Erken 1 Mayıs: Çarklar 4 hafta dursun'
Edirne Emek ve Meslek Örgütleri Platformu, 1 Mayıs Emek, Mücadele ve Dayanışma Günü'nü Saraçlar Caddesi'nde kutladı. DİSK, TÜRK-İŞ, TMMOB, TTB, BİRLEŞİK KAMU-İŞ ve KESK'in Edirne bileşenlerinin bir araya geldiği kutlama programında, Türkiye'de korona virüsü salgınında yaşananlara dikkat çekildi. BİRLEŞİK KAMU-İŞ temsilcisi Benay Gürsel, emek ve meslek örgütlerinin taleplerini açıklarken 'Herkese aşı, herkese gelir desteği sağlansın, acil ve zorunlu işler dışında 4 hafta çarklar durdurulsun' dedi.
Edirne Emek ve Meslek Örgütleri Platformu, 1 Mayıs Emek, Mücadele ve Dayanışma Günü'nü Saraçlar Caddesi'nde düzenlediği basın açıklaması ile kutladı. DİSK, TÜRK-İŞ, TMMOB, TTB, BİRLEŞİK KAMU-İŞ ve KESK'in Edirne bileşenlerinin oluşturduğu Edirne Emek ve Meslek Örgütleri Platformu, 1 Mayıs Emek, Mücadele ve Dayanışma Günü'nü, 29 Nisan-17 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek sokağa çıkma yasağı kapsamında yer alması nedeniyle erken kutladı.
Saraçlar
Caddesi'nde bir araya gelen platform temsilcileri, korona virüsü tedbirlerini
katılımcılara hatırlatırken; pankartlar, marşlar ve sloganlar eşliğinde 1 Mayıs
Emek, Mücadele ve Dayanışma Günü'nü kutladılar. Platform tarafından düzenlenen
basın açıklamasına CHP Edirne İl Örgütü ve SOL Parti Edirne İl Örgütü de
katıldı. Platform adına basın açıklamasını BİRLEŞİK KAMU-İŞ temsilcisi Benay
Gürsel okudu.
'HER
GÜN 1 MAYIS, HER YER 1 MAYIS'
Gürsel,
Türkiye'nin dört bir yanında emek ve meslek örgütlerinin 1 Mayıs Birlik
Mücadele ve Dayanışma Günü için bir araya geldiğini belirtirken; 'Yasaklara
rağmen, baskılara rağmen umudu büyütüyoruz. Her gün 1 Mayıs her yer 1 Mayıs
diyoruz. Şu çürümüş düzene karşı yeni bir düzen için, yeni bir başlangıç için
yan yanayız. On yıllardır dünya halklarına sınırsız bir emek ve doğa sömürüsü,
savaşlar, ekonomik kriz, artan eşitsizlik, yoksulluk, işsizlik dışında hiçbir
şey sunmayan bu düzen Kovid-19 salgınıyla insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Dünya
kapitalist sisteminin yarattığı eşitsizliklerin ağır sonuçlarını her gün
yaşıyoruz. Sağlık hizmetlerinin ve güncel olarak da Kovid-19 aşısının bir
ticari meta haline gelmesinin bedelini insanlık ağır biçimde ödüyor. Bu
koşullar altında Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu 1 Mayıs 2021'de, '˜Yeni
bir toplumsal sözleşme ve herkese aşı hakkı' mücadelesini büyütme çağırısı
yapıyor' ifadelerini kullandı.
'ÇARKLAR
DURSUN, ÖLÜMLER BİTSİN'
İçişleri
Bakanlığı'nın genelgesi ile duyurulan '˜tam kapanma' uygulamasına tepki gösteren
Gürsel; 'Bizler, bu topraklarda yaşayanlar, aklı, bilimi, emeği ve insan
yaşamını öncelemeyen bir anlayışla yönetilenler, daha ağır bedeller ödüyoruz. Kovid-19
salgınıyla mücadelede dünyanın en başarısız ülkelerinden birinde hayatta kalmaya
çalışıyoruz. Sermayenin ve patronların çıkarları için, akıl, bilim ve
milyonların sağlığı yok sayılıyor. Buradan bir kere daha haykırıyoruz; çarklar
dursun, ölümler bitsin. Bugün '˜tam kapanma' diye sundukları önlem paketinde de
işçi sınıfının ve halkın sağlığını ve gelirini değil, sermayenin çıkarlarını
korumaya çalışıyorlar. Çarklar dönmeye, çalışanların çoğunluğunun işe gitmeye,
insanlarımız ölmeye, sağlık emekçilerimiz tükenmeye devam ediyor. Tam kapanma
dedikleri önlemlerde biz yokuz: Çalışanlar hastalanmaya, çalışmayanlar da
açlığa mahkûm ediliyor' dedi.
'EN
AZ NAKDİ DESTEK VEREN İKİ ÜLKEDEN BİRİYİZ'
Gürsel,
küçük işletmecilerin ve esnafın işyerlerini kapatmak zorunda kaldığını
belirtirken; 'Ailenin bir haftalık mutfak masrafını dahi karşılayacağı şüpheli
olan bir meblağla yapılan yardım yeterli olmadı. Açık alanlarda nefes almamız
yasaklanıp kapalı ortamlarda çalışmaya zorlanıyoruz. Ne pahasına olursa olsun,
'˜çarklar dönecek' inadıyla, insan yaşamı piyasaya kurban ediliyor. Yeterli aşı
tedarik edilemiyor. Göz göre göre hastalanıyoruz, ölüyoruz ve tükeniyoruz.
