Hem festivale, hem rapçilere çağrı

Keşanlı klarnet viztüözü Serkan Çağrı, kurucu başkanı olduğu Trakya Kültür Sanat Eğitim Vakfı'nın (TRAKSEV), Kültür ve Turizm Bakanlığı, Edirne Valiliği, Edirne Belediye Başkanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın işbirliğiyle Birinci Uluslararası Balkan Müzik Festivali'ni düzenleyeceğini açıkladı. Lalezar Restoran'da basın mensupları ile bir araya gelen Çağrı, festivalin 25-29 Eylül tarihleri arasında Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Salonu'nda düzenleneceğini söyledi. Çağrı, basın mensuplarına yaptığı açıklamada Trakya'da doğup büyümüş bir müzisyen olduğunu belirtirken; 'Burada yıllar boyu yaşamakla birlikte bölgemin çok zengin olan kültüründen feyzlenip, konservatuvar ile beraber dünya çapında birçok işler yapmaya yola çıktım. Türkiye'nin her yerine gitmekle beraber dünyanın birçok yerinde uluslararası düzeyde festivallere katıldım, birçok çalışmalara imza attım. Ama kendi doğduğum, büyüdüğüm topraklar, beni bu tarafa her zaman çekiyor ve burada olmamın gerekli olduğunu düşündürtüyor. Trakya'daki bu zengin kültür, dünyanın her yerinde oldukça beğeniliyor. Özellikle müzik kültürümüz, dünyanın her yerinde insanlar için ilginç ve samimi geliyor. Müzik kültürümüzün samimiyetini dünyanın her yerine yaymalıyız. Bunun için de Trakya, bütün değerlerini önce Türkiye'nin çeşitli yerlerinde tanıtmalı, bunun yanı sıra da dünyaya açılmalı düşünerek; bu anlamda yapacağımız işleri TRAKSEV olarak yapmayı planladık. Bu kuruluşta da kurucu başkan olarak görev yapmaya başladım. Müzisyenliğimin yanı sıra bu işleri yapmam gerektiğine inanarak bu yolda yürümeye başladık' ifadelerine yer verdi.

Birinci Uluslararası Balkan Müzik Festivali'nin, TRAKSEV'in ilk etkinliği olacağını açıklayan Çağrı; 'Bu etkinliğin amacı; Trakya'nın dünya ile olan tüm bağlantısını müzik aracılığıyla ortaya koymak, Balkanlar'daki ayrılmaz bütünlüğümüzü bir arada yaşamak, bunun yanı sıra da Trakya'daki değerlerimizi dünya ile buluşturabilmek amacıyla Balkan Müzik Festivali'ni organize ettik. Öncelikle komşu ülkelerden birçok misafirimizin katılacağı bu programda Yunanistan'dan çok değerli bir müzik grubu, Cafe Aman İstanbul var. Grubun üyelerinden bazıları Yunanistan'da, bazılar da Türkiye'de yaşıyor. 25 Eylül'de Ülkemizin yetiştirdiği çok önemli orkestra şeflerinden Orhan Şallıel'in yöneteceği Trakya Üniversitesi'nin Balkan Senfoni Orkestrası'nın eşlik, benim de solist olarak katılacağım bir Balkan açılış konseri gerçekleşecek. Gökçe de programımızda yer alacak. Seminerler, danslar ve birçok bildiriler gerçekleşecek. Festivalin son gününde de Makedonyalı ama ABD'de rüzgâr estiren bir klarnetçimiz var; İsmail Lumanovski. Finalde de Lumanovski, Makedonyalı grup Dzambo Agusev ve Suzan Kardeş'in ortak gerçekleştireceği bir kapanış konseri düzenlenecek' dedi.

