II. Abdülhamit'ten kutup tebriği

Trakya Üniversitesi Tarih Bölümü Doktora Öğrencisi Altay Bayatlı, '˜Osmanlı ve Cumhuriyet Arşivlerinde Kutuplar' hakkındaki sunumunda arşiv çalışmaları sırasında ulaştığı önemli bir belgeyi açıkladı. Bayatlı, ABD'nin 1881'de Kanada üzerinden Kuzey Kutbu'na gönderdiği ve bölgede 4 yıl mahsur alan bilim heyetinin kurtarılmasının ardından Sultan II. Abdülhamit'in ABD Başkanı Chester A. Arthur'a tebrik mesaji gönderdiğini belgeyi paylaştı.

II. Abdülhamit'ten kutup tebriği
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Trakya Üniversitesi Tarih Bölümü Doktora Öğrencisi Altay Bayatlı, 57'nci Kütüphaneler Haftası kapsamında '˜Osmanlı ve Cumhuriyet Arşivlerinde Kutuplar' konulu sunum gerçekleştirdi. İl Halk Kütüphanesi'nde düzenlenen programda Bayatlı, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi ile ilgili arşiv çalışmalarında elde ettiği bilgi ve belgeleri katılımcılarla paylaştı.

                TÜBİTAK tarafından düzenlenen Kutup Çalıştayı'nda konuyla ilgili bildiriyi sunduğunu belirten Bayatlı, sunumunda Osmanlı dönemindeki kutup çalışmalarına yer verdi. Haritacılığın önemini vurgulayan Bayatlı, özellikle coğrafi keşiflerden sonra dünyadaki kutup çalışmalarında gerçekleşen ilerlemelere dikkat çekti. Osmanlı döneminden Piri Reis, Takiyüddin ve Kâtip Çelebi gibi isimlerin çalışmalarından örnekler sunan Bayatlı, sunumunda Sultan II. Abdülhamit'in ABD Başkanı Chester A. Arthur'a tebrik mesajının belgesine de yer verdi.

'KÜRESEL DÜNYAYI ÖĞRENMİŞLER'

                Osmanlı döneminde gerçekleştirilen en önemli çalışmalardan birinin Piri Reis tarafından çizilen haritalar olduğunu belirten Bayatlı; 'Piri Reis kutuplara değinmemiş ama topladığı haritalar üzerinden bir şeyler yapmaya çalışmış. Fakat daha sonrasında Kâtip Çelebi, Osmanlı tarihinde çok önemli bir insan olan Takiyüddin'e atıf yaparak kutupların önemine değinmiş. Hatta burada namaz ve oruç vakitlerinin de hesaplamasını yapmış. Dünyayı küresel olarak öğrendikleri için İslam'ın oralarda da geçerli olduğunu anlatmak adına böyle bir çalışmaya yer vermiş. 18'nci yüzyılda da Atlas-ı Kebir var. Fakat bunların içinde maalesef kutupların çizimleri yok. Sadece nokta ya da görsel olarak gösterilmişler. Son dönemlere gelindiğinde Cumhuriyet ile beraber tamamen bu konulara el atılmaya başlanmış' ifadelerini kullandı.

'ORTELIUS'UN ATLASI LİTERATÜRE GEÇTİ'

                Dünyadaki en eski haritalardan biri olan Jacobus Angelus'un 1406 tarihli Ptolemy Atlası'nda kutupların görülmediğini belirten Bayatlı, 'Abraham Ortelius, 1564 yılında Dünya Atlası'nı literatüre kazandırmıştır. Güney kutbunu büyük bir şekilde göstermiştir. Literatürdeki ilk dünya atlası olarak tarihe geçmiştir' dedi.

'TAKİYÜDDİN'İN ÇALIŞMALARINDA KUTUPLARA RASTLANIYOR'

                Osmanlı'da Piri Reis'in haritasına dikkat çeken Bayatlı; 'Bu haritada herhangi bir kutup yazısına rastlanmıyoruz. Piri Reis'ten sonra öne Takiyüddin çıkıyor. Haritacı veya kutuplarla ilgilenen biri değil ama gezegen bilimi açısından Johannes Kepler'in hocası olan Tycho Brahe'nin çağında yaşamış ve maalesef engel olunduğu ve çalışmalarını ilerletemediği için tarihe gömülmüş bir isimdir. Aslında çok önemli derecede sahip çıkmamız gereken bir isimdir. Takiyüddin, İstanbul üzerinden de görünen meşhur kuyruklu yıldızı gözlemlemiştir. III. Murat dönemindeki rasathanesi dünyaca ünlüdür. Takiyüddin, dedikodulara maruz kaldığı için hesaplamaları yarım kalıyor. Ama çağdaşı Brahe, onunla aynı çizimleri ve yöntemleri kullanıp literatüre geçiyor. Sonucunda da dünyanın en önemli bilim insanlarından biri olan Kepler'i yetiştiriyor. Takiyüddin'in çalışmalarında kutuplara rastlıyoruz. Dünyanın yuvarlak olduğu biliniyor. Bununla ilgili hesaplamalar da yapıyor' sözlerine yer verdi.