'˜Böyle salgın mücadelesi olmaz' diyor ve yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz. Sadece
sağlığımız değil; işimiz, aşımız ve geçimimiz de tehdit altında. Pandemide
yurttaşlarına en az nakdi destek veren iki ülkeden biri Türkiye oldu. İşsizlik
her gün yeni rekorlar kırıyor. Kod 29 ile tazminat bile alamadan işimizi
kaybediyoruz. Milyonlarca çalışan ve ailesi ücretsiz izin dayatmasıyla günde 50
liraya yaşamaya mahkûm ediliyor. Gıda enflasyonu ile milyonlar açlık sınırının
altına itiliyor. Evimize gelen faturalar kabarıyor, çarşı pazar alışverişi her
gün bir öncekinden daha pahalı oluyor. Uzaktan çalışma gibi esnek çalışma
biçimleriyle güvencesizlik yaygınlaşıyor' sözlerine yer verdi.
'KADINA
YÖNELİK ŞİDDET TIRMANIYOR'
Salgın
koşullarında Türkiye'nin tüm kaynaklarının bir avuç şirkete peşkeş çekildiğini
söyleyen Gürsel; 'Halk yaşam mücadelesi verirken, şirketler pandemide kârlarını
artırıyor. '˜Geçinemiyoruz' çığlıkları yükselen ülkemizde 26 dolar milyarderinin
serveti son bir yılda 38 milyar dolardan 53 milyar dolara yükseliyor. Bir yanda
açlık, yoksulluk ve işsizlik; diğer yanda servetler birikiyor. Ekonomik kriz ve
pandemi koşullarında, adaletsizliğin en çirkin yüzü karşımıza çıkıyor. Pandemi
sürecinde sınıfsal eşitsizliklerin yanında toplumsal cinsiyet eşitsizliği de
derinleşiyor. Salgında kadınların omuzlarına yıkılan hane içi iş ve bakım yükü
artıyor. Kadına yönelik şiddet tırmanıyor. Kadınlar bir yandan işsizliğin, bir
yandan pandemide yaygınlaşan esnek çalışma biçimlerinin ve güvencesizliğin
hedefi haline geliyor. Pandemi koşullarında kadınların güçlendirilmesi
gerekirken, İstanbul Sözleşmesi gibi kazanımlar iktidarın hedefi oluyor' dedi.
PLATFORMUN
TALEPLERİNİ AÇIKLADI
Gürsel,
Edirne Emek ve Meslek Örgütleri Platformu'nun taleplerini açıklarken; ' Bu
koşullar altında işimiz, aşımız ve sağlığımız için söyleyecek çok şeyimiz var.
Taleplerimiz ve öfkemiz var. Emekçilerin umutlarını ifade edeceğimiz 1 Mayıs'ımız
var. Sağlıklı, güvenceli ve insanca yaşama hakkımız için yan yanayız.
Umutlarımızı büyütmek için bugün Türkiye'nin dört bir yanında mücadelemizle yan
yanayız. Taleplerimizi ve hedeflerimizi 1 Mayıs'ta bir kere daha yan yana
haykırıyoruz. Herkese aşı, herkese gelir desteği sağlansın, acil ve zorunlu
işler dışında 4 hafta çarklar durdurulsun! Çalışırken hastalanan emekçiler için
Kovid-19 iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilsin! Kod 29 ve ücretsiz
izin zulmüne son verilsin! İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları patronlara değil;
işçilere ve işsizlere destek için kullanılsın! Asgari ücret üzerindeki tüm
vergi ve kesintiler sıfırlansın! İşsizliğe karşı kamu istihdamı artırılsın,
hukuksuz biçimde işten çıkarılan kamu emekçileri işlerine iade edilsin, çalışma
süreleri azaltılsın. Saroz Körfezi'ne limana, doğa katili projelere, Kanal
İstanbul'a, betona, savaşa, silahlanmaya, sermayeye değil aşıya ve sosyal
desteklere ayrılsın. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın!
Zorunlu mallarda ve elektrik, su, doğalgaz, iletişim faturalarında dolaylı
vergiler sıfırlansın, fatura borçları faizsiz ertelensin. Örgütlenme, özgür
toplu sözleşme ve grev hakkı önündeki tüm engeller kaldırılsın! İstanbul
Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa etkin şekilde uygulansın, Uluslararası Çalışma
Örgütü'nün İşyerinde Şiddete Karşı 190 sayılı sözleşmesi onaylansın!'
ifadelerine yer verdi.
'YAŞASIN
1 MAYIS'
1 Mayıs Emek, Mücadele ve Dayanışma Günü'nü kutlayan Gürsel; '2020 1 Mayıs'ında ifade ettiğimiz gerçek, 2021'de çok daha net bir biçimde ortadadır. Bu düzen yaşamı ve gezegeni tehdit eden büyük bir felakete dönüşmüştür. Felakete dönen bu düzen, baskılarla, yasaklarla, yalanlarla, sansürle, kışkırtılan ırkçılık ve ayrımcılıkla, toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle, kısacası zulümle ayakta tutulmak istenmektedir. Bu felakete son vermek, insanlık için yeni bir başlangıç yapmak, eşitliğin, özgürlüğün, adaletin, demokrasinin egemen olduğu, kardeşçe, barış içerisinde yaşayacağımız yeni bir toplumsal düzen kurmak ellerimizdedir. Umudumuz birliğimizde, mücadelemizde ve dayanışmamızdadır! Yaşasın 1 Mayıs' diye konuştu. Basın açıklamasının ardından programda 1 Mayıs Marşı'na eşlik eden katılımcılar, Saraçlar Caddesi'ndeki etkinliğe son verdiler.