Lalapaşa'da kanola balı yükselişte

Sarı çiçeklerle bezeli Trakya tarlaları, sadece görsel bir şölen sunmakla kalmıyor, aynı zamanda doğadan gelen eşsiz bir lezzetin üretimine de zemin hazırlıyor. Bölgenin zengin toprakları, artık arıcılıkta da çığır açan bir bitkiye ev sahipliği yapıyor.

Lalapaşa'da kanola balı yükselişte
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne’nin Lalapaşa ilçesinde yaklaşık yirmi yıldır arıcılıkla uğraşan Önder Uzdur, kanola bitkisinin sağladığı avantajların sadece çiftçiyi değil, arıcıyı da sevindirdiğini dile getiriyor. Uzdur’a göre bu bitki, içerdiği yüksek protein oranıyla arıların gelişimine doğrudan katkı sağlıyor.

Kanola çiçeği, sahip olduğu yoğun polen ve nektarla arılar için adeta bir şifa kaynağı. Özellikle kraliçe arıların yumurtlama kapasitesini artıran bu besin, kovanların üretkenliğini önemli ölçüde artırıyor. Artık sadece yağ üretiminde değil, arıcılıkta da yıldızı parlayan kanola, Trakya’daki arıcıların gözbebeği haline gelmiş durumda. Uzun yıllardır arıcılıkla iç içe yaşayan Önder Uzdur’un kanola ile ilgili deneyimleri, sürdürülebilir ve doğayla uyumlu üretimin dikkat çeken örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.

Uzdur’un anlattıklarına göre, “doğanın hediyesi” olarak nitelendirilen kanola bitkisi, arıcılıkta adeta oyunun kurallarını değiştirmiş durumda. Nisan ayının başlarında çiçek açmaya başlayan kanola, ay sonuna kadar arılara bolca besin sağlıyor. Bu dönemde arıların gelişimi hız kazanırken, koloniler daha güçlü hale geliyor. Uzdur, 150 ila 200 arı kovanıyla yürüttüğü üretimde, bu bitkinin sağladığı avantajları net bir şekilde gözlemlediğini belirtiyor. Kraliçe arıların daha fazla yumurta bırakmasıyla birlikte kovanlardaki yavru gelişimi artıyor, bu da bal üretimini doğrudan etkiliyor.

Kanolanın yaz aylarında değil, ilkbahar yağmurlarından faydalanarak geliştiğini belirten Uzdur, bu özelliğiyle kuraklığa karşı dayanıklı olduğunu ve bu nedenle çiftçiler tarafından giderek daha fazla tercih edildiğini söylüyor. Bölgede geleneksel olarak yetiştirilen ayçiçeği yerini yavaş yavaş kanolaya bırakırken, arıcılar bu değişimden oldukça memnun. Tarla sahipleri ve arıcılar arasında oluşan bu karşılıklı fayda, her iki tarafın da kazançlı çıkmasını sağlıyor.

Uzdur, son 10 yıldır kanoladan düzenli olarak bal elde ettiklerini belirtiyor. Karaçalı ve ayçiçeği ballarının yanı sıra, şimdi Trakya arıcılığında kanola balı da kendine kalıcı bir yer edinmiş durumda. Mayıs ayının ortalarında yapılan hasatla süzülen bu özel bal, yaklaşık bir haftalık dinlendirme sürecinin ardından kıvam kazanıyor. Zamanla fındık ezmesini andıran kremsi bir yapıya ulaşan kanola balı, rengiyle de dikkat çekiyor; donduğunda beyazlaşıyor, berrak bir görünüm alıyor.

Son birkaç yılda Türkiye’nin farklı şehirlerinden bu bala olan ilgi artmış durumda. Kanola balı, sadece yerel pazarlarda değil, artık ülke genelinde tanınan ve aranan bir ürün haline geldi. Hem lezzetiyle hem de sağlık açısından sunduğu faydalarla tüketicilerin dikkatini çeken bu doğal ürün, Trakya’nın yeni markası olmaya aday.

Edirne’nin Lalapaşa bölgesinde üretim yapan arıcılar, bu yılın ilk kanola balı hasadını 15 Mayıs’ta gerçekleştirecek. Yüksek verim beklentisiyle tarlalarda ve kovanlarda hummalı bir hazırlık süreci sürerken, kanola balının önümüzdeki dönemde çok daha geniş kitlelere ulaşması bekleniyor. Ebru Yıldız Günenç

EBRU YILDIZ GÜNENÇ

Bakmadan Geçme