Kahvenin Edirne penceresi

İnsanoğlunun yaşam alanında çalışma saatlerinin önemli bir yer kaplamasıyla ortaya çıkan hızlı yaşam kültürü ile birlikte bir dakikanın dahi önemi artarken; günümüzde, hızlı yemek ve içecek kültürü de her geçen gün ilgi odağı olmaya devam ediyor. '˜Fast Food' restoranların yanı sıra günümüzde ön plana çıkmaya başlayan '˜Take Away' kahve kültürünün Edirne'de de yansımaları sürüyor. Kent merkezinin başta tava ciğer olmak üzere restoranlarıyla ünlü meydanlarından biri olan Tahmis Meydanı da Edirneli girişimci Murat Niş'in yatırımı ile ilk '˜hızlı kahve' dükkânına kavuştu. 5 metrekarelik dükkânında yerli ve yabancı müşterilerine espresso, Türk kahvesi, americano, cappuccino, karamel macchiato, sıcak çikolata ve salep gibi çeşitler sunan Niş, sıcak yaz günlerinde ise soğuk kahve ürünleriyle birlikte milkshake, smoothie, limonata ve portakal suyunu da menüsünde hazır tutuyor. Kent merkezinde özel sandviç işletmesi ve gezici kahve aracıyla da farklı konseptte mekanlarıyla dikkat çeken girişimci, Tahmis Meydanı'ndaki yeni işletmesinde Edirnelilerin kahve kültürünü genişletmeyi amaçlıyor. Kahve işletmelerinin olmazsa olmaz elemanlarından baristalık geçmişi bulunduğunu da belirten Niş; 'Kahve benim sevdiğim bir içecekti. Daha önceki mesleklerimden bir tanesi de baristalıktır. Hep böyle bir işletme düşünüyordum' ifadelerine yer verdi.

'Sabor, lezzet demek'

Niş, işletmesinde kahve ürünlerinin yanı sıra sandviç, salata ve tatlı çeşitlerine de yer vereceğini açıklarken; işletmenin ismi '˜Sabor'un anlamına da dikkat çekerek; 'Sabor ismi de lezzet demek. İspanyolca ve İtalyanca ortak bir kelimedir. İnsanlara hep yeni bir şeyler sunmak çok güzel bir duygu. Bunun üzerine güzel tepki aldığınızda da çok mutlu oluyorsunuz. Aslında aklımdaki mekân konsepti, Sabor ile birlikte oturdu diyebiliriz' dedi.

'Avrupa'da çok yaygın'

İnsanların '˜Take Away' kahve işletmeleriyle birlikte kaliteli kahve içmenin farkına vardığını söyleyen Niş; 'Kahve dükkânları, Türkiye'ye göre Avrupa'nın çoğu yerinde çok fazla var. Her sokakta karşılıklı onlarca kahve dükkânları var ve hepsinin boyutları hemen hemen Sabor gibi. Aslında bu moda çok önceleri başlamıştı fakat Türkiye'de son dönemde yaygınlaşmaya başladı. Bizim gibi kahve dükkânları da bu modayı yaygınlaştırmaya başladı. İnsanlar daha düzgün kahve içtiklerinin farkına varmaya başlıyor. Birçoğu bugüne kadar ne kadar kötü kahve içtiklerinin farkına varıyorlar' sözlerine yer verdi.

'Türkiye'de yaygınlaştırmaya çalışıyoruz'

Avrupa'da Türkiye'ye göre kahve tüketiminin çok fazla olduğunu belirten Niş; 'Avrupa'da bize göre kahve tüketimi çok fazla. Ben daha önce yine 5 yıl kahve sektöründe çalışmıştım. Yapılan araştırmalarda Avrupa'da kahve tüketimi kişi başına yıllık 1 kilodan fazla geliyor. Türkiye'de kişi başına kahve tüketimi ise 200 gram kadar var. Dolayısıyla arada çok ciddi bir kahve kültürü farkı var. Biz de bu kültürü yaygınlaştırmaya çalışıyoruz' dedi.

Bulgarlar sert, Yunanlar hafif içiyor

Niş, işletmesi ile birlikte bir amacının da Tahmis Meydanı'ndaki yoğunluktan faydalanmak olduğunu açıklarken; 'Yabancı turistlere baktığımızda bize daha çok Yunan ve Bulgar turistler geliyor. Bulgar turistler daha çok espresso tercih ediyorlar ve daha sert kahveler seviyorlar. Yunan turistler ise daha hafif kahveler tercih ediyorlar. Hatta Yunan turistler, Türk kahvesini de biliyorlar. Türk kahvesi damak zevklerine uyuyor. Bulgaristan'dan kuzeye doğru çıktıkça da insanların kahve tercihi sertleşiyor' ifadelerine yer verdi.