'Bütün fikirlerimi Trakya'ya yatırdım'

Birinci Uluslararası Balkan Müzik Festivali'ne Kültür ve Turizm Bakanlığı, Edirne Valiliği, Edirne Belediye Başkanlığı ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın destek verdiğini açıklayan Çağrı; 'Bu desteklerle birincisini gerçekleştirmek istedik. Ama gelecek yıllarda bunu daha da geliştirip büyütmeyi hedefliyoruz. Bu bir başlangıç ama bunun arkası gelecek. TRAKSEV, Trakya'da çeşitli faaliyetler yapacak. Çünkü alan olarak kültür, sanat ve eğitimi destekleyen faaliyetler içerisinde bulunacağız. Ben, Trakya'daki rol model oluşum ile genç arkadaşlara elimi uzatmak istiyorum. Bunun için de sadece müzisyen kimliğimle değil; bir ağabey olarak onlarla Trakya'daki değerleri yükseltmek için burada olduğumu söylemek istiyorum. Çünkü insanlar, Trakya'nın her yerinde yıllardır, '˜Neden bize destek vermiyorsun?' gibi cümleler kuruyorlar. Özellikle genç yeteneklerimizin kaybolup gitmeye başladığı şu dönemde, gençlerimizin eğitim konusundaki eksiklerini tamamlamak, onlara yol göstermek ve onların çeşitli projelerini hayata geçirmek hedeflerim arasındadır. Bu işleri yaparken tek başıma olmayacağım. Trakyalı olan, Trakya'ya gönül veren, Trakya'nın sevdalısı olan herkesten destek almaya çalışacağım. Bütün fikirlerimi Trakya'ya yatırdım ve Trakya'nın da bana destek olacağını düşünüyorum. Hepimiz Trakya için bir şeyler yapmak istiyoruz' sözlerine yer verdi.

Âşık atışmalarını örnek gösterdi

Çağrı, Türkiye'de özellikle son dönemde rap müzik sanatçısı Ezhel'in '˜Olay' adlı şarkısının klibi ve Şanışer'in 17 farklı farklı rap müzik sanatçısı ile dinleyicilerine sunduğu '˜Susamam' adlı şarkısının sözleri ve milyonlarca dinlenmesiyle gündemden düşmeyen Türkçe rap müzikle ilgili de açıklamalarda bulundu. Çağrı, son günlerde rap müziğin karşısında duran biri gibi gösterildiğini söylerken; 'Benim sosyal medyadan yaptığım açıklamanın tam tersini yazanlar oldu. Ben, bir şeylere karşı rap ile cevap vermişim gibi bir algı yaratıldı. Bu çok komik bir şeydir. Ben, rap müziğe karşı müzisyence duygularımı söylemedim. 2 tane oğlum var, bir baba olarak onların ne yaşadığını, müzikten ne aldığını gözlemleyen biri olarak geçtiğimiz günlerde seslendim. Rap müzik veya müziğin türlerine karşı olmam mümkün değil. Ben müzisyenim; bütün müziklere açık ve onları incelemek zorunda olan biriyim. Benim işim budur. Ama rap müzikteki her çalışmayı körü körüne desteklemediğimi söylemek isterim. Rap müzik aslında eskiden âşıklarımızın atışmalarına benzer ama eski âşıkların atışmaları çok doludur. İnsana çok şey katar. Dinledikçe bir şeyler öğrenirsiniz. Bugünlerde yapılan bazıları gerçekten sözleri itibariyle çocuklarımızın kafasında hiçbir şey düşündürtmeyen, hiçbir anlamı olmayan sözleri içerdiğini görüyorum' dedi.

