Güneş mi? Nükleer mi?

Orta Doğu Teknik Üniversitesi(ODTÜ) Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Akınoğlu, Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik-Kimya binası konferans salonunda düzenlenen '˜Nükleer ve Güneş Enerjisinin Karşılaştırılması Akkuyu ve Karapınar' seminerinde akademisyenler ve öğrencilerle bir araya geldi. Akınoğlu, sunumuna 2009 yılında güneş enerjisinden elektrik üretimi teknolojilerini geliştirmek ve bu teknolojilerin alt yapısını oluşturmak üzere araştırmalar yürütmek amacıyla Orta Doğu Teknik Üniversitesi bünyesinde Kalkınma Bakanlığı alt yapı desteğini alarak kurulan Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin (GÜNAM) tanıtımı ile başladı. Akınoğlu, GÜNAM'ın Türkiye'deki projelerini tanıttı.GÜNAM tanıtımının ardından '˜Nükleer ve Güneş Enerjisinin Karşılaştırılması Akkuyu ve Karapınar' konusunda sunumuna devam eden Akınoğlu, Türkiye'de en çok sorulan sorulardan biri olan '˜Nükleer mi, güneş enerjisi mi?' sorusunun zor bir soru olduğunu söyledi. Akınoğlu, sunumunda Mersin'de kurulacak Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile Konya'da kurulacak Karapınar Güneş Enerji Santrali ile ilgili bilgiler verdi.

Türkiye'nin tüm elektrik enerjisi üreten santrallerinin toplam kapasitesinin 87 gigawatt (GW) olduğunu açıklayan Akınoğlu; 'Problemimiz, çevre problemi gibi görünse de çevre problemi değil. Enerji problemi gibi görünse de tam olarak enerji problemi de değil. Problemimiz biraz ekonomi de olabilir. Aslında problemimiz bunların üçüdür.  Üçünün birleştiği noktada sürdürülebilir gelişme ortaya çıkıyor. Sürdürülebilir gelişme, gelecek nesillerin temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek gelişmedir' ifadelerine yer verdi.

'Güneş enerjisi hedefimiz 6 GW'

Türkiye'nin 2017 yılındaki tüm elektrik enerjisi üreten santrallerinin toplam kapasitesinin 78.78 GW olduğunu belirten Akınoğlu; 'Bunların içinde güneş enerjisi ise 886 megawatt(MG)'tır. Bu aynı zamanda bizim bağımlılığımızın, dış ticaret açığımızın tablosudur. Enerji bağımlılığı ile dış ticaret açığı paralel yürür. Şu anda ise Türkiye'de güneş enerjisi 4.7GW'dir. Önümüzdeki dönemde ise 6 GW'ye kadar yolu var. 2017 yılında Türkiye'nin tüm elektrik enerjisi üreten santrallerinin toplam kapasitesi78.78 GW iken, bugün 87 GW'dir ve bunun 4.7GW'si güneş enerjisinden geldi. Bu süreçte en çok güneş enerjisi yapıldı. Hâlâ da yapılmaya devam ediyor' dedi.

'Dikkatli yapmazsanız kaçak verirsiniz'

Güneş enerjisi ve yenilenebilir kaynaklarla Türkiye'nin dış bağımlılığının azaltılabileceğini söyleyen Akınoğlu; 'Nükleer enerji, bence temiz bir enerjidir. Ama risk her yerde vardır. Bir hata çok kötü sonuçlar doğurabilir ama istatistiklere de bakmak gerekir. Diğer ya da termik santrallerde olan kazalardaki kötü sonuçlarla, nükleer santrallerdeki olan kötü sonuçlar karşılaştırılmalı. Fakat nükleer santrallerin karşılaştırılması zordur. Çünkü yıllara dayanıyor. Eğer dikkatli yapmazsanız veya en iyiyi yapamazsanız mutlaka bir yerden kaçak verirsiniz. Mükemmel diye bir şey olmadığına göre en iyiyi yapmaya çalışacaksınız. Bilmediğiniz şeye de girmeyeceksiniz' sözlerine yer verdi. İki santralin karşılaştırılmasının en önemli unsurlarından birinin maliyet analizi olduğunu ifade etti.

'Çin umut veriyor'

Akınoğlu, dikkat edilmesi gerekenin çevre olduğunu belirterek; 'Çünkü bir gezegende yaşıyoruz. Bizden sonra gelecek nesiller de bu gezegende yaşayacaklar. Bunun için çok dikkat edilmesi ve dikkatli adım atılması gerekiyor. Dünya da süratle o yöne doğru gidiyor. Şu anda Çin, karbon emisyonu açısından önlerine koydukları planların çok önünde gidiyor. 2025 yılında ulaşmasını bekledikleri hedeflerine şu anda ulaştılar bile. Bu inanılmaz bir şeydir ve bunu Batı dahi algılayabilmiş değildir. Çin, şu anda umut veriyor' dedi. Seminerin sonunda Trakya Üniversitesi Uluslararası Fizik ve Uygulamalı Matematik Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Seyfettin Dalgıç, Akınoğlu'na teşekkür belgesi takdim etti.