile hiç
uğraşmadım. Satın almadım, satmadım. Bir gramını dahi gözümle görmedim' dedi.
'Polis teşkilatına yardımcı oluyorum'
Yaklaşık 18 yıldır gönüllü olarak,
Bulgaristan polis teşkilatını yardımcı olduğunu ifade eden K. S., 'Türkiye'ye
yolculuk yaptığımdan dolayı bana ne derlerse o konuda yardımcı olmaya
çalışıyorum' dedi.
K. S., sözlerinin ardından mahkeme heyetinin 'Sivil bir vatandaştan ne konuda
yardımcı olmasını istiyorlar?' sorusuna ise '(Sınırda kaçak mal taşıyanı, çok
mal taşıyanı görürsen bildir) diyorlardı' şeklinde yanıt verdi.
'Tarım ilacı ve klima
gazından çok para kazanıyoruz'
Türkiye'den tekstil ürünleri, tarım
ilacı, klima gazı ve temizlik malzemeleri alıp, bunları Bulgaristan'da
sattığını ifade eden K. S., 'Benim bir grubum var. Ana işimiz tekstil ve tarım
ilacı. Klimalar için gaz alıyoruz. Çocuk bezi, deterjan gibi ürünler alıyoruz.
Özellikle tarım ilaçları ve klima gazından çok para kazanıyoruz' dedi.
'Rakip grubu ihbar ettim, zarar
gördüler'
Son iki yıldır Bulgaristan'da benzer işi
yapan rakip bir grupla sıkıntılar yaşadığını aktaran K. S., 2018 yılında
kendisinin rakip grubun getirdiği kaçak ürünleri mali polisine ihbar ederek bu
ürünlerin yakalanmasına ve getiren kişilerin malın değeri kadar yüklü miktarda
ceza almalarına neden olduğunu ifade etti. Yaptığı ihbarlara ilişkin
fotoğrafların, Bulgar polisi ile yazışmalarının Türkiye'de yakalandığında el
konulan cep telefonunda kayıtlı olduğunu belirten K. S., işbirliği yaptığı
Bulgar polisinin kendisini diğer grubun kendisine zarar verebileceği konusunda
uyardığını ifade etti. K. S., aracının tamponunda ele geçirilen uyuşturucu
madde için 'Bu yaşadıkları zararlardan dolayı uyuşturucuyu benim aracıma
koydular. Onların koyduğuna çok eminim' dedi.
'Tatile giderken arabamı evin önünde
bıraktım'
Ağustos ayında Türkiye'deki bir tatil
beldesine bir haftalığına tatile geldiğini ifade eden K. S., 'Tatil yapacağım
yere otobüsle gittim. Bir hafta kaldıktan sonara otobüsle geri döndüm. Bu süre
zarfında sahibi olduğum üç aracım da evin önünde park halindeydi. Türkiye'ye
gelip gittiğim aracım da oradaydı' dedi. Türkiye'de yaptığı tatilden geldikten
sonra olay günü acil siparişlerini almak için kendi aracıyla Edirne'ye gelmek
için yola çıktığını anlatan K. S., Türkiye'ye giriş çıkış yaparken zaten
aracının sürekli X '“ Ray taramasına gönderildiğini ve arandığını ifade ederek,
'O gün de bilgisayar X '“ Ray'e yönlendirdi. Ben rahattım. Rahat bir şekilde
eşyalarımı boşalttım. Uyuşturucuyu eğer ben koymuş olsaydım, o sırada rahat bir
şekilde kendim de alırdım. X '“ Ray'den sonra görevli sanki kendi koymuş gibi
bir saniye içinde gitti, oradan uyuşturucuyu çıkarttı' dedi.
'Bana komplo kurdular'
Uyuşturucu maddeyi ilk kez gümrükte
gördüğünü ve çok şaşırdığını ifade eden K. S., o anda Bulgaristan'da kendisini
uyaran polis şefini aradığını belirterek, 'Emniyet amirini aradım. (Sen beni
uyarıyordun. Ben fiziksel bir saldırı beklerken, onlar tampona madde
yerleştirmiş) dedim. Rakip grubun patronlarının kendisine komplo kurduğunu
ileri süren K. S., 'Onlar darbe yiyince işler bana döndü. Bulgaristan'da
arkadaşlarım olduğu için beni Türkiye topraklarında bu duruma düşürdüler. Bunu
bana komplo kurarak yapmışlardır, suçsuzum' dedi.
'Zula yok'
K. S., ayrıca iddianamede arka tamponda
uyuşturucu maddenin bulunduğu yerde zula olduğunun yazıldığını ifade ederek,
'Öyle yazılmış ancak herhangi bir zula yoktur. Öylece uyuşturucu maddeyi
bırakmışlar' dedi. Rakip grubun patronlarına ve şoförlerine ilişkin,
Kapıkule'deki kaçakçılık ile mücadele görevlilerine bilgi verdiğini ifade eden
K. S., 'Benim ihbarım üzerine iki şoför yakalandı ve kaçak telefonlar ele
geçirildi' dedi.
Tutukluluk halinin devamı istendi
K. S.'nin savunmasının ardından duruşma
savcısı mütalaada bulunarak; sanık K. S.'nin üzerine atılı suçun niteliği,
suçun cezasının asgari ve azami sınırları ve sanığın Türkiye'de ikamet
adresinin bulunmayışı göz önüne alınarak sanığın tutukluluk halinin devamını
talep etti.
