İnsanlığın sınırı, sınırsız sergide
Osman İnci Müzesi, 7 sanatçıyı bir araya gelmesiyle oluşan '˜Birlikte-lik' Sanat Grubu'nun 56 çalışmasından oluşan '˜Sınırlı/Sınırsız' karma sergisini sanatseverlere sundu. Sergide, Trakya Üniversitesi Şehit Ressam Hasan Rıza MYO öğretim görevlisi Candan Yaraş'ın 2019 yılı üretimi olan '˜Auschwitz/Sıfır Noktası' adlı eseri dikkat çekti. Yaraş, insanlık tarihinin en acı katliamlarına sahne olan kampta yaşananları hatırlattığı eserini ortaya çıkarırken çok duygulandığını belirterek 'Auschwitz kampında yaşanılanlar, benim için insanlığın bittiği sınırdı' dedi.
Trakya Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Osman İnci'nin 35 yıllık sanat birikimini sergilemek ve sanat, kültür ve eğitime katkı sunmak amacıyla Edirne'nin Karaağaç Mahallesi'nde açtığı Osman İnci Müzesi, kent sanatını geliştirmeye ve sanatçıya önem vermeye devam ediyor.
Açıldığı
2017 yılından günümüze süreli-sürekli sergiler, kitaplıklar, okuma salonları,
çok amaçlı salon, koleksiyonlarla günümüzü geçmiş ve gelecekle zenginleştirmeyi
hedefleyen Osman İnci Müzesi, '˜Birlikte-lik' Sanat Grubu'nun '˜Sınırlı/Sınırsız'
karma sergisini sanatseverlere sundu. Aybike Kınalı, Berrin Bayraktaroğlu,
Ceren Baykan, H. Candan Yaraş, H. Elçin Doksatlı, Soner Tuna ve Ş. Gürkan
Uzunköprü'nün farklı disiplinlerle üretimleri olan toplam 56 çalışmanın
sanatseverlerle buluşturulduğu sergi, Gizem Yılgın'ın çello mini konseri ile
başladı.
Sanatseverlerin
yoğun ilgi gösterdiği serginin açılış konuşmasını '˜Birlikte-lik' Sanat Grubu
adına Gürkan Uzunköprü gerçekleştirdi. Uzunköprü, konuşmasında Birliktelik
Sanat Grubu'nun 7 sanatçıdan oluştuğunu açıklayarak; 'Farklı disiplinlerden
gelen grup üyelerimiz, meslek hayatları boyunca birçok esere imza atmıştır.
Burada da değerli yorumlarıyla sergiye ayrı bir zenginlik katmışlardır. Bu
çeşitliliği, izleyici olarak siz değerli sanatseverlerin beğenisine
sunmaktayız. Grubun felsefesini, disiplinler arası etkileşim sonucunda ortaya
çıkan eserlerin, izleyici ile buluşmasına katkı sağlamak olarak
açıklayabiliriz. İzleyici, her çalışmada kendini bulabileceği gibi, geçmişi de
bulabilir, kendini bu oluşumların hikâyesine de kaptırarak farklı duygular da
yaşayabilir. Serginin temasını, sınır kelimesinden yola çıkarak
'˜Sınırlı/Sınırsız' olarak belirledik. Anlamının dışında sanatçı yorumlarıyla
yoğurulmuş eserler üretilmiştir. Sergide toplam 56 çalışma bulunmaktadır.
Çoğunluğu 2019 yılı içerisinde yapılmıştır. Edirne gibi kültürel ve sanatsal
faaliyetleri yoğunca yaşandığı bir ilde sergileme yapılabilecek nadir
galerilerden biri olan Osman İnci Müzesi'ne gelerek bizleri onurlandırdığınız
için sizlere teşekkür ederiz. Sergimiz, 16 Nisan'a kadar sürecektir'
ifadelerine yer verdi. Uzunköprü'nün konuşmasının ardından sanatseverler,
sergideki eserleri gezerek, sanatçılardan eserlerle ilgili bilgi aldılar.
Sergide
Trakya Üniversitesi Şehit Ressam Hasan Rıza Meslek Yüksekokulu öğretim
görevlisi Candan Yaraş'ın 2019 yılı üretimi olan '˜Auschwitz/Sıfır Noktası' adlı
eseri dikkat çekti. Şamotlu çamurdan, elde şekillendirme tekniğiyle üretilen
eserde '˜Auschwitz' Nazi Kampı'nda hayatını kaybeden insanlara dikkat çeken
Yaraş, eseriyle ilgili bilgi verdi.
