İstiklal Marşı konuşuldu
Birlik Vakfı Edirne Şubesi'nin düzenlediği Edirne Konuşmaları devam ediyor. Her hafta Cuma günü vakıf şube merkezinde uygulanan programda bu hafta güncelliği sebebiyle İstiklâl Marşı'mız konuşuldu.
Geçen hafta başta ilk ve orta öğretim kurumlarımızda olmak üzere birçok dernek, vakıf ve kuruluşlarda Mehmet Akif Ersoy ve İstiklâl Marşı'mızla ilgili toplantılar yapıldı.
Öğrenciler şiirler okudu, öğretmenler hem Mehmet Akif'i, hem İstiklâl Marşı'mızı çeşitli yönleriyle açıklayan konuşmalar yaptılar. Birlik Vakfı Edirne Şubesi de İstiklâl Marşı'mızı farklı bir yönden ele alan bir program uyguladı. Programın bu haftaki konuşmacısı Dr. Recep Duymaz idi. Duymaz özetle şunları söyledi: 'Öğrencilerimiz ile öğretmenlerimizin İstiklâl Marşı'mızı hem içerik, hem biçim bakımından ele alıp incelemeleri, öğrencilerimizin ondaki duygu ve düşünceleri kavramaları, daha da güzeli onları kişiliklerine ilave etmeleri, iradeli, kararlı, cesur, umutlu ve kendilerine güvenen bireyler olarak yetişmelerini kolaylaştıracaktır. İstiklâl Marşı, Türk milletinin ortak bir metnidir. Ondaki umut, cesaret, kararlılık ve kendine güven duygusu gibi eğitim değerlerine her zaman ihtiyacımız vardır. İstiklâl Marşı'mızın her dörtlüğü, mısraı, hatta bazı kelime ve kelime gruplarını, metnin bağlamı içinde anlamlandırarak anlamak ve öğrencilerimize anlatmak zorundayız. Bunun en kolay yolu, onu doğduğu tarihsel ve toplumsal bağlamı içinde ele alıp anlamlandırmaktır. İstiklâl Marşı'mız, ölüm kalım savaşı verdiğimiz Milli Mücadele'nin devam ettiği yıllarda ortaya çıkmış bir metindir. O destansı mücadeleyi 'ifade ve terennüm' eden bir eserdir.
Bu sebeple Milli Mücadele'miz ile İstiklâl Marşı'mız birbirine sımsıkı bağlı iki gelişmedir. Onlar birbirini açıklayan birer olgudur. İstiklâl Marşı'mız bir dizi işlemden sonra bugün okumakta olduğumuz şeklini almıştır. Bunların arasında kanaatimize göre en dikkat çekici olanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki görüşmelerdir. İstiklâl Marşı'nın yazılmaya karar verilmesi, duyuruya çıkılması, başvuruların yapılması, gelen şiirlerin Maarif Vekâleti'nde toplanması ve nihayet seçilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderilmesi, üzerlerinde ayrı ayrı durulması gereken gelişmelerdir. Biz burada bütün bu işlemlerden sonra marşın Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki görüşmelerine dair bilgi ve düşüncelerimizi yazacağız. İstiklâl Marşı'mız Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündemine üç kez gelmiştir. Birincisi, 26 Şubat 1921 tarihli toplantıdır. Bu toplantının başkanı, İkinci Reis Vekili Hasan Fehmi Bey'dir. Oturum başlayınca, başkan, Maarif Vekâleti'nden gelen İstiklâl Marşı'yla ilgili tezkereyi, Maarif Encümeni'ne göndermeyi teklif eder. İtirazlar yükselir. Çünkü Mehmet Akif, o encümenin başkanıdır. Tartışmaların sonunda, İstiklâl Marşı'yla ilgili dosyanın Maarif Encümeni'ne gönderilmesine ve şiirlerin bastırılıp milletvekillerine dağıtılmasına karar verilir. Encümen, gelen şiirlerden yedi tanesini bastırır ve incelemeleri amacıyla milletvekillerine gönderir. İstiklâl Marşı'mız, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündemine ikinci kez, 1 Mart 1921 tarihli toplantısında gelir. Bu toplantının başkanı Mustafa Kemal Paşa'dır. Oturum başlayınca başkan, Mehmet Akif'in şiirinin okunmasını isteyen tezkerelerin olduğundan bahisle, Maarif Vekili Hamdullah Suphi beyi çağırıp milletvekili sıralarının önünde şiiri okutur. Şiir, 'sürekli alkışlar' , 'inşallah', 'alkışlar' ile karşılanır. Tekrar okunması istenir.
Bunun üzerine Mustafa Kemal, Hamdullah Suphi'yi, kürsüye, yanına çağırarak bu sefer şiiri kürsüde okutur. Mecliste heyecanlı ve hareketli bir sahne oluşur. Bu oturumda oylamaya geçilmez. Verilen bir tezkerenin kabul edilmesi üzerine Abdülgafur Efendi tarafından cephelerde savaşmakta olan askerlerimizin zaferi için dua okunur ve bu duadan sonra oturum sona erdirilir. İstiklâl Marşımı'zın Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündemine üçüncü kez geldiği toplantı, 12 Mart 1921 tarihli oturumudur. But toplantının başkanı, ünlü romancı Halide Edip Adıvar'ın kocası Doktor Adnan'dır. İstiklâl Marşı'mızla ilgili en uzun konuşmalar ve tartışmalar bu toplantıda yapılır. On beş önerge verilir. Sonunda oylamaya geçilir. Finale kalan yedi şiirden Mehmet Akif'in şiiri, 'ekseriyet-i azime' ile Türk milletinin İstiklâl Maşı olarak seçilir.
Sonucun belli olmasından sonra oturumu yöneten başkan bu şiir artık Türk milletinin resmi marşı seçildiğine göre onun kürsüde okunmasını ve ayak dinlenmesini ister. Meclisi dolduran milletvekilleri ile görevliler, coşkun tezahürat ve sürekli alkışlarla bu kararı kutlar ve Türk milletinin kıyamete kadar hür ve bağımsız olarak yaşama iradesinin bir ifadesi olan İstiklâl Marşı'mızı milletimize hediye ederler. İstiklâl Marşı'mız bizim ortak metnimizdir. Vatan ve bayrağımız gibi ortak bir değerimizdir. Bunları, özlerine uygun olarak incelikleriyle anlamak ve sahiplenmek hür ve bağımsız olarak yaşayabilmemizin ilk şartıdır.'
