Fransa'dan Edirne'ye kaynak
Çeşitli tarih kitaplarının yanı sıra Gustave Cirilli'nin Edirne Kuşatması Günlüğü'nü Türkçe'ye çevirerek kitaplaştıran grafiker ve yazar Fazıl Bülent Kocamemi, Edirne ile ilgili önemli bir esere daha imza atmak amacıyla görüşmeler gerçekleştiriyor. Fransız Milli Kütüphanesi'nden edindiği Balkan Savaşları sırasında Teğmen Selim adlı bir Türk subayının kaleme aldığı ve Fransa'da bastırdığı kitabı, Türkçe'ye çevirdiğini açıklayan Kocamemi '˜Bir Türk Subayının Defteri Ekim-Aralık 1912: Süloğlu'dan Çatalca'ya' adını verdiği kitabı, Yerel Tarihçi Cengiz Bulut ile hazırladıklarını ve bastırmak için görüşmeler gerçekleştirdiklerini açıkladı.
'˜Baba, Oğul, Torun', '˜Bir Türk Ailesinin 450 Yıllık Öyküsü', '˜Hüzünlü Kahramanlar Ülkesinde İki Devir', '˜Urumelinin Gözyaşları', '˜Yanyanın Gözyaşları' gibi tarih kitaplarının yanı sıra Gustave Cirilli'nin Edirne Kuşatması Günlüğü'nü Türkçe'ye çevirerek kitaplaştıran grafiker ve yazar Fazıl Bülent Kocamemi, Edirne ile ilgili önemli bir esere daha imza atacak.
Kocamemi,
'˜Bibliotheque nationale de France' olarak bilinen Fransız Milli
Kütüphanesi'nden edindiği Balkan Savaşları sırasında Teğmen Selim adlı bir Türk
subayının kaleme aldığı ve Fransa'da bastırdığı kitabı, Türkçe'ye çevirdiğini
açıkladı. Edirne Yerel Tarihçisi Cengiz Bulut'un da desteğiyle hazırlanan
kitabın ismini '˜Bir Türk Subayının Defteri Ekim-Aralık 1912: Süloğlu'ndan
Çatalca'ya' olarak açıklayan Kocamemi, kitap taslağının hazırlanmasının
ardından baskı aşaması için Edirne'de görüşmelere başladı.
Bugüne
kadar 5 adet kitap çevirisi gerçekleştirdiğini açıklayan Kocamemi; 'Bir Türk
Subayının Defteri Ekim-Aralık 1912: Süloğlu'ndan Çatalca'ya çevirisine gelecek
olursak; tercüme ettiğim 5 kitap var ama basılmıyor. Aslında 1 kuruş dahi
istemiyorum. Tek istediğim bu çevirilerimin basılarak paylaşılmasıdır. Kitapta
Türkler aleyhine bazı satırlar olduğunu da söylüyorlar. Elbette olacak. Tarih
böyledir. Bu çeviriyi Edirne ve Süloğlu ile ilgisi olduğu için yaptım ve Cengiz
Bulut'a gönderdim. Cengiz Bulut da taslak haline getirmiş. Bu kitap, aslında
Türkiye'de bastırılamadığı için Fransa'da yayınlanmış bir kitaptır. Ben de
kitabı ilk defa Türkçe'ye çevirdim. Bu kitabı, '˜Bibliotheque nationale de
France' olarak bilinen Fransız Milli Kütüphanesi'nden indirdim. 70 yılı geçmiş,
telif hakkı kalkmış bir kitaptır. Bu kitapta bir subay o kadar güzel anlatıyor
ki. Almanları, komutanları, İstanbul'un durumunu, ufak muhabereleri bile
anlatıyor. Bir manga askerin muharebesini, ordunun iaşede sıkıntı yaşadığını
anlatıyor. Balkan Savaşları, büyük toprak kaybedilmiş bir savaştır. Nasıl böyle
bir şey olduğunun öğrenilmesi lazım. Süvari alayından Teğmen Selim, bu defteri
yazıyor ve Fransa'da bastırıyor. Çok önemli bir öz eleştiridir. Burada genel
tarih kitabında anlatılmayan konular var. Örneğin; Süloğlu'na yakın bir
kasabada 20 kişilik bir grup askerimiz bir kahramanlık yapmış. Tam tersine 300
kişilik bir grup askerimiz ise yanlış bir emir ile kaçmış ve Bulgar girmiş.