'˜Auschwitz Nazi Kampı'nda yaşananları anlattı
Marmara
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü mezunu Yaraş, 20 yıldır
Trakya Üniversitesi Şehit Ressam Hasan Rıza Meslek Yüksekokulu'nda görev
yaptığını belirterek; 'Bu çalışmada konumuz sınır olduğu için insanlığın son
sınırını, '˜Auschwitz Nazi Kampı'nda yaşananları konu almak istedim. '˜Auschwitz'
kampında yaşanılanlar, benim için insanlığın bittiği sınırdı. Oraya gelen
Yahudi halkı, birkaç ay sonra tekrar dışarıya çıkabileceklerini sanıyorlardı.
Çünkü burayı bir ölüm kampı değil; çalışma kampına geldiklerini sanıyorlardı.
Fakat '˜Auschwitz'in girişinde trenden indirildikleri zaman içeriye bavullarının
sokulamayacağını öğrendiler. 2 ay sonra bavullarına kavuşacaklarını düşündüler
ve aceleyle ellerine geçirdikleri boya ve tebeşirlerle bavullarının üzerine
isimlerini, doğum tarihlerini yazdılar. Hatta bir tanesinde bir doktorun ilaç
çantası var. O çantaya kampta lazım olur diye tıbbi malzeme yazıyor ve
'˜Auschwitz'in girişinde bırakıyor' dedi.
'˜Klara Sara'nın hikâyesi
Yaraş,
insanların '˜Auschwitz' Nazi Kampı'na alınmasının ardından Nazi askerlerinin
bütün bavulları açtığını ve içinden çıkan eşyaları tasnif ederek sattıklarını
açıklayarak; 'Bu eşyalar, içerideki insanlar ölmemişken satılarak askeri bir
kaynak elde ediyorlar. Ben de bu çalışmamda böyle bir hikâyeyi anlatmak
istedim. Bavulların üzerinde isimleri yazılı olan insanlar, gerçekten de
'˜Auschwitz'te yaşamış insanlardır. '˜Auschwitz'te kalanlarla ilgili çok güzel
bir kayıt tutulmuş. Birçoğunu gerçekten buldum. '˜Auschwitz'te çoğu ölmüş ama
sağ kurtulanlar da var. Örneğin; bavulda ismi yazılı olan '˜Klara Sara', aslında
çok zengin bir Yahudi ve '˜Auschwitz'e 3-4 bavulla birlikte geliyor. Her bavulun
üzerine de adını ve yaşadığı evin adresini yazıyor. '˜Klara Sara'nın kız kardeşi
de var ve ikisi de '˜Auschwitz'te ölüyorlar' sözlerine yer verdi.
'Çok acı ve bir daha yaşanmamalı'
Eserini
ortaya çıkarırken '˜Auschwitz' Nazi Kampı'nda katledilen insanların hikâyelerini
özellikle araştırdığını ifade eden Yaraş; 'Ayrıca tesadüfen İstanbul'da yaşayan
Yahudi bir arkadaşım, bavula yazdığım isimlerden bir tanesini gördü ve akrabası
olduğunu söyledi. Gerçekten o kişi olup olmadığını bilmiyorum ama arkadaşım
eseri gördükten sonra akrabası olduğunu söyleyerek ağladı. Eserimi ortaya
çıkarırken çok duygulandım. İnsanları araştırdıkça işin içine çok daha fazla
giriyorsun. Örneğin; ilaç çantasını bırakan doktoru araştırıyorum, hayatını,
'˜Auschwitz'te neler yaşadığını buluyorum. '˜Auschwitz'te neler yaşandığı
hakkında herkesin birtakım bilgisi var ama araştırdıkça çok farklı detaylara
ulaşıyorsunuz. Gaz odalarına gitmeden önce 15 gün boyunca insanların
zayıflamaları için aç bırakıldığını bu eseri ortaya çıkarırken öğrendim. Çok
acı ve bir daha yaşanmasını istemediğimiz şeyler var' dedi.
16 Nisan'a kadar açık kalacak
Yaraş,
'˜Sınırlı/Sınırsız' karma sergisinde çok farklı disiplinlerden 7 kişinin bir
araya geldiğini söyleyerek; 'Aramızda grafiker, restoratör, takıcı,
heykeltıraş, seramikçi var. Çok farklı kişiler bir araya gelerek tek konuyu işlemek
istedik. Kimi dijital baskı ile bu konuyu anlattı, kimi çamurla, kimi gümüş bir
kolyeyle, kimi de taşla anlattı. Çok farklı disiplinlerle bir yerde birleşmek
istedik' ifadelerine yer verdi. '˜Sınırlı/Sınırsız' karma sergisi, 16 Nisan'a
kadar Osman İnci Müzesi'nde gezilebilecek.
Bakmadan Geçme





