En büyük şüpheli EDİKAB
Edirne Kent Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Gökerküçük, Hasanağa Köyü deresi ile ilgili yaptıkları inceleme sonucunda 'Dere kıyılarındaki otlarda yağlılık ve kirlilik izleri vardı. Dereye renkli bir sıvının karışmış olduğu kesin. Ancak nereden salındığına, karıştığına dair elde kanıt şimdilik yok. Yine de aksi kanıtlanmadıkça en büyük şüphenin EDİKAB olduğu ortada' açıklamasında bulundu.
Edirne merkeze bağlı Hasanağa Köyü deresinin kirletildiğine ilişkin tartışmalar sürüyor. Köylülerin derenin kirletildiğini iddia ettiği dereyle ilgili alınan numunelerin incelemesi bir taraftan sürerken, yeni gelişmeler de yaşanıyor. Edirne Kent Konseyi (EKK), konuya duyarsız kalmayarak derede incelemelerde bulundu. İncelemeler sonucunda açıklamada bulunan EKK Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Gökerküçük, dere kıyılarındaki otlarda yağ ve kirlilik izlerine rastladıklarını belirterek, 'Dereye renkli bir sıvının karışmış olduğu kesin. Ancak nereden salındığına, karıştığına dair elde kanıt şimdilik yok. Yine de aksi kanıtlanmadıkça en büyük şüphenin EDİKAB (Edirne Katı Atık Birliği) olduğu ortada' ifadelerine yer verdi.
Kirlilik izleri
Yürütme Kurulu, Danışma
Kurulu ve Hasanağa Köyünde çiftçilik yapan EKK üyesi bir delege ile olayı
incelemek üzere ekip oluşturduklarını anlatan Gökerküçük, 'Mahallinde gerekli
incelemeleri yaptık. Derenin EDİKAB deşarjının buluştuğu yerin üzerinden
aldığımız su normal renkte ve doğal görünümdeydi. Deşarjın yapıldığı
mevkiinin alt kısmından aldığımız su örneği de görünümde aynıydı ve beyazdı.
Ancak dere kıyılarındaki otlarda yağlılık ve kirlilik izleri vardı. Köy
muhtarının elde ettiği ve kamuoyu ile paylaştığı renkli su elbette o anda
bulunamadı. Köylülerle yaptığımız görüşmede derenin geçmişte de bazen
renkli aktığı iddiası yinelendi. Bu renklenmenin genellikle yağışlı havalarda
olduğu da iddiaları arasındaydı. Dereden alınan renkli su köyün içindeki
köprünün başında örnek olarak duruyordu. EDİKAB tesis yetkilileri ile
yaptığımız görüşmede sistemin kirlilik üretmediği ve toplanan suyun atık
nemlendirilmesinde kullanıldıktan sonra arıtılarak doğaya salındığını
söylediler. Aynı söylemi daha öncede duymuştuk. 2015 yılı Aralık ayında
Kent Konseyi olarak tesisi inceleme talebimiz vardı ve basından arkadaşlar da
dâhil bir inceleme gezisi yapmış ve tesisin nasıl çalışacağı konusunda aynı
bilgileri dinlemiştik. Yine 2016 Ocak ayı toplantımız da EDİKAB tesisinin
irdelenmesiydi. Taraflar yeni tesisin nasıl olacağını, nasıl olması gerektiğini
anlatmışlar ve katılımcılar da sorularını sorarak bilgi almışlardı. Tesisin
yapılması kentimiz için vazgeçilmez memnuniyet verecek bir durumdu. Çünkü vahşi
atık depolama tesisinin bulunduğu Yıldırım-Yeniimaret semtleri yaşanmaz hale
gelmişti' şeklinde açıklama yaptı.
Dereye bir sıvının karıştığı kesin
Dereye bir sıvının
karıştığının kesin olduğunu öne süren Gökerküçük şöyle devam etti; 'EDİKAB
tesisi sorumlusu gibi Belediye de aynı düşünüyordu; kirlilik tesisten olamazdı.
