Patlayıcı deposuna 'esastan ret'

Uzunköprü ilçesine bağlı Saçlımüsellim köyünde kurulması planlanan ancak Edirne İdare Mahkemesi'nce imar planı değişikliği iptal edilen patlayıcı deposu için depo sahibi şirketin karar iptal İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'ne yaptığı istinaf başvurusu esastan reddedildi.

Patlayıcı deposuna 'esastan ret'
TAKİP ET Google News ile Takip Et


Özel bir şirket tarafından Edirne'nin Uzunköprü ilçesi Saçlımüsellim köyüne yapılmak istenen patlayıcı deposuyla ilgili imar planı değişikliği Edirne İdare Mahkemesi'ne taşımıştı. Mahkemenin iptal ettiği plan değişikliği kararını bu kez şirket İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'ne istinaf başvurusu yaptı. Ancak bu başvuru esastan reddedildi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca Uzunköprü ilçesi Saçlımüsellim Köyü Demircili Çiftliği mevkii 1697 ve 1698 parsel nolu taşınmazlarda 737 m2 alanlı 140 tonluk patlayıcı madde depolama amaçlı olarak yapılan 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı ile 1/5.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin iptaline karar veren Edirne İdare Mahkemesinin bu kararının iptali için şirket ve bakanlık İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü İdare Dava Dairesine istinaf başvurusunda bulunmuştu.

Hukuksuz değişiklik iddiası

Avukatları Bülent Kaçar aracılığıyla davada müdahil olan Uzunköprü Çevre Gönüllüleri Derneği'ne, Uzunköprü Kent Konseyinin ve Trakya Platformu da destek vermişti. Dernekk yönetimi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın hukuksuz plan değişikliklerinin kanuna aykırılığı bir kez daha yargı kararı ile hüküm altına aldığını iddia etti.

Zorunluluk bulunmalı

Dernek yönetim kurulu adına yapılan açıklamada 'İstinaf mahkemesi kararı ile Trakya tarım toprakları üzerinde tarımsal faaliyet dışında hiçbir faaliyete izin verilmesinin mümkün olmadığı sabitleşmiştir. Trakya'nın ve Türkiye'nin tarım topraklarında yapılmak istenen her tür plana karşı Edirne İdare Mahkemesinin verdiği iptal kararı onaylayan ve hukuken perçinleyen İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü İdare Dava Dairesinin istinaf talebinin reddine dair kararı emsal niteliktedir. İstinaf talebinin reddi kararında mahkeme; (...planlama alanının 95 hektar gibi büyük bir alanı kapsadığı dolayısıyla çevre düzeni planında gösterilebilecek büyüklükte olduğu halde çevre düzeni planlarında değişiklik yapılmadan alt planlarda plan yapımına gidilerek planların kademeli birlikteliği ilkesine aykırı hareket edildiği, planlanan alan, ister 5403 sayılı yasaya isterse 3083 sayılı yasaya tabi olsun iki durumda da tarım alanının tarım dışı kullanımı için '˜zorunluluk' bulunması gerektiği halde dava konusu plan yapılırken bu yönde bir araştırma yapılmadığının görüldüğü, bu minvalde patlayıcı üretim ve depolama alanı ile ilgili yer seçiminin hangi kriterlere göre araştırma yapılarak belirlendiğine dair plan açıklama raporlarında bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, sadece ilk derece mahkemesi ara kararı üzerine müdahil tarafından verilen cevapta, bir kaç yer belirtilmek suretiyle araştırma yapıldığına dair beyan bulunduğu ancak bunu kanıtlayacak bir belgenin dosyada yer almadığı, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinde planların ayrıntılı etüt, analiz, araştırma, sentez vs. sonucunda hazırlanması gerektiği halde yatırım yapacak firmanın doğrudan belirlediği yerle ilgili hazırladığı plan açıklama raporu üzerinden kurum görüşleri alınmak suretiyle plan yapılmasının planlama ilkelerine aykırı olduğu,  bölgenin su toplama havzası içinde ve özel orman komşuluğunda bulunduğu görüldüğünden plan yapılırken bu açıdan da gerekli etüt ve araştırma yapılması gerektiği halde bu yönde de bir araştırma ve inceleme yapılmadan hazırlanan planlarda, planlama ve şehircilik ilkelerine, kamu yararına ve mevzuata aykırı plan yapıldığı tespit edilmiştir...)diyerek Edirne İdare Mahkemesi'nin 05.03.2018 tarih ve E:2017/14, K:2018/238 sayılı kararına karşı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yanında davaya katılan müdahil şirket tarafından yapılan istinaf talebinin reddine karar vermiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, plan değişiklikleriyle 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ve 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun üstüne çıkılamayacağını kamu yararına aykırı davranılamayacağını umarız bu kararla çok iyi anlamıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının görevi şirketleri gözetmek değil doğa, çevre ve kentlerimizin korunması konusunda koruma kültürünü uygulamaktır.Trakya bölgesinin ana fonksiyonu tarımsal faaliyetlerdir. Trakya'nın tarım toprakları Tarımsal Sit Alanı ilan edilmelidir. Trakya'ya dayatılmak istenen hukuksuzluğa ve doğa talanına karşı tüm haklarımızı kullanarak doğamızı, topraklarımızı korumaya devam edeceğiz' denildi.

Bakmadan Geçme