İthalata değil üretime destek verin

Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, Cumhurbaşkanlığı kararıyla ham ayçiçeği yağı ve yağlık ayçiçeği tohumu ithalatında gümrük vergilerinin düşürülmesine tepki gösterdi. Gaytancıoğlu, ham ayçiçeği yağı ithalatında yüzde 30 olan gümrük vergisinin 1 Haziran 2020 tarihine kadar yüzde 18; yağlık ayçiçeği tohumu ithalatında yüzde 13 olan gümrük vergisinin ise 31 Mayıs 2020 tarihine kadar yüzde 9 olarak uygulanacağı kararına tepki göstererek; 'Türkiye'yi yöneten iktidar artık çiftçiyi düşünmüyor' dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın ithalat politikalarına dikkat çeken Gaytancıoğlu, Türkiye'nin ithalata devam etmesine rağmen dünyada korona virüsü salgınının ortaya çıkmasıyla başta Fransa ve Rusya olmak üzere birçok ülkenin ihracatı sınırladığını ifade etti. Cumhurbaşkanlığı kararıyla ithalattaki gümrük vergilerinde ortaya çıkan düşüşe tepki gösteren Gaytancıoğlu, çiftçinin desteğe ihtiyacı olduğunu söyledi. Türkiye'nin ayçiçeği üretimini artırması gerektiğini belirten Gaytancıoğlu, AK Parti iktidarının tarım politikasının kısa vadeli ve günü kurtarma amaçlı olduğunu sözlerine ekledi. Dolar artışı nedeniyle ithalat sonrası tüketicinin maddi olarak etkileneceğini söyleyen Gaytancıoğlu, Cumhurbaşkanlığı tarafından alınan ithalat kararının yanlış olduğunun altını çizdi. Karara göre; Kosova'dan yapılacak ham ayçiçeği ithalatında gümrük vergisinin yüzde 0, yağlık ayçiçeği tohumu ithalatında gümrük vergisinin Bosna Hersek ve Kosova için yüzde 0, Singapur için ise yüzde 13 olarak uygulanacağına dikkat çeken Gaytancıoğlu, uygulamanın Türkiye'ye vergi kaybı yaşatacağını belirtti.

Gaytancıoğlu, açıklamalarında Tarım ve Orman Bakanlığı'nın ithalat politikasına tepki gösterirken; ' AKP hükümetinin bir dediği, bir dediğini tutmuyor. 26 Ekim 2019 tarihinde Tarım ve Orman Bakanı, '˜Türkiye artık hayvan ithalatı yapmayacak' dedi. Daha sonra aynısını Kasım ayının ilk günlerinde AKP Genel Başkanı söyledi. Ama biz de takip ettik, o tarihten sonra 13 Mart'a kadar Türkiye'ye 102 bin besilik hayvan girişi oldu. Daha sonra ithalat devam etti ve en son geçtiğimiz hafta 10 bin hayvan İskenderun limanından giriş yaptı. Mart ayının ikinci haftasında korona virüsü çıktıktan sonra Tarım ve Orman Bakanı, '˜Depolarımız dolu. Türkiye'de gıda sıkıntısı olmayacak' dedi. Biz de Türkiye'nin depolarının ithal ürünlerle dolu olduğunu söylemiştik. İthal buğday, ayçiçeği, ham yağ, mısır bağlantısı yapıldı ve bunlarla dolu' dedi.

'Türkiye sıkıntı yaşayacak'

Türkiye'nin kıtlık ile karşı karşıya kalabileceğini belirten Gaytancıoğlu; 'Türkiye'yi kıtlık bekliyor. Eğer çabuk davranmazsa, bir an önce üretim kararlarını almazsa, çiftçiyi desteklemezse, üretimi cazip hale getirmezse, çözümü ithalatta bulursa Türkiye sıkıntı yaşayacak. Çünkü dünya ülkeleri birer birer ihracat yasaklarını açıklamaya başladı. İhracat yasağı, '˜İhracatı sınırlıyorum' demektir. Örneğin; Rusya, yaklaşık 30 milyon ton ihracat yaparken, 5 milyon ton buğday ihraç edeceğini açıkladı. Kıtlık olabilir, depolarını doldurma mantığıyla ihracatta sınırlamaya gitti. Fransa gibi bazı ülkeler ise tamamen yasakladı' sözlerine yer verdi.

'Türk çiftçisinin borcu var'

Cumhurbaşlığı kararıyla düşürülen gümrük vergilerine de tepki gösteren Gaytancıoğlu; 'Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile 1 milyon ton buğday, 700 bin ton arpa, 700 bin ton mısır, 100 bin ton pirinç ve 150 bin ton kuru baklagil ithalatına sıfır gümrükle izin verildi. Gümrük vergisi, ham ayçiçeği yağında yüzde 30'dan yüzde 18'e, tohumda da yüzde 13'ten yüzde 9'a çekildi. Türkiye'yi yöneten iktidar artık çiftçiyi düşünmüyor. Ülkeyi tamamen ithalatçı politikalarla yönetmeyi düşünüyor. Hâlbuki biz hep şunu söylüyoruz; Türk çiftçisine destek verin. Türk çiftçisinin borcu var ve üretim desteğine ihtiyacı var. Türk çiftçisinin, '˜Seni seviyorum, önemsiyorum ve borcunu siliyorum' denmesine ihtiyacı var. Böyle yapılmıyor, kararname ile dışarıdan ne varsa ithalat yapılmaya çalışılıyor' dedi.

