Köy enstitüleri örnek olmalı

Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı ekonomist Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, 1930'lu yıllarda Türkiye'nin insan kaynağını yetiştirme konusunda köy enstitülerinin kurulmasıyla ciddi adımlar attığını belirterek, 'Bence dünyada pek çok ülkeye örnek olabilecek ve bizimde ülke olarak çok iyi anlamamız gereken bir dönemdi' dedi.

Köy enstitüleri örnek olmalı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne Kent Konseyi'nin düzenlediği Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşunun 100'ncü yılı nedeniyle düzenlediği Egemenlik Toplantılarının ilki Devecihan Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. 'Cumhuriyet döneminde iktisadi gelişmelerin' ele alındığı toplantıya konuşmacı olarak ünlü ekonomistler katıldı. Trakya Üniversitesi'nden Prof. Dr. Salih Uzunoğlu, Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu ve ekonomist Mert Yılmaz'ın konuşmacı olarak katıldığı toplantıda, 1930'lu yıllarda kurulan köy enstitüleri ve halk evlerinin önemi vurgulandı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Edirne Kent Konseyi Başkanı Ziya Gökerküçük, 'Bu yıl kent konseyin ana maddesi, mahalle meclisleri gibi gözüküyor. Mahalle meclislerini kurmak demek meclis olmak hali demektir. İlk meclisin 100 sene önce açıldığını hepimiz biliyoruz, peki 100. yıla geldiğimizde kuran irade sanırım şöyle düşünüyordu. 100 yıl sonra bu topraklarda herkesin yönetimlere katıldığı, özgürce fikrini söylediği çoğulcu bir demokrasi olması gerekirdi, öyle düşünmüş olmalılar ama bugün bunun olmadığını gördük, bu nedenle daha temele inerek meclis olmanın neden olmadığını, bugüne kadar eksik kaldığımızı, bundan sonra neler olabileceğini tartışmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 100. Yılında egemenlik toplantıları dün, bugün, yarın başlığı altında yedi tane toplantı düşündük. Neden egemenlik? Egemenlik farklı algılanabiliyor bugün meclisimizin TBMM bile işlevsiz hale gelmesi bir soru işareti, bugünlere acaba doğru mu geldik ve bununla ilgili sorular sorduk kendimize, bu sorulan cevaplarını bulmaya çalışacağız yani bu neden böyle oldu, nerede hata yaptık. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini nasıl bir toplumsal yapı kabul etmiştir, kurucu idare tarafından verilen birçok hak neden kullanılamadı, yurttaşımızın katılımı neden sağlanamadı, ülkemizde ki temsili demokrasi katılımcı demokrasi haline neden getirilemedi, ülkemizde yurttaşların, yerellerde kentlilerin, mahallelerde mahallelinin yönetimlere taşınması, kararlarda söz sahibi olması temsiliyetten öte gerçek katılıma neden dönüşemedi? 100 yıl sonrasını da düşünmek zorundayız, o zaman 100 yıl sonrasının daha güzel daha iyi bir ülke olması için neler yapmalıyız? Bu egemenlik toplantılarımızın amacı biraz da bu, katılım her zaman olduğu gibi yeterli olmayabilir ama Cumhuriyet kurulurken de yeterli değildi. Bugün daha iyi günlere gelmek içinde bu azınlık yeterlidir' ifadelerine yer verdi.

Cumhuriyetin ilk yıllarında ekonomi

Toplantıda ilk söz alan Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı ekonomist Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında gerçekleşen kalkınma hamlelerini anlattı. Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'nin kendi kendine yeten bir ülke olmadığına değinen Aslanoğlu, 1930'lu yıllara gelindiğinde bunun tersine bir kazanıldığını belirtti. Aslanoğlu, 'Tekstilde yüzde 80 kendi kendimize yeterli hale gelmişiz, şekerde yüzde 14 olan oranı yüzde 100'e çıkarmışız şeker fabrikalarının açılması gibi, çimentoda yüzde 75, camda yüzde 80-yüzde 90 gibi o dönemlerdeki temel öğelerde ciddi başarılı sonuç alınan bir plan dönemi yaşıyor Türkiye. Bunun alt yapısı ve bir finansman da gerekiyor, bu finansman da o dönemde İş Bankası aslında 1923 sonrası kurulan banka çimentoda, kimyada, camda, şekerde ana finansman yani kredinin sağlandığı banka oluyor. Yine 1923-24-25 yıllarında 2 banka daha kuruluyor bir tanesi Sanayi ve Maadin Bankası sanayi ve madencilik bankası aslında Türkiye'de bu sanayiyi ve madeni desteklemek için. Daha sonra 1930'ların başında TSKB yani bugünkü Sınai Kalkınma Bankası halini alıyor, bir de Emlak Bank, Eytam Bankası olarak kuruluyor. Eytam da yetim ve öksüzlere destek olması savaş sonrası için. Tekstil Sümer Bank kuruluyor, Sümerbank desteği ile bu gelişmeyi sağlıyor. Halk Bank özellikle sanayiye, KOBİ'lere, küçük esnafa büyük destek olmak amacı ile 1939 yılında kuruluyor. Yani Türkiye hem finansman tarafından hemde sanayide ciddi bir adım atmayı başarıyor bu dönemde. Şimdi büyüme ve kalkınma dersek bunların ötesinde de bir şey gerektirir, bu dönemde köy enstitülerinin kurulması halk evlerinin kurulması aslında Türkiye'nin o insan kaynağını yetiştirme konusunda da ciddi adımlar attığı bir dönemdi 1935 sonrası, 1930'lar bence dünyada pek çok ülkeye örnek olabilecek ve bizimde ülke olarak çok iyi anlamamız gereken bir dönemdir' ifadelerine yer verdi. 

Demiryolu ağına önem veriliyor

Demir yolları ulaşımında, hem 1920'li yıllar hem de 1930'lu yıllarda demir yolu ağını geliştirmek için yoğun çabalar sarf edildiğini anlatan Aslanoğlu, 'Öncelik hep oraya verilmiş, yeni hatlar açılmış, kamulaştırmalar yapılıyor, bakır madenleri, demir madenleri Almanlardan Fransızlardan alınıyor kamulaştırılıyor bu dönemde. Etibank kuruluyor madenciliğin desteklenmesi için. Şimdi Türkiye aslında bu anlamda ikinci plana temel ürünlerden sonra ara ürünlere gitmek üzerindeyken ikinci dünya savaşı tabloyu değiştirmeye başlıyor maalesef. İkinci dünya savaşının o zaman döneminde şöyle bir tablo çıkıyor aslında, Türkiye savaşa girmemek için büyük bir gayret gösteriyor ve bunu başarıyor ama bunu başardığı için bir İaşe Teşkilatı, yani içeride yeterli olabilmek, dağıtım ofisleri kurmak gibi kontroller getiriyor. Bu dönem popülasyonun artmaya başladığı gıda fiyatlarının artmaya başladığı bir dönemdir. 1930'larda Türkiye Merkez Bankasını kuruluyor, kamu eliyle ciddi bir plan uyguluyor ama ne enflasyonda ne bütçe açığında hiç sıkıntılı bir dönem yaşanmıyor. Ama 1940'larda enflasyon artmaya başlıyor, mesela toptan eşya fiyat endeksi 1938'de 100 olan endeks 1945'te 449'a çıkmış, yani neredeyse yüzde 350 oranında enflasyon olmuş o dönemde 6-7 yılda. Pamuk endeksi 300'den 356'ya çıkıyor' dedi. 

Bakmadan Geçme