Bulgar girdiği yerlerde neler yapmış? Bunlar önemli değil mi? Bunların
anlatılması gerekiyor' dedi.
Dedesi, Edirne Valiliği yapmış
Tarih
ilgisinin aile köklerinden doğduğunu açıklayan Kocamemi; 'Hem baba tarafım, hem
de anne tarafım doğrudan doğruya Rumeli ile ilgili insanlardır. 500 sene
öncesine gidersek; anne tarafım Özbek, baba tarafım Türkmen'dir. Kanımızda bir
Türklük ve Rumelilik var. Baba tarafım; Mora İsyanı sırasında Mora bölgesinin
baş şehri olan Tripoliçe'nin yönetimindedir. Buradan bir gemi ile Kahire'ye
gidiyorlar. Kavalalı Mehmet Ali Paşa'ya vezirlik yapıyorlar. Sonra da
Türkiye'ye intikal ediyorlar. Bu şekilde bana kadar geldiler. Anne tarafım ise
bildiğim en eski kişi, II. Murat tarafından Yanya'ya yönetici olarak tayin
ediliyor. Oradan ayrılışları ise Lozan Mübadelesi zamanı oluyor. Onun
hikâyesini de Yanya'nın Gözyaşları adlı kitabımda anlattım. Yanyalıların
Türkiye'deki hayatı aynıdır. Ama bütün bu hikâyeler sonucunda bu ailenin çocuğu
olarak tarihe merak sarıyorum. O günleri yaşatmak istiyorum ve derken Edirne
karşıma çıkıyor. Edirne'yi ve tarihi seviyorum. Edirne eski valisi Hasan Duruer
ile tanışma ziyaretimde, büyük dedem Abdurrahman Sami Paşa'nın da Edirne
Valiliği görevinde bulunduğunu öğrendim. Böylece Edirne'ye büyük bir sempatim
doğdu' ifadelerine yer verdi.
Basımı için çalışmalara devam edecek
Edirne'yi
Yerel Tarihçi Cengiz Bulut ile tanıdığını söyleyen Kocamemi; 'Edirne'yi Cengiz
Bulut'un sayesinde tanıdım. Çok sevdiğim bir insan ve gördüm ki kendisini
Edirne'ye adamış. Her türlü fedakârlığı yapıyor. Bu kitapla ilgili gönderdiğim
bilgilerle de ilgilendi ve çok çabuk kaynaştık. Artık onunla beraber çalışmaya
başladık. Yanya'nın Gözyaşları kitabını yazdıktan sonra Urumeli'nin Gözyaşları
kitabını yazdım. O kitapta Balkanlar'daki hadiseler var. Ondan sonra da Gustave
Cirilli'nin kitabını buldum. Onu okurken, dikkatimi şu çekti; bir yabancı,
Edirne kuşatması zamanı Edirne'nin içinde yaşamış, her şeye bire bir şahit
olmuş ve her şeyi kaleme almış. Çok güzel bir de var; ilk defa birisi bizim
aleyhimize değil, lehimize yazdığını gördüm. Bulgar'ın eziyetini yazmış.
Bulgarlar, buradaki Rumlara da eziyet etmiş. Rumlar, kiliseye gitmek
istiyorlar. Bulgarlar ise Bulgar Kilisesi'ne gitmelerini emrediyor. Daha da
kötüsü var. Yunanları beşer beşer bağlayarak Meriç'e atıyorlar. Ben de bunların
hepsini tercüme ettim' dedi.
Kocamemi, '˜Bir Türk Subayının Defteri Ekim-Aralık 1912: Süloğlu'dan Çatalca'ya' adlı çevirisinin kitaplaştırılması amacıyla çalışmalarına devam edeceğini söyledi.