Marka kent olmalıyız
Mercan Şirketler Topluluğu Sahibi Tolga Mercan, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle basın mensupları ile basın toplantısı ve yemekte bir araya geldi. Mercan, programın sonunda basın mensuplarına pasta sürprizi gerçekleştirirken, toplantıda ise Edirne ve ekonomisi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Edirne'nin marka kent olması amacıyla önerilerini sunan Mercan, Edirne ve ilçelerinde gerçekleştirmeye devam ettiği yatırımları da açıkladı.
Mercan Şirketler Topluluğu Sahibi Tolga Mercan, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle basın mensupları ile bir araya geldi. Volkswagen Mercan'da düzenlenen toplantıda basın mensupları ile bir araya gelen Tolga Mercan, toplantının ardından basın mensupları ile katıldığı yemekte özel bir sürpriz gerçekleştirdi. Mercan, basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nün, güne özel hazırlattığı pasta ile kutladı.
Toplantıya
basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayarakbaşlayan
Mercan; 'Çalışan gazetecilerimiz, her zaman için 10 Ocak'ta mühim açıklamaların
olduğu Valilikte, Kaymakamlıkta, kurumlarda bulunurlar. O yüzden biz, 10 Ocak
tarihinden ayrı bir tarihte sizleri buraya davet etmek istedik' ifadelerine yer
verdi.Mercan Şirketler Topluluğu'nun Mercan Ticaret Ltd. Şti., Mercan Sat. ve
Dağıtım Tic. Ltd. Şti., Mercan Hızlı Tüketim Ltd. Şti., Mercan Prof. Sınai
Ürün. Tic. Ltd. Şti., Mercan Sat. ve Ser. Hiz. Tic. Ltd. Şti., Zirve Radyo
Televizyon Yayıncılık ve Tic. A.Ş. ve Tan-Mer Pazarlama ve Tic. Ltd. Şti.'den
oluştuğunu açıklayan Mercan; 'Ülkenin farklı bölgelerinde hizmet veren
şirketlerimiz var' dedi.
Ekonomiyi
bir gemiye benzeten Mercan;'Biz, o geminin içerisindeyiz. Bu geminin içerisinde
olup da '˜beni ilgilendirmez' diyemezsiniz. Bir kriz varsa tüm sektörler için
geçerlidir. O yüzden var olan krizler, bir sektörü daha az, bir sektörü daha
fazla etkiler. Örneğin; gıda işleri 2018 yılında yüzde 15 artışla kapattı. Ama
otomotiv yüzde 35 eksiyle kapattı. Bunun olması da çok doğal. Piyasada eğer dalga
varsa, o dalga geminin her yerini etkiliyor. '˜Ben etkilenmedim' diyen doğru
söylemez. Ancak bunun oranları farklıdır' sözlerine yer verdi. 2018 yılındaki
krizden otomotiv sektörünün çok etkilendiğini söyleyen Mercan; 'Çünkü
Dolar'daki yukarı aşağı doğru inişler, insanlarda ne yapabileceklerini
şaşırttı. Normalde kendi planlarını çok daha uzun yapabilen insanlar, kendi
planlarını yapamaz hale geldiler. Çünkü faiz oranları yukarıya çıktı. Bu da
uzun vadeli kredilerin maliyetlerinin 2-3 katına çıkardığı için insanlar borç
altına giremediler. Uzun vadede baktığımızda daha yatay, krizi dinginleştiren
bir yöne doğru ilerleyecektir' dedi.
