Esrarı borca karşılık taşıdım

Geçtiğimiz Mayıs ayında İpsala Sınır Kapısı'ndan yurda giriş yapan bir otomobilde ele geçirilen 15 kg 745 gram esrar ile ilgili başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan Makedon vatandaşı baba oğul ilk kez hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanık O. R., borcu karşılığı Türkiye'ye uyuşturucu götürmeyi kabul ettiğini söyledi.

Esrarı borca karşılık taşıdım
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türkiye'ye giriş yapmak üzere geçtiğimiz Mayıs ayında Edirne'nin İpsala Sınır Kapısı'na gelen sürücülüğünü Makedonya uyruklu O. R.'nin yaptığı yabancı plakalı otomobilde, yapılan aramada aracın bagajına ve stepne bölümüne gizlenmiş vaziyette 15 kilo 745 gram esrar bulundu. Olay ile ilgili gözaltına alınan O. R., tutuklandı. O. R.'nin telefonunda yer alan yazışmalar üzerine genişletilen soruşturma kapsamında O. R. ile yakın tarihlerde Türkiye'ye giriş yapan babası M. R. de  bir süre sonra gözaltına alındı. Tutuklanan baba oğul hakkında 'Uyuşturucu madde ithal etme' suçundan dava açıldı. 

Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar M. R. ve O. R. ile avukatları katıldı.
'Borcumu ödeyebilmek için kabul ettim'

O. R. savunmasında uyuşturucu maddenin kendisine ait olmadığını ileri sürdü. O. R., Türkiye'de doğup büyüdüğünü babasının Makedonya vatandaşı olması nedeniyle 2012 yılında Makedonya'ya yerleşerek bir Türk restoranı işletmeye başladıklarını bir süre sonra 2017 yılında restoranın iş yapamaz hale geldiğini ve masrafları karşılayamaması nedeniyle faizle borç almaya başladığını ifade etti. Faizle borçlandığı Z. K. isimli kişiye borcunu ödeyemeyince, bu kişinin kendisini tehdit ettiğini ifade eden O. R., 'Ödeyemediğim borç için beni ve ailemi tehdit etmeye başladı. Beni Sırbistan'a götürüp, darp etti. En sonunda bu parayı ödeyemeyeceğimi söyledim. Onlara olan borcumu ödeyebilmem için Türkiye'ye uyuşturucu götürmemi teklif ettiler' dedi.
'Uyuşturucu olduğunu görevlilere söyledim'

O. R., bu kişilerin yönlendirmesiyle Türkiye'ye gelerek uyuşturucu maddeyi teslim alacağı söylenen D. B. isimli bir kişiyle tanıştığını, sonrasında B. ile teslimat ile ilgili mesajlaştıklarını ifade ederek, 'Z. K. bana uyuşturucunun hazır olduğunu söyledi. Beni aracımla bulunduğu yere çağırdı. Ve uyuşturucuyu arabama yüklemeye başladılar. Arabaya uyuşturucuyu ben bile koymadım. Dokunmadım. Bu da paketlerde parmak izimin olmamasını açıklıyor. Uyuşturucu Makedonya'da yerleştirildi. Yunanistan üzerinden İpsala Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye  giriş yaptım. Uyuşturucu ile anılmaktan büyük pişmanlık duydum. Muayene peronlarına geldiğimde uyuşturucuyu ihbar etmeyi düşünüyordum. Memur geldiğinde ben aracın içinde uyuşturucu olduğunu ve stepne bölümünde de paketler olduğunu söyledim. Bunun üzerine aracı X- Ray'e gönderdiler' şeklinde konuştu.
'Babamın suçla hiçbir ilgisi yok'

O. R., ayrıca iddianamede yer alan babası olan diğer sanık M. R. ile Türkiye'ye peş peşe giriş yaptıklarının doğru olmadığını savundu. Babasının 30 Nisan'da Makedonya '“ Bulgaristan '“ Yunanistan güzergahı üzerinden Türkiye'ye girdiğini kendisinin ise Makedonya -  Yunanistan güzergahı üzerinden 1 Mayıs'ta girdiğini ifade etti. Heyet, O. R.'nin telefonunda B. ile yaptığı yazışmaları da okudu. O. R.'nin (Babam gelecek, oradan kamyona transfer edeceğiz) şeklindeki mesajları karşı tarafı oyalamak için attığını ileri sürerek, 'Karşı tarafı oyalamam gerekiyordu. Bu nedenle babamla ilgili bir takım mesajlar attım. Bu mesajlar gerçeği yansıtmamaktadır. Babamla yola çıktığımız tarihlerin ve güzergahlarımızın farklı olduğu görülecektir. Ben babamı gümrük sahasında görmedim. Babamla hiç görüşmedik. Amacım zaman kazanmak ve karşı tarafı oyalamaktı. Ben babamın tutuklanmasına neden olduğum için çok pişmanım' dedi.
'Haksız yere cezaevinde yatıyorum'

Diğer sanık M. R. de yaklaşık 35 yıldır Türkiye'de yaşadığını 2012 yılında Makedonya'ya yerleşip, restoran işletmeye başladıktan bir süre sonra, restoranı oğluna bırakıp Makedonya '“ Türkiye arası nakliye işine başladığını ifade etti. Oğlunun borçlandığını etraftan duyduğunu ve bu konuyu oğluna sorduğunu ifade eden M. R. suçlamaları kabul etmeyerek, 'Z. K. ile birlikte olduğunu gördüm. (Senin onlarla işin yok. Hemen restoranı kapatıp Türkiye'ye dönüyorsun) dedim. Oğlumun yazdığı mesajlar hep yalan. Telefonda oğlumla mesajlaşmadım. Ben bu yaşa kadar hiç böyle bir işe girmedim. Böyle bir şeyle karşılaşmadım. Ekmek peşinde koşan bir insanım. Hile hurda ile işim olmaz. Haksız yere cezaevinde yatıyorum' şeklinde konuştu.
Savcı tahliyesini istedi

Sanık savunmalarının ardından mütalaada bulunan duruşma savcısı sanık M. R.'nin adli kontrol şartı ile tahliyesini, O. R.'nin ise tutukluluk halinin devamını talep etti. Söz verilen O. R., 'Babamı da bu işe kattığım için pişmanım. Babamın suçla bir ilgisi bulunmamaktadır. İstemeden işlediğim bir suçtan dolayı da çok pişmanım' dedi. M. R. ise 'Kesinlikle, bilgim olsaydı (oğlumu) bu yola sokmazdım. (Uyuşturucuyu) getiremezdi' şeklinde konuştu.
Tahliye çıkmadı

Sanık avukatlarının savunmalarının ardından ara veren mahkeme heyeti, her iki sanığın da tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, yargılamayı ileri bir tarihe erteledi.

Bakmadan Geçme