• Haberler
  • Edirne
  • İğneada'da 6 kişinin öldüğü selde yıkılan tesise ilişkin 4 sanığın yargılanmasına devam edildi

İğneada'da 6 kişinin öldüğü selde yıkılan tesise ilişkin 4 sanığın yargılanmasına devam edildi

Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesinde 2023 yılında meydana gelen selde yıkılan ve ruhsatsız işletildiği tespit edilen kamp alanının işletmecisinin de aralarında bulunduğu 4 sanığın, istinafın bozma kararının ardından yargılanmasına devam edildi.

İğneada'da 6 kişinin öldüğü selde yıkılan tesise ilişkin 4 sanığın yargılanmasına devam edildi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ikinci duruşmasında, "bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma" suçundan yargılanan tutuklu sanık Bülent B. ile olayda hayatını kaybedenlerin yakınları Safiye Yaşa, Kadir Yaşa, Mehmet Han Yaşa, Merve Sude Yaşa, Emine Solmaz ve Çiçek Dinç hazır bulundu.

Tutuksuz sanıklar Cenan A, Sevcan U. ve Büşra G. de SEGBİS ile duruşmaya katıldı.

Duruşma, mahkemeye gelen raporların okunmasıyla başladı.

Mahkeme heyeti, Ulusal Kriminal Bürosuna gönderilen hard disklere ilişkin raporunun beklendiğini belirtti.

Duruşmada sanık ve müştekilerin savunmaları alındı.

Cumhuriyet savcısı tutukluluğa ilişkin mütalaasını verdi. Savcılık, sanık Bülent B'nin tutukluluk halinin devam etmesini, diğer sanıklar Cenan A, Büşra G. ve Sevcan U'nun da tutuklanmasını, müştekilerin taleplerinin kabul edilmesini istedi.

- "DİJİTAL MATERYALLER İNCELENSİN" TALEBİ

Müşteki Safiye Yaşa, mahkeme heyetinden dosyada bulunan dijital materyallerin incelenmesini talep etti.

Tüm delillerin incelenmeden mahkemenin karar vermesinin doğru olmadığını savunan Yaşa, yaşanan olayda kendi kızı ve damadıyla birlikte 6 kişinin vefat ettiğini söyledi.

Bölge Adliye Mahkemesinin delillerin incelenmediği, tanıkların dinlenmediği ve buna benzer sebeplerle mahkemenin ilk kararını bozduğunu ifade eden Yaşa, "Biz adalet istiyoruz. Ben acılar içinde 2 yıl geçirdim. Çocuklarım öldü. Kimse töhmet altında kalsın istemiyoruz. İncelenmeyen materyaller incelensin istiyoruz. Sanık 100 yıl yatsın da istemiyoruz. Benim sanıkla şahsi bir sorunum yok. Suçu neyse, suçunun karşılığı neyse onun uygulanmasını istiyoruz. Sanık işlediği suçun hesabını versin." diye konuştu.

Çiçek Dinç de olayda kardeşini kaybettiğini belirterek, 5 yaşındaki yeğeninin de annesinin cansız bedenine tutunup hayatta kaldığını ifade etti.

Kardeşinin sanık tarafından usulsüz yapılan bungalovlarda öldüğünü dile getiren Dinç, "Sonra 'afet oldu' diyorlar. Bizim canlarımızı, sevdiklerimizi aldılar. Bunun ötesi yok." dedi.

Müştekiler Merve Sude Yaşa, Mehmet Han Yaşa, Kadir Yaşa ve Emine Solmaz da söz aldı.

- "KORKTUM" SAVUNMASI

Sanık Bülent B. de can kayıplarından dolayı çok üzgün olduğunu söyledi.

Olay günü görülen yağışın afet boyutunda olduğunu belirten Bülent B, yağışın ve yaşanan olayın öngörülmesinin mümkün olmadığını ifade etti.

DSİ'den aldığı görüşe göre bungalovları inşa ettiğini savunan Bülent B, şöyle devam etti:

"Bu yağış eğer ki Edirne üzerinden ilimize gelseydi, İstanbul'da binlerce insan hayatını kaybedebilirdi. Çünkü bu yağan yağmur afetin 2,5 katı büyüklüğünde. Çok kısa bir sürede 1,5 saat diliminde metrekareye 245,3 milimetre yağmur düştü. Bu hiç normal değil. Olayın ardından çiftliğe gittim. Oradaki binalar, yapılar kütüklerin çarpması sonucu yıkılmış, sel sonucu değil. Olay sonrası iş yerimin, evimin, bana ait olan her yerin etrafına polis, jandarma özel harekat görevlendirilmiş. Birden bire böyle olması beni endişelendirdi. Korktum. Ancak şirketin tek yöneticisiydim ve işleri devretmek için süre lazımdı. Asla kaçmayı düşünmedim."

Balıkesir'deki annesinin evine giderken Keşan'da yakalandığını ve tutuklandığını dile getiren Bülent B, olayda bir kastının olmadığını öne sürdü.

Bülent B, yakalandığında üzerinde ele geçirilen dövizleri Almanya'daki bir otomobil fuarına göndermek için bulundurduğunu iddia etti.

Yeşil pasaport sahibi olduğunu söyleyen Bülent B, yakalandığında pasaportunun yanında olmadığını ileri sürdü.