'ÖTV indirimi devam etmeli'
30
Mart'ta sona erecek ÖTV indiriminin otomotiv sektörüne yardımcı olabileceğini
söyleyen Mercan; 'ÖTV indirimi yapılmadan önce Eylül ve Ekim ayında satış
rakamları Türkiye'de çok geriledi. ÖTV sektöre yardımcı oldu. Çünkü sektör
neredeyse çökme noktasına kadar geliyordu. Mart ayına kadar devam etmesi,
insanların da bu krizlere alışması, yüksek faizin aşağıya doğru gelebilmesi
insanları tekrar tetikleyecektir. Faiz rakamları aşağıya indikçe ihtiyacı olan
insanlar satın almaları yapacaktır. Yaptıkça da piyasa dengeye oturacaktır. 30
Mart'ta kadar bunun devam etmesi çok güzel. Ama 30 Mart'tan sonra da devam
etmeli. Ama bunların kademesi değişebilir. ÖTV indirimi, doğru teşhisin bir
sonucudur. Eğer hiçbir şey yapılmasaydı var olan otomotiv sektöründe birçok
insan yılbaşında '˜stop' ederdi' ifadelerine yer verdi.
'Konkordato Kanunu değiştirilecektir'
Krizde özellikle Dolar cinsinden borcu olan insanların çok
daha fazla etkilendiğini söyleyen Mercan; 'Eğer siz Euro, Dolar cinsinden uzun
vadelerle kredi alırsanız ciddi borçlanırsınız. Borcunuz bir anda 2 katına
çıkabilir. Serbest piyasa böyle bir şeydir. Bunu da kontrol edemezsiniz. Bizde
yüzde 45 paramız değer kaybetti, Rusya'da yüzde 27 oldu. Dünyanın diğer
yerlerinde de böyle. Sadece Türkiye'ye özel bir şey değil. O yüzden Dolar ve
Euro borçlu şirketlerin birçoğu borçlarını ödeyemez hale düştüler' dedi. Konuşmasında
Konkordato Kanunu'nu hatırlatan Mercan; 'Şu anda konkordato ilan ettikleri
zaman otomatik olarak devlet güvencesi altına giriyorlar. Devlet, insanların
iflas etmesini engellemek amacıyla bu kanunu çıkarmış olabilir. Ancak bunun
uygulamasına bakıldığında namusuyla iş yapan, alın teriyle çalışan insanların
da bu kişilere mal verdikleri ve verdikleri için de bu parayı tahsil
edemediklerinden dolayı battıkları da çok barizdir. Konkordato Kanunu'nun doğru
uygulatıldığına inanmıyorum. Çünkü uygulamada devletin, mağdur olan insanları
düşünerek hareket etmesi gerekir. Konkordato Kanunu'nda mağduriyet vardır, bir
yanlıştır. Yakın gelecekte bunun da düzgün bir şekilde değiştirileceğine ve bu
mağduriyetin görülerek yeni şekle geleceğine inanıyorum' sözlerine yer verdi.
'Geminin tamamına bakmamız lazım'
Araç
satışlarının bir önceki yıllarla kıyaslanamayacağını açıklayan Mercan; 'Geçen
yıllarda borçlanma rakamları 1.10-1.20 civarındaydı. Şimdi ise 2 civarında
rakamlar var. Kredi kullanacakların maliyetleri otomatik olarak yukarı
çıkacaktır. Araç fiyatları da Dolar/Euro kurundan dolayı yukarı çıktı. Bunlar
olacak. Sonuçta domatesin, patatesin kilo fiyatı dahi arttı. Sadece bir sektör
etkilenmiyor. Geminin tamamına bakmamız lazım. 2018 yılında Türkiye pazarı, bir
önceki yıla göre yüzde 48 küçüldü. Bundan sonra ne kadar küçüleceğini bilemem.
Burada karar verici devlet politikalarıdır. Vergileri bizim kontrol edebilme
şansımız yok. Ama bu vergiler, insanların cebinden çıkan para olduğu için çok
önemlidir. Çünkü onlar, o parayı vermeden sizin aracınızı alamıyorlar. Vergi
kalemi önemli bir konudur' dedi.
