Film, Nazım'ın vasiyetiydi
Çekimleri Edirne'de devam eden, ünlü sanatçı Suavi'nin Şeyh Bedreddin'i canlandıracağı 'Hakikat' filminin basın toplantısında konuşan yönetmen Hakan Alak, filmi çekmekteki ilk amaçlarının Nazım Hikmet'in vasiyetini yerine getirmek olduğunu söyledi. Basın toplantısına Bedrettin rolündeki Süavi ve Börklüce Mustafa rolündeki Bülent Emrah Parlak da katıldı. İkili korona tedbirleri nedeniyle yaygın olarak kullanılan ayrı bir yöntemle selamlaştı.
Fetret Devri'nde yaşayan, dini ve hukuki bilgisiyle kazaskerlik yapan fıkıh alimi, mutasavvıf, düşünce insanı Şeyh Bedreddin'in hayatını anlatan 'Hakikat' filminin çekimleri Edirne'deki Sarayiçi Tavuk Ormanı'nda oluşturulan köy tarzı film platosunda devam ediyor. Filmin tanıtımı için bir basın toplantısı düzenlendi. İmece usulü çekilen filmin basın toplantısına ünlü sanatçı Suavi, Bülent Emrah Parlak, Saygın Soysal, Elif Nur Kerkük, Ali Barkın, Kerem Fırtına, Orhan Alkaya, Bülent Keser, Teoman Gelmez, Sabriye Günüç ve set ekibi katıldı. Toplantıda ilk konuşan filmin yönetmeni Hakan Alak, Nazım Hikmet'in vasiyetini ve aynı zamanda birçok insanın hayalini de gerçekleştirmek üzere filmi hayata geçirmeye karar verdiklerini söyledi. Aynı zamanda filmin yazar kadrosunda da yer alan Alak, 'Filmimizin çekimleri bir hafta önce Edirne'de başladı ve 3 hafta boyunca çekimlerimiz burada devam edecek. Buradan İzmir'e, Karaburun'a gideceğiz, iki hafta da orada çekim yapacağız. Sonra da İzmit ve İstanbul'da tamamlayacağız. 6 haftalık bir çekim programımız var. İki yıllık bir senaryo çalışması ve çok daha öncesine dayanan bir yapım çalışması var. Bu iki yıl boyunca senaryo üzerinde çalışırken oyuncu kadromuz belli olmaya başladı. Suavi ve Bülent Emrah Parlak ekibe ilk katılanlardan. Başından beri bu projenin içindeydiler ve buna inandılar. Hem tarihsel önemi anlamında kolay bir iş yapmıyoruz, hem dönem itibariyle kolay bir iş yapmıyoruz, hem de biz bu tarzda bir filmi çekmek için bilinen anlamda çok büyük bir yapım şirketi mantığıyla iş yapmıyoruz. Bunca insan bu işe çok fazla emek verdi, çok fazla emek veriyor. Bu kolay olmayan işi çekilebilir ve sinema izleyicisini iyi bir film izleyebilmesi için, en iyi çekilebilmesi için herkes çok fazla emek veriyor' dedi.
FİLMİN
BAŞLANGIÇ HİKAYESİ
Filmi çekmekteki
amaçlarını da anlatan Alak, 'Nazım Hikmet'in Şeyh Bedreddin Destanı'nın sonunda
anlattığı bir Ahmet'in hikayesi var, orada bahsederken (Ben Ahmet'in hikayesini
ve Şeyh Bedreddin Destanı'nı yazdım, benden sonra bunun ismini, oyununu,
filmini yani bunun sanatsal anlamda devamını içerecek birçok şeyin gelmesi
gerekir) şeklinde anlattığı bir bölüm vardır. Bir tür vasiyet gibidir. Bu
zamana kadar birçok insanın hayaliydi Şeyh Bedreddin filmi ve birçok
zorluklardan dolayı yapılamadı. Bu bize kısmetmiş. Biz Nazım'ın vasiyetini ve
aynı zamanda birçok insanın hayalini de gerçekleştirmek üzere harekete geçmiş
olduk. Bizim için iki buçuk yıl önce bu sete girmek olumlu anlamda hayal gibi
bir şeydi. Başladık ve başlayan bir film en iyi şekilde biter, en iyi şekilde bitirecek
insanlarla çalışıyoruz' diye konuştu.
SUAVİ:
ÖVGÜYÜ HAK EDEN BİR ÇALIŞMA
Filmin başrol oyuncusu
ünlü sanatçı Suavi ise övgüye değer bir projede yer almanın mutluluğunu
yaşadığını dile getirdi. Suavi, 'Sanatın en fazla etkilendiği bir dönemde
yedinci sanat diye tanımlanan sinemanın, üstelik böylesi iddialı bir projeden
pay alıyor olması başlı başına övgüyü hak eden bir çalışma. Bu daveti ilk
alanlardan olmuştum. Sinema sektöründen gelen birisi olmadığım için müthiş bir
heyecan yaşamıştım. Daha sonra uzun soluklu farklı farklı zaman dilimleri
içerisinde görüşmelerimiz oldu. Kendimi ve disiplinimi tanıyor olmaktan hareketle
arkadaşlarımın samimi ve dostça yaklaşımlarından evet deme hakkımı
kullanmıştım. Ve o günden bu yana da kendi adıma müthiş bir enerjiyle, gayretle
ve özenle bana düşeni çalışıyorum. Bu kendimi kotarmaktan ibaret değil, son
derece önemli bir çalışma olduğunun farkında olmakla ilgili bir şey. Hak ve adalet
üzerinden bir yere dönüşecek ve neredeyse 600 yıldır değişmez insanoğlu
kaderini bugün yeniden ifade eden bir olgu ile izleyicinin karşısına çıkacak.