'Müvekkilim bir kaçakçı grubunun başı'
Sanık K. S.'nin avukatı, müvekkilinin
kaçakçı olduğunu belirterek, 'Hatta kaçakçı grubun başıdır. Ama Bulgaristan
gümrüğüne yönelik kaçakçıdır. Yaptığı çalışmalarla diğer gruba büyük zararlar
vermiştir. Yaptığı ihbarlar kayıtlı değildir çünkü amaç bu ihbarlardan para
kazanmak değildir. Müvekkilimin maddi durumu, yaşı ve sosyal durumu itibariyle
bu uyuşturucu maddeyi taşıyacak kastı olamaz' şeklinde konuştu.
'Görevli uyuşturucuyu kolayca çıkarıyor'
K. S.'nin diğer avukatı da müvekkilinin
aracında uyuşturucu olduğu şeklindeki ihbarın çok detaylı olduğunu ifade
ederek, 'İhbarda bulunan kişi çok ayrıntılı ihbarda bulunuyor. İhbar
Bulgaristan'da yapılmıyor. Çünkü bizim yasalarımızda uyuşturucu naklinin cezası
daha ağır. Ayrıca uyuşturucu miktarı büyük gözükmekle birlikte maddenin parasal
değeri yok. Bu uyuşturucu çok kolay ve ucuz üretilebilen bir uyuşturucudur'
dedi. Sanık avukatı ayrıca uyuşturucu maddenin zula tabir edilen bir yerde
olmadığını ifade ederek, araçta arama yapılırken tamponun sökülmediğini ve
gümrük personelinin uyuşturucu maddeyi elini tampona sokarak kolayca
çıkardığının arama görüntülerinde yer aldığını ifade etti.
'Bulgaristan'daki polis şefi dinlensin'
Sanık avukatları ayrıca, sanık K. S.'nin
ismini verdiği Harmanlı polis şefinin adli istinabe yoluyla beyanına
başvurulmasını ve K. S.'nin el konulan telefonundaki rehber ve mesaj
dökümlerinin yapılarak tercüme edilmesini talep etti. Sanık avukatları, ele
geçirilen uyuşturucu maddenin içinde yer alan narkotik maddelerin ve bu
maddelerin yüzdelerinin ne kadar olduğu yönünde Adli Tıp Kurumu'ndan ayrıntılı
rapor aldırılmasını da talep etti.
Heyet arama görüntülerini izledi
Sanık avukatlarının savunmalarının
ardından mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi. Aranın ardından mahkeme heyeti,
gümrükte kaydedilen K. S.'nin aracının aranmasına ilişkin görüntüleri içeren
CD'yi izleyerek tutanağa bağladıklarını açıkladı. Heyet, uyuşturucu maddeyi
gümrük görevlisinin eliyle çıkarttığını tutanağa geçtiklerini belirtmesinin
ardından kararını da açıkladı.
Oyçokluğu ile tahliye
Heyet, sanık K. S.'nin yurtdışı çıkış
yasağı ve imza atma şeklinde adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliyesine
oyçokluğu ile karar verdi. Heyet ayrıca, sanık avukatlarının K. S.'nin
telefondaki rehber ve mesajların incelenmesi ve Adli Tıp Kurumu'ndan uyuşturucu
maddenin içeriği ve niteliği yönünden rapor aldırılması taleplerini kabul
ederek, ilgili yazışmaların yapılmasına karar verdi.
Olay
Edirne Narkotik Suçlarla Mücadele Şube
Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar kapsamında Bulgaristan vatandaşı K.
S.'nin sürücülüğünü yaptığı Bulgaristan plakalı otomobil ile yurda uyuşturucu
madde geçireceği yönünde bilgilere ulaşıldı. Ağustos ayında sürücülüğünü K.
S.'nin yaptığı Bulgaristan plakalı otomobil, Türkiye'ye giriş yapmak üzere
Kapıkule Gümrük Sahası'na geldiğinde X '“ Ray taramasına sevk edildi. X '“Ray
aramasının ardından narkotik detektör köpeği Maske ile de aranan aracın tampon
kısmında, bir pakette daralı ağırlığı 1 kg 52 gram gelen ve uyuşturucu olduğu
değerlendirilen toz madde ele geçirildi. Toz madde üzerinde test kiti ile
yapılan ön inceleme sonucunda ise maddenin amfetamin olduğu tespit edildi. Olay
ile ilgili başlatılan soruşturma kapsamında ifadesi alınan K. S., suçlamayı
kabul etmeyerek, Edirne'den temizlik malzemeleri alıp Bulgaristan'da satarak
kazandığını ifade etti. K. S., aracına konulan maddenin kendisine kumpas kurmak
için konulmuş olabileceğini ileri sürdü. K. S. çıkarıldığı adli makamlarca
'Uyuşturucu madde ticareti yapma' suçundan tutuklandı. Aynı suçtan hakkında
dava açılan K. S.'nin TCK'nın 188/1 maddesi gereğince 20 yıldan 30 yıla kadar
hapis ve 2 bin günden 20 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılması
isteniyor.