'Kurumlar vergisi yüzde 80 olmalı'
Ekonomisi
sağlıklı ülkelerden vergilerin yüzde 80'inin vergi daireleri tarafından
kurumlardan toplandığını belirten Mercan; 'Şirketler, vergi beyannamelerini
hazırlarlar, vergi dairelerine verirler, arkasından da ne kadar para
kazandıklarını belirterek vergilerini öderler. Bu durum, gelişmiş olan
toplumlarda yüzde 80'in üzerindedir. İsveç'ye yüzde 90'lara yakındır. Dolaylı
vergiler ise çok daha küçük bir yer tutar. Ama maalesef bizim ülkemizde
kurumların ödemiş olduğu vergiler doğru bir şekilde tahsil edilemediği için
dolaylı vergiler üzerinden yürünür. Türkiye'de kurumlar vergisinin, total vergi
sistemi içindeki gelire katkısı yüzde 20'lerdedir. Olması gereken yüzde 80'dir.
Böyle olunca da bu gelir, otomatik olarak sigara, akaryakıttan elde edilecek.
Sonuçta birisinin doğru vergi ödemesi lazım, onlar da kurumlardır. Burada
devleti bir yere kadar hatalı buluyorum. Sonuçta bir yerden sonra o gelire
ihtiyacı var. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bir çatışma, güvenlik zafiyeti
varken bu kadar paraya ihtiyacınız olduğu bir yerde kurumlardan doğru tahsilat
yapılamayınca sonuçta akaryakıt olarak alınıyor. Ben devlete sorumluluğumu
bildiğim için geçen yıl Edirne vergi şampiyonuydum. Şahıs olarak1 milyon TL'ye
yakın vergi verdim' ifadelerine yer verdi.
'Marka şehir olmalıyız'
Mercan
Şirketler Topluluğu'nun Edirne'ye karşı sorumluluğu bulunduğunun farkında
olduğunu söyleyen Mercan; 'Edirne'de yapılması gereken işler olduğunu
düşünüyoruz. Edirne deyince insanların aklına ciğer ve Selimiye geliyor. Edirne
sadece Selimiye ve ciğer midir? Bugün Edirne'de yaşayan insanların kaç tanesi
ciğer yiyor? Ama Edirne'ye gelenler bizi sabah akşam ciğer yiyoruz sanıyordur.
Son zamanlarda Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın turizme çok önem
verdiğini görüyorum. Recep Gürkan, turizm konusunun pazarlanmasını genel
anlamda iyi ele aldı. Sadece ciğer değil, ayçiçeği, Edirne peyniri var. Edirne
peynirinde müthiş bir fırsat var. Edirne Beyaz Peyniri gibi zihinlere kazınmış
bir değerimiz varken bunu Ezine'ye kaptırmadık mı?' dedi.Edirne ve bölgesinin
gelirle ilgili sıkıntıları bulunduğunu söyleyen Mercan; 'Bunlara da yardımcı
olmak lazım. Edirne merkezde, Keşan'da, Uzunköprü'de de en fazla iş Ticaret ve
Sanayi Odaları'na düşüyor. Valilik'ten birisinin gelip, '˜Al sana para' demesini
beklememiz gerekiyor. Biz ne yaparsak yan yana gelirsek olacak. Ticaret ve
Sanayi Odaları da bunun içerisinde olup vizyon verdikleri durumda '˜olmaz' diye
bir şey yok. Edirne'nin ürünleri var. Pirinç üretiminin yüzde 45'i bizim
bölgemizden çıkıyor. Edirne Pirinci dedikleri zaman katma değer sağlanırsa
harika olur. O zaman marka şehir olur. Marka olmaktan başka şansımız yok'
sözlerine yer verdi.
'Otonom araçta Türkiye birincisi olduk'
Trakya
Üniversitesi'nin Edirne için büyük bir nimet olduğunu söyleyen Mercan;
'Edirne'nin gelişimi ve ekonomisi için büyük bir nimet. Müthiş bir ekonomi var.
Bunların hepsi Edirne'mizin potansiyelidir. Öğrencinin kimseye zararı yoktur.
