Gazi Dekan, Edirne'den uyardı

Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Sosyal ve Siyasal Bilimler Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Admir Mulaosmanoviç, Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü'nün düzenlediği '˜Son Seçimlerin Bosna Hersek Siyasetine Yansımaları' konferansına konuşmacı olarak katıldı. Konferansa Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Bosna Hersek İstanbul Başkonsolos Vekili Rabia Maşiç, Balkan Araşturma Enstitüsü Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Bülent Akyay, akademisyenler ve öğrenciler de katıldılar.

Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren Dr. Öğr. Üyesi Bülent Akyay, tüm katılımcılara teşekkür ederken; Başkonsolos Vekili Rabia Maşiç ise Türkiye ile Bosna Hersek arasında gerçekleştirilecek her türlü işbirliğine destek olacağını söyledi. Maşiç, Trakya Üniversitesi'nde bulunan Boşnak Dili ve Edebiyatı Bölümü'nün, Türkiye'deki tek bölüm olmasından dolayı teşekkür etti. Bosna Hersek'te gerçekleştirilen seçimler sonrası hükümet kurma çalışmalarını devam ettiğini açıklayan Maşiç, hükümetin kurulmasının ardından Türkiye ve Bosna Hersek arasındaki işbirliğini devam edeceğini söyledi.

Türkiye ile Bosna Hersek ilişkilerinin iyi bir seviye olduğunu belirten Maşiç, özellikle ekonomi, eğitim ve kültür alanındaki ilişkilerin daha da arttırılması amacıyla çalışmalar gerçekleştirileceğine dikkat çekti. Türkiye'nin de seçim döneminden geçtiğini söyleyen Maşiç, 31 Mart Yerel Seçimleri'nin tamamlanmasının ardından ekonomi ve eğitim alanlarında işbirliğinin gerçekleşeceğini ifade etti. Maşiç'in konuşmasının ardından konferansta Doç. Dr. Admir Mulaosmanoviç'in özgeçmişi okundu. Özgeçmişinin okunmasının ardından Mulaosmanoviç, '˜Son Seçimlerin Bosna Hersek Siyasetine Yansımaları' konusunda açıklamalarda bulundu. Mulaosmanoviç, konuşmasına özgeçmişine ekleme yaparak başlarken; Bosna Hersek'te yaşanan savaşa gönüllü olarak katıldığını ve Gazilik unvanının bulunduğunu açıkladı. Mulaosmanoviç, Türkiye'nin pek çok kentinde gerçekleştirdiği konferansları Bosna Hersek'in ayakta kalma çabası olarak gördüğünü belirterek, Türkiye'de Bosna Hersek'i destekleyenlere teşekkür etti.

'Osmanlı ile birlikte yaşam geldi'

Mulaosmanoviç, Bosna Hersek'te son dönemde yaşananların, son yüzyılın devamı olarak algılanması gerektiğini ifade ederek; Balkanların ise tarihte iki kutbun çatışma noktası olarak görüldüğünü söyledi. Drina Nehri'nin Doğu'nun Ortodoks Hristiyanlığı ile Batı'nın Avrupa Hristiyanlığı'nın sınırı olduğunu söyleyen Mulaosmanoviç, Osmanlı'nın Balkanları fethetmesinin ardından bu sınır konseptinin ortadan kalktığını belirtti. Mulaosmanoviç, Osmanlı'nın Balkanlara gelmesiyle birlikte İslam kültürünün de varlık gösterdiğine dikkat çekerek; 'Osmanlı'nın ruhunun ve kültürünün Balkanlar'da hâkim olmasıyla birlikte farklı kültürlerin birlikte yaşaması fikri ortaya çıktı. Osmanlı döneminde farklı dini ve etnik kimlik, birlikte yaşama engel teşkil etmiyordu. Toplum dinamiklerini bu şekilde yorumlayan anlayış, Bosna Hersek'te yeni bir dönemin kapılarını açmıştır' ifadelerine yer verdi.