'Türkiye bir yağ üssüdür'

Gaytancıoğlu, ayçiçeğinin Trakya bölgesine ait bir ürün olduğunu ve Türkiye'nin son yollarda ayçiçeğinde üretim artışı yakalamasına rağmen açığının bulunduğunu belirtirken; 'Türkiye'nin kendine yetmesi için yaklaşık 2,5 milyon ton ayçiçeği üretmesi lazım. Türkiye'nin en iyi dönemde üretebildiği 1,5 milyon ton ayçiçeğidir. 1 milyon ton açığımız var ki bu 1,5 milyon tonlara kadar varabiliyor. Biz kendimiz üretelim çünkü Türkiye bir yağ üssüdür. Yağlı tohumlu bitkilere yatırım yapmış, bunun teknolojisini Türkiye'ye getirmiş, ham ayçiçeği yağışı veya tohumunu çiftçiden veya sanayiciden alıp rafine yağ olarak dünyaya satabilen bir ülkeyiz. Bu silahımızı neden başkalarının ham maddeleri ile dolduralım? Silah bizim ama mermiler başkasından; bu olmaz. Biz, dünyaya yağ ihracatı yapıyoruz ama Ukrayna'nın, Bulgaristan'ın, Rusya'nın tohumunu alıyoruz. Kendi çiftçimizin ürettiği tohumu almalıyız. Bunun için de üretimi desteklememiz lazım. 1 milyon tonluk üretim açığını kendi tarlalarımızda sağlamamız lazım. Tarlalarımız olmasa, '˜İthalat yapalım' derim. Ama bizim tarlalarımız, 50 milyon dönüm ekilmeyen arazimiz var. Tarım ve Orman Bakanlığı, 2 hafta önce yüzde 75 tohum desteği vereceğini açıkladı. Tohum desteğinin içinde ayçiçeği var ama ayçiçeğinin ekildiği yer Trakya bölgesi yok. Sadece Çanakkale var ama o da son derece az. Üretim planlamasına dayalı, uzun vadeli, nitelikli bir tarım politikası uygulansa, biz buna destek veririz. Ama kısa vadeli, günü kurtarmak için politikalar uyguluyorlar' ifadelerine yer verdi.

'Tüketici yağı pahalıya satın alacak'

Gaytancıoğlu, dünyada yaşanan korona virüsü salgınının dolar artışına neden olduğunu söylerken; 'İthalat yapmak istiyorlar ama dolar arttı. Dolar, bu krizle birlikte yaklaşık 1 TL arttı. Bu durum, ham maddedeki artışa da yansıyacak. Bu da tüketicinin ödediği bedele yansıyacak. Tüketici alışveriş yaptığı zaman yağı pahalıya satın alacak. Çünkü ham madde dışarıdan gelecek. Sen bunu içeriden sağlasaydın hem çiftçine, hem sanayicine destek vermiş olacaktın, hem de bunun küspesi yem sanayinde kullanılacaktı. Bunun birden çok avantajı vardır. Türkiye'yi yöneten iktidar tarafından bunlar düşünülmüyor, sadece iktidara yakın ve rant sağlayan 3-5 sanayici düşünülüyor. Çünkü biz sürekli uyarıyoruz. Hem üretim seferberliği başlatacaklarını söylüyorlar, hem de ardından kararnameler açıklıyorlar. Bunlar son derece yanlıştır' dedi.

Vergi kayıplarına dikkat çekti

Türkiye'nin Bosna Herkes ve Kosova gibi ülkelerle ikili anlaşmaları bulunduğunu belirten Gaytancıoğlu; 'Her ülke, ikili anlaşma yapabilir, birbirlerine özel kolaylıklar sağlayabilir. Bu ikili anlaşmalar sayesinde bizim, Bosna Hersek ve Kosova'ya yapmış olduğumuz bir ticaret söz konusudur. Mantık olarak başlangıçta çok güzel. Çünkü Müslüman ülkeler ve 2 ülke birbirlerine yardım edebilir. Dostluk grupları var, bizim orada soydaşlarımız var. Güzel bir şekilde yardım elimizi uzatıyoruz. Ama bizim, Bosna Hersek'in üretiminin çok üzerinde oradan ithalatımız var. Bosna Hersek, Bosna Hersek olalı böyle ayçiçeği ihracatı yapmadı. Kapasitesi 100 birimse, bin birim ihracat yapıyorlar. Bu ikili anlaşmayı gören bazı rant sağlayıcı kişiler, Bosna Hersek ile ticaret var diye orada kurdurdukları şirketlere, Avrupa ülkelerinden ürün getiriyorlar ve Bosna Hersek üzerinden ülkemize getiriyorlar. Başka ülkeden getirse yüzde 30 gümrük vergisi ödeyecek ama Bosna Hersek üzerinden getirdiği zaman sıfır gümrük vergisi oluyor. Bu da vergi kayıplarına yol açıyor. Bunun denetlenmesi gerekir. Bu ortamda denetim mekanizmalarının da zayıf olduğunu düşünüyorum' sözlerine yer verdi. Cumhurbaşkanlığı'nın ayçiçeği ithalatında gümrük vergisi indirimi kararı, Resmi Gazete'nin 18 Nisan tarihli sayısında yayımlanmıştı.