Genç avukattan yürütmeye tepki
Edirne Barosu avukatlarından Yüksel Görkem Erbek, Anayasa Mahkemesi (AYM) üyesi Engin Yıldırım ile İçişleri Bakanlığı'nın sosyal medyada dikkat çeken '˜Işıklar yanıyor' polemiği ile ilgili açıklama yaptı. Erbek, hukukun üstünlüğüne dikkat çekerek, yürütmenin yargıya meydan okuyamayacağını söylerken 'Anayasa'nın kendisi, cumhur ittifakı veya millet ittifakından üstündür' dedi.
Edirne Barosu avukatlarından Yüksel Görkem Erbek, Anayasa Mahkemesi (AYM) Üyesi Engin Yıldırım ile İçişleri Bakanlığı'nın sosyal medyada dikkat çeken '˜Işıklar yanıyor' polemiği ile ilgili açıklamalarda bulundu. Av. Erbek, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, AYM'nin milletvekilliği düşürülen Enis Berberoğlu hakkında verdiği kararı tanımaması sonrası AYM Üyesi Engin Yıldırım sosyal medyadan AYM binasının fotoğrafını paylaşarak '˜Işıklar yanıyor' ifadelerini kullanması ve İçişleri Bakanlığı'nın da AYM üyesine benzer fotoğrafla yanıt vermesi polemiğini değerlendirdi.
Hukukçu olarak
doğru bildiğini söyleme yükümlülüğü hissettiğini belirten Erbek, Türkiye
Cumhuriyeti Anayasası'nın 11'nci ve 148'inci maddelerini hatırlattı. Erbek,
İçişleri Bakanlığı'nın tutumunda yetkisizlik olduğunu belirtirken; Anayasa'nın
millet ittifakından üstün olduğunu söyledi. 
'ANAYASA'YA UYGUN HAREKET ETMEK
ZORUNDALAR'
Erbek, açıklamalarına İtalyan Ceza Hukukçusu Giuseppe
Maggiore'nin; '˜Hukuk, döneminin kristalize olmuş ahlakıdır.' sözüyle başlarken;
'Kristalize olmuş ve değişiklik yapılması en çok zorlaştırılmış yasamız ise
devletin yapısı, temel hak ve hürriyetlere ilişkin içeriğe sahip olan Türkiye
Cumhuriyeti Anayasası'dır. Anayasa, kuvvetler ayrılığı ilkesini benimser (7, 8
ve 9. maddeler). 11. maddeye bakıldığında ise Anayasa'nın yasama, yürütme ve
yargı organlarını bağladığı görülür. Yani yürütme organı ve fraksiyonları, ki
bunlar başta Cumhurbaşkanı ve Bakanlar oluyor, Anayasa'ya uygun hareket etmek
zorunluluğundadır' ifadelerini kullandı.
'AYM'NİN YARGILAMA YETKİSİ VAR'
Anayasa'nın 148'inci maddesinin 6'ncı fıkrasını
hatırlatan Erbek; 'Anayasa'nın 148. maddesi 6. fıkrasına bakıldığında ise
Anayasa Mahkemesi'nin yüce divan sıfatıyla Cumhurbaşkanını, Bakanları yargılama
yetkisinin bulunduğu görülecektir. Anayasa'nın değiştirilebilmesi için ise 400 milletvekili
oyu gerekir (175. madde). Bu maddelerin yanı sıra, Anayasa Mahkemesi'ne
bireysel başvuru yolunun neden getirildiğine de değinmek gerekir. Temel hak ve
hürriyetlerin önceden oldukça fazla ihlal edildiği ülkemizde, Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi'nin verdiği tazminat ödenmesi kararları, halen Avrupa Birliği
uyum sürecinde olan ve bir hukuk devleti iddiasında olan ülkemiz açısından
prestij ve para kaybına sebep olmaktaydı. 'Kol kırılsın yen içinde kalsın,
ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurular azalsın, kendi içimizde
konuları halledelim' düşüncesiyle Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru imkânı
getirildi. Özellikle devletimizin daha fazla uluslararası arenada prestij
kaybetmesinin önüne de Anayasa Mahkemesi'nin yetkilerinin arttırılarak kısmen geçildiğini
söylemek mümkündür' dedi.
'YÜRÜTME YARGIYA MEYDAN OKUYAMAZ'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, Anayasa Mahkemesi
Başkanına yönelik makam aracı ve Enis Berberoğlu kararına ilişkin söz ve
tutumunda yetkisizlik ve yersizlik söz konusu olduğunu söyleyen Erbek; 'Kuvvetler
ayrılığı ilkesi, yürütmenin yargıya müdahale etmesini engellemektedir. Makam
aracı söyleminde Bakan Soylu, adeta Anayasa Mahkemesi Başkanına aba altından
sopa göstermektedir ki İçişleri Bakanının, hatta Cumhurbaşkanının dahi böyle
bir yetkisi bulunmamaktadır. Işıklar polemiğinde ise adeta İçişleri Bakanlığı
kendini Anayasa Mahkemesi'ne denk görür bir tutum sergilemektedir. Ancak böyle
bir tutumu Anayasa'ya göre değil İçişleri Bakanlığımız, Cumhurbaşkanlığımız dahi
sergileyemez. Hukuk üstün ise yürütme yargıya meydan okuyamaz' sözlerine yer
verdi.
'ANAYASA, CUMHUR İTTİFAKI VEYA MİLLET
İTTİFAKI'NDAN ÜSTÜNDÜR'
Erbek, Anayasa'nın, Türk milletinin tecelli etmiş iradesi olduğunu belirtirken; 'Yetkilerini bu iradeden, yani Türk milletinin iradesinden alan Anayasa Mahkemesi hakkında ortaya atılan vesayet iddiası ise yersiz olarak nitelendirilebilir. Günümüzde yürütme organı, kendisini millet iradesinin külli temsilcisi olarak görmekte ve tanıtmaktadır. Oysa çoğunluk oyunu alan AK Parti ve müttefiki MHP'nin meclisteki toplam sandalye sayısı Anayasa'yı değiştirmek için yeterli değildir. Buradan anlaşılması gereken şudur; AK Parti ve MHP, Türk milletinin iradesini ancak kısmen temsil edebilmektedir. Anayasa'nın kendisi, Cumhur ittifakı veya Millet ittifakından üstündür. Yürütme organının başındaki isim dahi olmadığı halde kendisini millet iradesinin tamamının temsilcisi olarak gören Sayın Soylu'nun, kendisini yargılama hakkı bulunan Anayasa Mahkemesi hakkındaki söylem ve tutumunda hukuki açıdan yetkisizlik ve milli irade temsili bakımından ise yetersizlik bulunmaktadır' diye konuştu.
Bakmadan Geçme