'CİHANNÜMA ATLASI, ORTELİUS'UN ATLASI KADAR ÖNEMLİ'

                Kâtip Çelebi'nin de kutuplar hakkında bilgi sahibi olduğunu söyleyen Bayatlı; 'Özellikle Takiyüddin'in yaptığı çalışmalara bakarak çok güzel bir dünya atlası yapıyor. Cihannüma Atlası, Osmanlı'da Ortelius'un atlası kadar önemlidir. Net bir şekilde olmasa bile kuzey ve güney kutuplarına değinmiş, dünyanın açıları ile gün doğumu ve batımı ile ilgili hesaplamaları var. Ayrıca enteresan denilebilecek 90 derecede namaz kılmak ve oruç tutmak ile ilgili bir hülasası var. Burada önemli olan kutuplardaki zaman kavramını Osmanlı literatürüne kazandırıyor olmasıdır. 18'ci yüzyılda III. Selim döneminde Atlas-ı Kebir var. Burada da kutupları net olarak çizmeseler bile biliniyor. Fakat kutuplara gitmeyi hiç merak etmemişler. Gerekli bir alan olarak görmemişler ama Cumhuriyet'in ilanı ile bu durum değişmiş' dedi.

'SULTAN II. ABDÜLHAMİT, ABD BAŞKANINI TEBRİK ETMİŞ'

                Bayatlı, araştırmaları sırasında film olabilecek kadar önemli bir belgeye de ulaştığını açıklarken; '1884 yılında yapılan bir yazışma var. Yazışmada Sultan II. Abdülhamit, kendi istihbarat ağı ile İngiliz Kraliçesi Victoria'nın ABD Başkanı Chester A. Arthur'a tebrik etmesine ulaşmış. Çünkü o zaman dünyada kutup keşifleri çok ön planda ve herkes keşifler için yarış halinde. Dünyada coğrafi keşifler yapılmış ve artık kutuplara sıra gelmiş. Bu yarış içinde de Amerikalılar, kuzey kutbuna Kanada üzerinden bir bilim ekibi gönderiyorlar. 21 kişilik bilim ekibi yola çıkıyor. Yaz ayları olduğu için erzak gibi ihtiyaçlara kolay ulaşabileceklerini zannediyorlar. Fakat orada mahsur kalıyorlar. Bu ekibe 3 sene arayla 1881-1884 yılları arasında yardım gönderilmeye çalışılıyor. En son 1884'te bu ekibe ulaşılıyor ama ekip 6 kişi kalmış. Dördüncü senede kurtarılmaları dünyada çok popüler oluyor ve dönemin en güçlü kraliçesi Victoria, ABD Başkanı Chester A. Arthur'a tebrik yazıyor. Sultan II. Abdülhamit de bunu duyuyor ve o da çok önemli bir kurtarma harekâtı başarıldığı için tebrik gönderiyor. Kutuplarla ilgili en ilginç belgelerden bir tanesi budur' ifadelerine yer verdi.

'AY'A YA DA MARS'A MUTLAKA GİTMELİYİZ'

                Cumhuriyet döneminde de Osmanlı dönemindeki gibi kutuplarla ilgili birtakım çalışmaların olduğunu belirten Bayatlı; 'Ama yine kutuplarda var olmak için bir atılım yok. 2011 yılında ilk atılımlar başladı. İlk coğrafi keşifleri kaçırdık ama ikinci coğrafi keşifler diye adlandırdığım uzay keşiflerinde geri kalmayalım. 1680 yılında John Seller tarafından çizilen bir ay haritası var. Avrupalılar 17'nci yüzyılda bırakın dünyayı, ayı bile haritalandırmışlar. Biz ise 2011 yılında kutuplara gitmeyi planlıyoruz. 2021 yılında da aya gitme konusu konuşuluyor ki bence çok önemli bir konudur. Olaylardan ders çıkaralım. O yüzden şu anda uzay çalışmalarımız çok eleştiriliyor ama bir yerden başlamamız lazım. Ay, Mars ya da mutlaka bir yere gitmemiz ve bu işin içinde olmamız gerekiyor. Tarihte birçok şey için çok geç kalındığını görüyoruz' diye konuştu. 

Bakmadan Geçme