- SANIK BÜLENT B'YE TEPKİ

Bülent B'nin bazı iller ve farklı ülkelerde yaşanan sel olaylarından örnek verdiği sırada müşteki Dinç, sanığa tükürerek tepki gösterdi. Müşteki Safiye Yaşa da "Malın batsın. Çocuklarımızdan tavuk gibi bahsediyor, ayıp artık." dedi.

Bir süre ara verilen duruşmanın ikinci oturumunda sanık ve müşteki avukatlarının savunmaları alındı.

Sanık Bülent B'nin avukatı Göksel Okumuş, dosyaya eklenmek ve incelenmek üzere içinde olaya ilişkin görüntü ve fotoğrafların olduğunu belirttiği harici belleği mahkeme heyetine teslim etti.

Mahkeme heyeti, sanık Bülent B'nin tutukluluk halinin, diğer sanıklar Sevcan U, Cenan A. ve Büşra G'nin de adli kontrol hükümlerinin devamına karar verdi. Heyet, müştekilerin taleplerini reddetti.

Duruşma, 16 Ekim Perşembe gününe ertelendi.

- İSTİNAFIN BOZMA KARARI

Tekirdağ Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince yapılan değerlendirmede, "İşletme sahibi tutuklu sanık Bülent B. hakkında failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zamanın nazara alınmak suretiyle fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde ceza maddesinde öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hüküm olunması gerekirken 6 kişinin sele kapılarak ölmesinde ve 3 kişinin yaralanmasında asli kusurlu olduğu, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerektiği" belirtilmişti.

İstinaf mahkemesi, ayrıca sanık Bülent B. hakkında uygulanan ceza indiriminin, sanığın adli sicil kaydının içeriği, dosyaya yansıyan olumsuz kişiliği ve fiilden sonraki davranışları nedeniyle uygulanmaması gerektiğini kaydetmişti.

Sanıklardan Cenan A. hakkında da iddianamede ve cumhuriyet savcısının mütalaasında istenmediği halde "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan hüküm kurularak sanığa ek savunma hakkının tanınmadığını, dosyanın hazırlık aşamasında dinlenen tanıklar Nesrin G. ve Rahmi G'nin mahkeme huzurunda dinlenmediğini bildiren istinaf mahkemesi, tanıkların ayrıntılı olarak dinlenmesi gerektiği ve yargılama aşamasında adli emanette bulunan olay yerine ait kamera görüntülerinin yer aldığı iddia edilen 2 hard diskin TÜBİTAK veya mahkemenin belirleyeceği başka bir özel veri firması ve bilirkişiye verilerek çözümüne ilişkin rapor alınmasından sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumunun yeniden tayin edilmesine, dava dosyasının yeniden görülmek üzere Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar vermişti.

- Olay

Kırklareli'nin Demirköy ilçesinde 5 Eylül 2023'te sabaha karşı başlayan sağanak, İğneada beldesinde su baskınları ve dere taşkınlarına yol açmıştı. Devlet Su İşleri verilerine göre bölgenin son 500 yıldaki en yoğun yağışı aldığı belirlenmiş, 24 saatte metrekareye 196 kilogram yağış düşmüştü.

Yağış nedeniyle Değirmen Deresi'nden taşan suyun Demirköy ile İğneada'yı birbirine bağlayan kara yolundan akması nedeniyle yol bir süre trafiğe kapatılmış, suyun çekilmesi sonrası trafik akışı yeniden başlamıştı.

Ormancılık faaliyetlerinin sürdürüldüğü bölgede dizili tomrukların yanı sıra köklerinden sökülen ağaçlar selde sürüklenerek bungalovların bulunduğu tesise ulaşmış, tomruklar ve ağaç kütüklerinin de etkisiyle bungalovlar sürüklenmişti.

Bölgeye sevk edilen ekipler, tesiste kalan 12 kişiden haber alınamaması üzerine arama kurtarma çalışması başlatmış, ormanda mahsur kalanlardan 6'sı selin olduğu gün kurtarılmıştı.

Bölgede 5 Eylül'de Rahile Şimşek ve Suna Duman'ın, 6 Eylül'de Ümit Solmaz, Selman ve Mihriban Bağışlar'ın, 7 Eylül'de ise Ahmet Baki Şimşek'in cansız bedeni bulunmuştu.

Demirköy Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında işletme yetkililerinden 5'i gözaltına alınmış, bir kişi savcılık ifadesi sonrası serbest bırakılmış, sulh ceza hakimliğine sevk edilen 3 şüpheli tutuklanmış, bir şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Tutuklanan şüphelilerden 2'si ara tutukluluk değerlendirmesinde adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 8 Kasım 2024 tarihinde yapılan son duruşmada tutuklu sanık işletme sahibi Bülent B. "bilinçli taksirle öldürme" suçundan 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmış, tutukluluk halinin devamına karar verilmişti.

Tutuksuz sanıklardan Cenan A. ile Büşra G. 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırılmış, haklarındaki adli kontrol hükümlerinin devam etmesine, bu kişilerin 2 yıl turizm faaliyetlerinden menedilmesine hükmedilmiş, sanık Sevcan U'nun ise beraatine karar verilmişti.

Gerekçeli kararın açıklanmasının ardından kamp alanında konaklarken selde hayatını kaybeden Rahile ve Ahmet Baki Şimşek ile Suna Duman, Ümit Solmaz, Selman ve Mihriban Bağışlar'ın yakınları, karara itiraz ederek istinaf mahkemesine başvurmuştu. AA

ANADOLU AJANSI

Bakmadan Geçme