Keşke 100 bin öğrenci olsa. Biz de Edirne'nin var olan değerlerini tanıtmak
istiyoruz. Mercan Şirketler Topluluğu olarak gittiğimiz her yerde Edirne'yi
anlatıyoruz. Edirne'nin değişime de ihtiyacı var. Sadece standart bakmamak
lazım. İnsanların kendilerini yenilemesi lazım. Geçtiğimiz Mayıs ayında sadece
yapay zekâ algoritmalarının kullanıldığı ve mini otonom araçların yarıştığı
'˜OPENZEKA MARC 2018' yarışmasında Trakya Üniversitesi ve Mercan Şirketler
Topluluğu işbirliği ile geliştirilen otonom araç birinci oldu. Bu teknolojik
yarışmada bizim desteklediğimiz mini otonom aracımızın birincilik ödülü alması
hem bölgemiz hem de şirketimiz adına ayrı bir gurur kaynağı oldu. Bu yarışmada
aldığımız birincilikle bu sene yapılacak '˜Autoshow'da final yarışmasını
gerçekleştireceğiz. Biz de bu teknolojik
yenilikleri yakından takip eden bir şirket olarak bölgemize önemli katkılar
sağlayan üniversitemizi ve gençlerimizi destekleyerek ne kadar isabetli bir
karar aldığımızı gördük' dedi.
'Dünyada ilk kez Edirne'ye geldi'
2012
yılında '˜Volkswagen' Avrupa Servis Kalite Ödülü'nün ilk kez Almanya dışında bir
ülkeye verildiğini söyleyen Mercan; 'Dünyada ilk kez bu ödül Edirne'ye geldi.
Kolay bir olay değil. Bizim için gurur kaynağı oldu' ifadelerine yer verdi.
2018 yılının Kasım ayında Edirne'de çok ciddi bir sel felaketinin meydana
geldiğini söyleyen Mercan; 'Şirketimizin bulunduğu bölge civarında köylerimiz,
otomotiv firmalarımız, hastanemiz ve hastanemizin olduğu cadde civarında maddi
kayıplar ve hatta can kayıpları yaşandı. Bu felaketten şirketimizde etkilendi.
Şirketimizin servis departmanı komple sular altında kaldı. Edirne, civar il ve
ilçelere hizmet verdiğimiz Volkswagen servis bölümümüzün tüm teknik ekipmanları
sular altında kalarak çalışamaz hizmet veremez hale gelmiştir. Tüm
ekipmanlarımızın zarar görmesi sebebiyle yapılan hasar tespit çalışmalarıyla bu
hasarların tedavi sürecinde 3 ay gibi bir süreye ihtiyaç varken; şirketimizin
tüm imkânları kullanılarak ve çalışanlarımızın özverili çalışmalarıyla 15 gün
gibi kısa zamanda faaliyete geçmeyi başarabildik. Gururla söylemek isterim ki;
servis departmanımız da A '˜dan z '˜ye her şeyi neredeyse sıfırdan inşa ettik,
servis içerisinde bakım-onarım beklerken sel felaketine maruz kalan müşteri
araçlarını ve bunun yanında sıfır araçlarını teslim almayı bekleyen
müşterilerimizin tüm mağduriyetlerini hiçbir masraftan kaçınmadan gidermiş
bulunmaktayız' dedi.
Keşan'a 1 milyon TL'lik yatırım
Keşan
Volkswagen Mercan Servis Bölümü'nü artan müşteri sayısı doğrultusunda 1 milyon TL
yatırımla büyütmek amacıyla başladıkları ek servis inşaatını da bitirmek üzere
olduklarını açıklayan Mercan;'Mercan Şirketler Topluluğu,hem Edirne, hem de
Türkiye'nin birçok yerinde yatırımlarını büyütmeye ve geliştirmeye devam
edecektir. Ülke çapında birçok sektörde yatırımları olan Mercan Şirketler
Topluluğu'nun teknolojiye ve geleceğe yaptığı yatırımlar artarak devam
edecektir' sözlerine yer verdi. Mercan, açıklamalarının ardından basın
mensupları ile bir araya geldiği yemekte özel bir sürpriz gerçekleştirerek, '10
Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kutlu olsun' yazılı pasta ile basın mensuplarının
gününü kutladı.
Bakmadan Geçme





