Korona salonu boş bıraktı
Edirne Kent Konseyi'nin TBMM'nin kuruluşunun 100'üncü yılı etkinlikleri kapsamında başlattığı egemenlik toplantıları serisinde korona virüsü tedirginliği dikkat çekti. Deveci Han Kültür Merkezi'nde düzenlenen '˜Cumhuriyet ve Kadın' toplantısında korona virüsü tedirginliği nedeniyle salonda boşluklar oluştu. Az sayıda katılımcı ile gerçekleşen toplantıda Doç. Dr. Fatma Pervin Bilir, '˜Kadın ve Spor', Dr. Öğr. Gör. Gökben Demirbaş ise '˜Kadınların siyasal yaşama katılımı' konularında sunum yaptılar.
Edirne Kent Konseyi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşunun 100'üncü yılı etkinlikleri kapsamında başlattığı egemenlik toplantıları serilerine devam ediyor. 29 Şubat Cumartesi günü Cumhuriyet Döneminde İktisadi Gelişmeler toplantısı ile etkinliklerini başlatan Edirne Kent Konseyi, program kapsamında 14 Mart Cumartesi günü de Cumhuriyet ve Kadın toplantısı düzenledi.
Deveci Han Kültür Merkezi'nde
gerçekleştirilen toplantıya Edirne Kent Konseyi Başkanı Ziya Gökerküçük, kent
konseyi yürütme kurulu üyeleri ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri
katıldılar. Toplantıda korona virüsü tedirginliği nedeniyle salonda oluşan
boşluklar dikkat çekti. Toplantıda açılış konuşmasını gerçekleştiren Kent
Konseyi Genel Sekreteri Arif Kuday, salonda oluşan boşluklara dikkat çekerken;
'Korona virüsü nedeniyle insanlar korkuyor herhalde. İlk toplantımız daha
kalabalıktı ama maalesef bugün bu sorunu yaşıyoruz. Ülkemizin çeşitli
kesimlerinde de yaşıyoruz' dedi.
Türkiye
Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm
şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile
başlayan toplantıda Kent Konseyi Başkanı Ziya Gökerküçük de bir konuşma yaptı.
Gökerküçük, konuşmasında TBMM'nin 100 yıl önce açıldığını belirtirken; 'Bu
sivil girişim, halkın gerçek temsiliyeti seçimle olmasa da sonuçta mücadele
içinden gelen insanlardı. Cumhuriyetin kuruluşunu ve kurtuluşunu sağladılar. 3
sene sonra da Cumhuriyeti kurdular. '˜100 yıl sonra böyle mi olmalıydı?'
sorusundan hareket ederek ve 100 yıl sonra böyle olmamalıydı cevabını da
vererek bu toplantıları düzenledik. Çünkü 100 yıl sonra ülkenin sivil bir
meclisle yönetilmesinin kararlaştırıldığı yılın 100'üncü yılında işlev
azaltıldı, yeni sistem geldi, bu bile tartışılır oldu. Dolayısıyla bugün
kentler, mahalleler, sokaklar çok daha demokratik ve katılımlı olmalıydı ama
olamadı. Bunu sorgulayan toplantılar serisi düzenliyoruz' ifadelerine yer
verdi.
'Kadınlar geleceği belirleyecek'
Gökerküçük,
ikinci toplantının '˜Cumhuriyet ve Kadın' başlığında düzenlendiğini söylerken;
'Kuruluş ve o günün mantığıyla kadının durumunu anlatacağız. O günden bugüne
geldik ve nasıl bir süreç işledik? Hatalarımız, eksiklerimiz neler? Yarın
egemen olmak için kadınlarımızın ne yapması gerektiğini tartışacağız. Örneğin;
1923'ten 1937'ye kadar o kadar haklar verilmiş ki bugünkü bakışla belki çok
geri ama Avrupa'nın daha öncesinde haklar verilmiş. 1924'te öğrenim birliği
yasasıyla laik eğitim kurumları oluşturulmuş. Daha önce kızlar ve erkekler
ayrıyken, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak karma eğitime geçilmiş.
1926'da Medeni Kanun, 1930'da kadın ve çocukların korunmasına ilişkin
düzenlemeyle doğum izni gelmiş. Kadınlara belediyelerde görev alma hakkı
verilmiş. 1933'te kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla okullar açılıyor.
Köy kanununda değişiklikler yapılıp kadınlar köylerde muhtar olabiliyor.
1934'te anayasa değişikliğiyle Avrupa ülkelerinde olmayan, kadınlarımıza seçme
ve seçilme hakkı geliyor. 1936'da iş kanunu düzenleniyor ve 1937'de kadınların
ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmasına yönelik haklar kazanılıyor. Daha
birçok hak da var. Avrupa ülkelerinde bu haklar yoktu. Avrupa ülkeleri belki de
daha demokratik bir gelişim süreci izleyerek, kendi haklarını kendileri
aldılar. Bugün dünyada haklar verildiği zaman Türkiye'yi örnek gösteriyoruz,
haklar alındığı dediği zaman ne yazık ki Avrupa'yı, ABD'deki sınıf mücadelesini
anlıyoruz. Avrupa'da hakları için mücadele eden kadınların mücadelesi ülkemizde
de vardı ama azdı. 8 Mart'ta bunları gördük. Kadınların mücadelesi şu anda
Türkiye'nin geleceğini belirleyecek bir mücadeledir' dedi.
'Katılımın daha çok olmasını beklerdik'
Gökerküçük'ün
konuşmasının ardından toplantı sunumları, Dr. Öğr. Gör. Seyhan Bilir Güler'in
moderatörlüğünde başladı. Güler, sunum öncesi konuşmasında katılım sayısının
azlığına dikkat çekerken; 'Katılımın daha çok olmasını beklerdik. Fakat belirli
nedenlerle toplantımızda, bir arkadaşımızın da rahatsızlığı nedeniyle iki
panelistimiz var. Kent Konseyi'ne bu etkinliği için teşekkür ediyoruz'
sözlerine yer verdi. Güler'in konuşmasının ardından toplantıda Doç. Dr. Fatma
Pervin Bilir, '˜Kadın ve Spor', Dr. Öğr. Gör. Gökben Demirbaş da '˜Kadınların
siyasal yaşama katılımı' konularında sunum yaptılar. Toplantı, panelistlere
teşekkür belgelerinin takdim edilmesi ile sona erdi.