'Bizim açımızdan faydası yok'

Rap müzisyenlerinin '˜Diss' olarak adlandırılan atışmalarının ülke gündeminde yoğun yer aldığını söyleyen Çağrı; 'Biri bir şey yapıyor, milyonlar tıklanıyor; ertesi gün öbürü tıklanmada onu aştı gibi her gün haberler geliyor. Kim, kimi orada neden yenmiş? Birbirlerini niye yeniyorlar? Tamamen birbirlerine cevap vererek olayın seyrini bizlere de kaptırıyorlar. Burada insanların hoşuna giden bir şey var. Aslında magazin var. Herkes, '˜O, ona ne demiş?' aracılığıyla müzik takip etmeye başladı. Böyle bir müzik kültürünün bizim açımızdan faydası olduğunu düşünmüyorum. Protest yapanlara da saygım var. Geçtiğimiz günlerde '˜Susamam' diye bir çalışma vardı. Ona da karşılık veren '˜Demek Susamam' diye bir şey çıkmış. Bunlar tamamen hepimizi meşgul eden durumlardır. Onunki kötü, bununki iyi diye bir taraf içerisine giriyorsunuz. Biz sanatçılara bakıldığı zaman; '˜Siz bilmem ne diyebiliyor musunuz?' ya da '˜Siz bilmem ne neden demediniz?' deniyor. Biz sürekli sorgulanıyoruz, bir şeyin sonunda sürekli sorgulanan insan oluyoruz. Kendi görüşlerimizle ilgili bir şey ifade etmeye çalıştığımız zaman her açıdan riskli duruma düşüyoruz. İyi de, kötü de söylesek kendimize ait bir düşüncemiz yokmuş gibi kabul ediliyoruz. İyi ya da kötü vardır ama sonuçta düşünceler çok çeşitlidir. Tek tip düşünce olmaz. Bunun karşılığında ise sizin gibi düşünmeyenler ya da sizin gibi düşünenler ikiye bölünüyor. Dolayısıyla biz bu çatışmayı her yerde yaşıyoruz. Sosyal medyada da yaşadığımız budur' ifadelerine yer verdi.

'Sözler boş olmamalı'

Şanışer'in 17 farklı farklı rap müzik sanatçısı ile dinleyicilerine sunduğu '˜Susamam' adlı şarkısına karşılık yazılan '˜Demek Susamam' adlı şarkı ile ilgili düşüncelerini sosyal medya hesabında paylaştığını hatırlatan Çağrı; 'Şarkıyı paylaştığımda, '˜Şimdi de böyle bir şey var. Bunun adı rap müzik savaşları mı? Ne diyoruz buna?' demiştim. Biri bir şey söylediği zaman, diğeri de ona cevap vermek zorunda kalıyor. Buna bir yorumum yok. Öyle de bir şey var, böyle de bir şey var. Tamamen ortaya konulmuş, altında çok da bir şey aranmayan bir parça. Rap müziklerinin bu kadar trend olması iyi mi, kötü mü bilmiyorum. Ama kötü olan şu; benim oğlum evde '˜Gibi Gibi'den sonra '˜Bigi Bigi' de diyor. Bigi bigi ne? Anlamı olmayan tekerlemelerle devam eden ve kafa meşgul eden şeylere karşı hayır diyorum. Adamın biri, '˜Uzun ince bir yoldayım' diyor, yıllarca dilinden düşmüyor, baktığın zaman topluma bir şey vermiş. Sözler bu kadar da boş olmamalı. Sonuçta bir söz hayatımızı topyekûn değiştirebilir. Duyduğumuz çok anlamlı bir söz, bütün düşüncelerimizi bir anda değiştirebilir. Gün geçtikçe düşünce olarak zayıflıyoruz' dedi.

Festival programı açıklandı

Çağrı, konuşmasının sonunda tüm müzikseverleri 25-29 Eylül tarihleri arasında Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuarında düzenlenecek Birinci Uluslararası Balkan Müzik Festivali'ne davet etti. 25 Eylül'de Şef Orhan Şallıel yönetimi ve Serkan Çağrı'nın solistliğinde Balkan Senfoni Orkestrası konseri ile başlayacak festivalde; 26 Eylül Perşembe günü Cafe Aman İstanbul ve 27 Eylül Cuma günü Gökçe sahne alacak. Festival, 29 Eylül Pazar günü Dzambo Agusev, İsmail Lumanovski ve Suzan Kardeş'in ortak sahnesi ile sona erecek.