Şeyh Bedreddin olağanüstü bir karakter. Doğduğu coğrafyayı biraz değiştirirsek
Rönesans'ın düşünürlerine tekabül eden bir donanım. Sıradan bir dini temsilci
değil, şeriatın paydalarından birisi asla değil. Şeyh Bedreddin en önemli
dönemlerde adeta İslam'ın hukukuna işaret eden, adaleti ve hak arayışını buradan
anlatmaya çalışan, o yıllarda bunu söyleme cesaretini, olgunluğunu bilen
birisi. Üstelik babası da dahil ailesinin Osmanlı ile bağlantısı dikkate
alındığında kendisine sunulmuş büyük avantajların tamamını elinin tersiyle
iten, bildiği doğrulardan yürüyen son derece saygın, filozof diyebileceğimiz
bir bilgi birikimi üzerinden eserler de üreten bir şahsiyet. Bunu arkadaşlar
benim üzerimden aktarmaya çalışacaklar. Birçok oyuncu arkadaşlarla farklı
alanlarda planlarda yan yana düşeceğiz. Kendimi hem çok şanslı hissediyorum hem
de inanılmaz onurlu bir iş yapıldığı için heyecanımı asla yok etmemeye
çalışıyorum. Çünkü, amatörlülüğünü yitirmeden ama profesyonel yaklaşımı da asla
göz ardı etmeden kotarılacak bir iş bu. Ekibe davet eden bütün dostlarıma,
burada bir dayanışma simgesine dönüşen, kooperatif mantığıyla çekilen bu yan
yana gelişin de ortak bir üretime dönüşmesi benim için büyük bir mutluluktur.
Şeyh Bedreddin'in de bir ortaklık felsefesi var. Bu dünya hepimize yeter diyor.
Yine Şeyh Bedreddin; '˜Kulaktan işitmelerle, duyduklarınla asla hukuki bir zemin
yaratma kendine' diyor ve daha önemlisi adeta yargıçlık müessesine hitap
ederek, yargının kuvvetler ayrılığı prensibi üzerinden mutlaka bağımsız olması
gerektiğine, özgür bir yargı olması gerektiğine işaret ediyor. Bu günümüze
politik bir gönderme değildir, bunun altını özellikle çiziyorum. Şeyh Bedreddin
601, 602 yıl önce adeta bir insan tarafından yönetimi külliyen reddeden,
herkesin kendi kendine yetebilecek donanımda olabileceğine işaret eden,
ortaklığı, dostluğu ve paylaşımı sofraya oturtmaya çalışan bir şahsiyet'
şeklinde konuştu.
'BU
FİLME SAHİP ÇIKILMASI GEREKİYOR'
Filmde Börklüce
Mustafa karakterini canlandıran oyuncu Bülent Emrah Parlak da, bu filmde yer
aldığı için guru duyduğunu dile getirdi. Parlak, 'Kolektif bilinçle, emek
merkezli, sömürüye karşı yapılmış birçok Anadolu isyanından birisi olan Şeyh
Bedreddin, Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal'in önderliğinde yayılan bu isyanın
günümüze uyarlanmış sanatsal etkinliğinde bulunmaktan dolayı gurur duyuyorum.
Dönemin koşullarına göre en üst seviyede insan hakları parantezinde de yorumları
olan bu isyanın o dönemden bize tuttuğu bir ışıktır bu. Anadolu'nun gerçek
hikayeleri, gerçek sahiplerinin hikayesi bu. Birçok tarih anlatımı ve tarih
biçimi var ama gerçek tarih biraz araştırdığımızda bize farklı bir şeylerin
olduğunu söylüyor. Okuduğumuzda sanki doğrular değil de bize bazı öğretilmiş
durumların olduğunu işaret ediyor. Bu anlamda çektiğimiz filmi önemsiyorum. Bu
filme sahip çıkılması gerektiğini düşünüyorum. Börklüce Mustafa karakterini hiç
sekmeden beni düşünmüş oldukları için Ali ve Özer kardeşime Hakan hocama çok
teşekkür ediyorum. Bu topraklarda herkesin bir kahramanı vardır, bana da sorsalardı
eğer senin kahramanın kim diye; herhalde biraz da tarihsel gerçekliliğiyle
yaşıtım olduğu için Börklüce Mustafa derdim. Bu her oyuncuya nasip olacak değil.
Heyecanlıyım, gururluyum' diye konuştu.
Merakla beklenen
filmin Mart ayında vizyona girmesi bekleniyor.