'İki kutbun sürtüşmesi devam ediyor'

Bosna Hersek'de son dönemlerde ise iki kutbun çatışmasının yaşandığına dikkat çeken Mulaosmanoviç, kendisinin dışındakileri dışlayanlar ile birlikte yaşamı savunanlar arasında sürtüşmenin devam ettiğini söyledi. Mulaosmanoviç, etnik bölünmeyi esas alan siyasi anlayışı, 20'nci yüzyılın başında Sırp milliyetçileri ile siyasetçilerinin ortaya çıkardığını söyleyerek; 'Sırpların ve Hırvatların anlaşabildiği mesele, Bosna Hersek'in bölünmesi meselesidir. Bosna Hersek bölünürse, Sırp ve Hırvatların anlaşmazlığının biteceği tezini iddia ediyorlar. Yavaş da olsa Sırp Cumhuriyeti'ni Bosna Hersek'ten ayırarak Sırbistan'a bağlamaya çalışacaklardır' dedi.

Karaciç'in davasını hatırlattı

Bölünme fikrinin altında yatan sebeplerde Balkanlar'daki mezhepçiliğin olduğunun altını çizen Mulaosmanoviç, asıl meselenin ise Rusya'nın Balkanlar'da 3. Roma İmparatorluğu'nu kurma isteği olduğunu söyledi. Mulaosmanoviç, Bosna Hersek'te gerçekleştirilen seçimlerin ardından hükümet kurma çalışmalarının devam ettiğini belirterek, 20 Mart 2019 tarihinin önemine de dikkat çekti. '˜Bosna Kasabı' lakaplı savaş suçlusu, Bosnalı Sırp siyasetçi ve Sırp Cumhuriyeti eski başkanı Radovan Karaciç için nihai kararın dün verileceğini açıklayan Mulaosmanoviç; Karaciç'in uzun bir süre daha hapiste kalmasını umut ettiğini söyledi. Bosna Hersek siyasetinde etnik siyasetin devam ettiğine dikkat çeken Mulaosmanoviç, Sırp siyasetçilerin Sırbistan, Hırvat siyasetçilerin ise Hırvatistan ile işbirliği yaptığını iddia etti.

'İzzetbegoviç'in partisi hükümet dışı kalabilir'

Bosna Hersek'te Sırp ve Hırvat siyasi hareketinin dışında üçüncü bir hareket daha bulunduğunu belirten Mulaosmanoviç, üçüncü hareketin Boşnak halkı olduğunu söyledi. Mulaosmanoviç, Boşnak halkının Bosna Hersek'teki en fazla bölünmüş ve en fazla siyasi partiye sahip hareket olduğuna dikkat çekerek; 'Boşnak halkı birlik oluşturamamıştır. Şu anda en güçlü partileri Aliya İzzetbegoviç'in de partisi olan Demokratik Hareket Partisi'dir. Şu anda da bu parti olmadan hükümet kurma çalışmaları devam etmektedir. Kantonlardaki seçimlerde galip gelenler, genele doğru birleşerek Demokratik Hareket Partisi'ni hükümet dışında bırakmak istiyorlar. Bu durum, dışarıdan doğal bir siyasi rekabet olarak gözükebilir. Fakat seçimlerden galip çıkan bir partiyi hükümet dışı bırakmak normal değildir' sözlerine yer verdi.

'Bölücü taraflar birleşerek güçleniyor'

Bosna Hersek'te bölücü tarafların güçlendiğini ve bir araya geldiğini söyleyen Mulaosmanoviç, birleşmelerle birlikte siyasi iktidarın önemli bir kısmını ele geçireceklerini açıkladı. Bosna Hersek'in son 17 yılında 2 kez aynı durumun yaşandığını belirten Mulaosmanoviç; 'Bosna Hersek'in zararına olan anlaşmaların yapıldığına şahit oluyoruz' dedi.