Gürkan: UNESCO kabul etmez

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği tarafından 658'inci Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali'nde stant açılarak Tavuk Ormanı'nın korunması amacıyla başlatılan Er Meydanı'nın 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmesi ve Sarayiçi bölgesindeki yerinden taşınması kampanyası ile ilgili açıklamalarda bulunarak 'Kırkpınar, 2010 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne girdi. Biz Kırkpınar'ı oradan taşıdığımız anda da UNESCO'dan çıkıyor. Kimse bunun farkında değil' dedi.

Gürkan: UNESCO kabul etmez
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği tarafından 658'inci Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali'nde stant açılarak Tavuk Ormanı'nın korunması amacıyla başlatılan Er Meydanı'nın 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmesi ve Sarayiçi bölgesindeki yerinden taşınması kampanyası ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Gürkan, Kırkpınar Er Meydanı'nın yerinin değiştirilmesi ile ilgili herkesin düşüncesine saygılı olduğunu söylerken; 'Onlar böyle düşünebilir ama herkes bu işlere bulunduğu noktadan bakıyor. Kırkpınar, 2010 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne girdi. Biz Kırkpınar'ı oradan taşıdığımız anda da UNESCO'dan çıkıyor. Kimse bunun farkında değil. Birçok kişi bir şeyler söylüyor. Bir de UNESCO'ya giren eserlerin gelenekselliği de diye bir kavram var. Kırkpınar 1912'den beri burada yapılıyor. Şimdi nereye taşıyacağız?' ifadelerine yer verdi.

Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin her yıl bir hafta düzenlendiğine dikkat çeken Gürkan; '1 haftada oranın yapısı mı bozuluyor? Oradaki flora, ekosistem 1 haftada mı bozuluyor? Ben bu talepleri saygıyla karşılıyorum, mutlaka değerlendiriyorum ama bunun çok temeli olan bir talep olduğunu da düşünmüyorum açıkçası. Herkesin, her konuda özgürce fikrini söylemesinden yanayım. Bunu sonuna kadar destekliyorum. Ama özgürce fikrini söylemek başka, her söylenen fikri bizim kabul etmemiz de başka bir şeydir. Böyle bir şey de yok. Bu, sizin fikriniz olabilir. Bunu söyleme özgürlüğünüzü sonuna kadar savunuruz. Ama ona katılmak ya da katılmamak bizim tercihimizdir' dedi.

'Asker Hastanesi Şehitliği'ne defnedildiler'

Balkan Savaşları sırasında esir düşen Türk askerlerinin yaşadığı acıların da hatırlatılmasıyla konuşmasına devam eden Gürkan; 'Hepimiz biliyoruz ki Balkan Savaşı'nda Sarayiçi'nde askerlerimiz esir tutulmuştur, ağaç kabuklarını yemişlerdir. Bu konuda hiç kimsenin saygısızlık yapmasına müsaade etmeyiz. Ancak Sarayiçi'nde bir mezarın dışında başka hiçbir defin yok. Balkan Savaşı sırasındaki Türk esirlerden vefat edenlerin hepsinin defnedildiği yer, Asker Hastanesi Şehitliği'nin olduğu yerdir. Herkes bir şeyler söylüyor. Eğer mesele şehitlerimize ve şehitliklerimize sahip çıkma meselesiyse Recep Gürkan, şehit aileleriyle beraber Türkiye'de şehit sayısı bakımından Çanakkale'den sonraki en büyük şehitliği yapan isimdir. Tartışılacak bir şey yok' sözlerine yer verdi.

Ne olmuştu?

Tavuk Ormanı olarak da bilinen Has Bahçe'nin 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmesi için imza kampanyası başlatan Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği, zengin flora ve faunası olan Has Bahçe'nin korunmasını talep etmişti. Topkapı Sarayı'ndan sonra en önemli Osmanlı saraylarından biri olan Edirne Sarayı ve Has Bahçesi'nin tarih, kültür ve doğal varlıklar bakımından çok önemli bir değer arz ettiğini söyleyen dernek yönetim kurulu başkanı Ayten Eren; 'Çok zengin flora ve faunasıyla '˜Doğal Sit Alanı' ilan edilmiştir. Bu bölge Edirne başkent iken sarayın has bahçesi olarak kullanılmıştır. Has Bahçe'de 40'ın üzerinde şifahi ecza bitkisinin olduğu bilinmektedir. Edirne sümbülü gibi endemik ve nadir, göl soğanı gibi nadir bitki türlerini içinde barındırmaktadır. Burada bulunan ağaçların fidanlarının Has Bahçe'nin oluşturulduğu dönemde özenle seçilerek farklı bölgelerden getirtildiği çeşitli kaynaklarda belirtilmiştir' demişti.

'Geri dönülemez zararlar veriyor'

Eren, Selimiye Camii'nin inşası süresinde yumurta akı ihtiyacının karşılanması amacıyla Has Bahçe'nin tavuk yetiştiriciliğinde kullanıldığını söylerken; 'Zamanında şehzadelerin avlağı olarak kullanılan bölgede Av Köşkü, Adalet Kasrı gibi günümüze kadar gelmiş tarihi yapılar mevcuttur. Bugüne kadar bölgenin 73 kuş türüne ev sahipliği yaptığı tespit edilmiştir. Ender coğrafi yapısı, zengin tarihsel birikimi, yakın geçmişte tarihte oynadığı önemli rolü açısından da Kent Kültür Tarihi açısından da büyük öneme sahiptir. Ne yazık ki bugüne kadar özel ve kamu eliyle yapılan fiziki müdahaleler Sarayiçi / Tavuk Ormanı adıyla adlandırılan bu bölgeye geri dönülemez zararlar vermektedir. Zamanında Kırkpınar Güreşleri için güreş alanı olarak belirlenmiş ve içerisine bir güreş stadyumunun yanı sıra içkili lokantalar ve düğün bahçeleri açılarak ticari işletmelerin inisiyatifine bırakılmıştır. Bu alandaki özel işletmeler ve faaliyetleri sınırlandırılmalı düğün benzeri, gürültü ve ışık kirliliği yüksek, yaban hayatına zarar veren organizasyonlar yasaklanmalıdır' ifadelerine yer vermişti.

'Stadın taşınması gerekli'

Edirne Sarayı'nın Has Bahçesi'ne kurulan ve Er Meydanı olarak kullanılan stadın da taşınması gerektiğini belirten Eren; 'Kırkpınar güreşlerinin ruhuna uygun bir fuar alanı projelendirilerek Has Bahçe'nin koruma altına alınması sağlanmalıdır. Alandaki endemik bitkiler, ecza bitkileri korunmalı, geliştirilmeli, buranın gerçek sahipleri olan canlılara zarar verebilecek her türlü etkenden arındırılmalıdır. Osmanlı Sarayı'nın Has Bahçesi'nin bilimsel açıdan korunarak geleceğe aktarılması birincil görevimizdir. Bizler; Tavuk Ormanı konusunda tüm kurumlarımızı ve yöneticilerimizi duyarlı olmaya, ivedilikle önlemler almaya, mevcut yasaları uygulamaya çağırıyoruz' demişti.

Eren, ayrıca 1913 yılı Balkan Savaşları sırasında esir alınıp Sarayiçi'nde aç ve susuz bırakılan 20 bin askerin anısına alanın özel olarak korunması gerektiğine dikkat çekerken; imza kampanyası boyunca toplanan imzaların, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na gönderileceğini açıklamıştı. 

 

Bakmadan Geçme