Basından öğrendiğimiz kadarıyla Belediye yetkilileri de olay sonrasında gerekli
yerlerde inceleme yapmış ve tahlil sonuçlarını bekliyordu. Çevre Şehircilik
Bakanlığı İl Müdürü ile yaptığımız görüşmede kendilerinin olayı duyduktan sonra
ekip olarak gidip EDİKAB tesisinin dereye deşarj yerinden su örneği aldıklarını
belirtti. Suyun renginin normal olduğunu ancak bir kirlilik varsa tahlilde
çıkacağını söyledi. Muhtarın renkli deyip videoya aldığı suyun neden tahlil
edilmediğini sorduğumuzda suyun kendilerine ulaşmadığını, ilke olarak da kendi
aldıkları suyun tahlilini yapmaları gerektiğini belirterek aynı su ise zaten
renkli olmasa da tahlilde çıkacağını söylendi. Yaptığımız inceleme sonucunda
Yürütme ve Danışma Kurulumuzdaki yetkin kişilerle de durumu tartıştık. Basında
yazılanları yeniden okuduk. Sonuçta gözle görülebilen bir kirlilik var.
Bu renk kirliliğinin aynı zamanda farklı kirlenmeleri de barındırıp
barındırmadığı ise Çevre Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğünün tahlilinden sonra
olacak. Dereye renkli bir sıvının karışmış olduğu kesin. EDİKAB tarafından
sistem dışı bir salınım yok ise dereden neden renkli su akmıştı? Hasanağa Köyü
Muhtarı ve köylüler bu kirliliği kendileri üretmiyordu ve dere kenarında tesis
de yoktu. Basından okuduğumuz ve köylülerden dinlediğimiz kadarı ile bu tür
salınımların bazen olduğu yönünde. Ancak nereden salındığına, karıştığına
dair elde kanıt şimdilik yok. Yine de aksi kanıtlanmadıkça en büyük şüphenin
EDİKAB olduğu ortada. Evet, anlatıldığına göre sistem olumlu ve her türlü önlem
alınmış. Ama sistemi çalıştıran insanlar. Köy sakinlerine önerimiz;
gelecekte kanıtın da olması için renkli, kirli akan dere veya doğaya salınmış
herhangi bir zararlı, bilinmez varlık gördüklerinde ÇŞB, Jandarma, DSİ, Ziraat
Müdürlüğü gibi ilgili birimleri acilen aramalıdırlar. Yurttaşlık görevi bunu
gerektiriyor, anayasamız ve mevzuatlarımızı bunu emrediyor. Doğayı korumak
devletin ve yurttaşın görevidir. Bu hepimiz için gereklidir. Doğayı kirleten de
insandır, temiz tutacak olan da insandır. Yasaları uygulatacak olan duyarlı
yurttaşlardır. Dileğimiz; kirlenmenin EDİKAB'tan olmamış olması. Bunun sonucunu
göreceğiz. Ancak EDİKAB yetkilileri de arıtmanın her an çalıştığını
kanıtlayabilmelidir. Öte yandan kirlenme EDİKAB'tan değilse bile bu kirlenmenin
neden, nereden kaynaklandığını bulmak da resmi kurumların görevidir. Şu anda
EDİKAB ve tesisin sahibi Belediye ve denetleyicisi Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı İl Müdürlüğü ile derelerin sorumlusu DSİ bu olayı aydınlatmak ve
kirlenmenin failini bulmakla yükümlüdürler. Edirne Kent Konseyi olarak yaptığımız
inceleme sonucundan edindiğimiz izlenimleri, düşüncelerimizi, öngörülerimizi,
şüphelerimizi, önerilerimizi kamuoyu ile paylaşmayı uygun gördük. Sonuçlar
elimize geldiğinde durumu yeniden değerlendireceğimizi de bilmenizi isteriz.'
Bakmadan Geçme





