Edirne Nilay için bir oldu

Edirne'de 2 çocuk annesi Nilay Karaarslan'ın bir markette çalıştığı sırada Mehmet Emin Karaarslan tarafından tüfekle öldürülmesine tepki yağdı. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Uzunköprü Belediye Başkanı Özlem Becan, CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Edirne İl Başkanlığı, İYİ Parti Edirne Merkez İlçe Başkanı Zafer Kaya, SOL Parti Edirne Merkez İlçe Başkanı Şafak Engincan Çolak, CHP Edirne İl Kadın Kolları Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, CHP Edirne Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanlığı ve Edirne EŞİK Platformu sosyal medya aracılığı ve yazılı basın açıklamalarıyla kadın cinayetine tepki gösterdiler.

Edirne EŞİK Platformu'nun basın açıklamasına Edirne Kadın Dayanışma Merkezi Derneği (EKAMEDER), Birleşik Kamu-İş Edirne İl Temsilciliği, DİSK Emekli-Sen Edirne Şubesi, Edirne Belediyesi, Edirne Çocuk Hakları Derneği, Edirne Kadın Meclisi, Edirne Kent Konseyi Kadın Meclisi, KESK Edirne Şubeler Platformu, Lüleburgaz Kent Konseyi Kadın Meclisi, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Edirne Şubesi ile Trakya Roman ve Engelliler Derneği'nin de imza verdiği açıklandı.

'ERKEK TERÖRÜNÜN KURBANI OLDU'

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, sosyal medya hesabından Nilay Karaarslan'ın fotoğrafını paylaşırken; 'Edirne'de hayatının baharında bir canımızı daha kaybettik. Yine bir kadın, erkek terörünün kurbanı oldu. Gülüşünü soldurdular, çocuklarından kopardılar, yarınlarından çaldılar. Daha kaç kez bu son olsun diyeceğiz? Yüreğimiz bir kez daha yandı. Mekânın cennet olsun Nilay Karaarslan' ifadelerini kullandı.

'HAYAT DOLU BİR GÜLÜŞÜ SOLDURDUNUZ'

Trakya bölgesindeki kadın belediye başkanı olan Uzunköprü Belediye Başkanı Özlem Becan da Edirne'deki kadın cinayetine sessiz kalmayarak sosyal medya hesabından; 'Yine güzel, hayat dolu bir gülüşü soldurdunuz' sözlerine yer verdi. CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı ise sosyal medya hesabından yaşanan olaya dikkat çekerken; 'Yazık çok yazık Edirne de dün akşam iki evladı olan bir anne bir cinayete kurban gitti. Cinayeti işleyen kişi de ayrılmak üzere olduğu eşi, o da cinayeti işledikten sonra intihar etmiş' dedi.

DEVA'DAN İSTANBUL SÖZLEŞMESİ HATIRLATMASI

Karaarslan'ın öldürülmesi üzerine yazılı açıklama yapan DEVA Partisi Edirne İl Başkanlığı da taziye mesajı yayımlarken; 'Yine bir kadın, yine bir cinayet! Sessiz kalmayacağız! Güzel Edirne'mizde, Nilay K.'nın, boşanma aşamasında olduğu Mehmet Emin K. tarafından av tüfeğiyle öldürüldüğü haberini üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Merhumeye Allah'tan rahmet, sevenlerine başsağlığı diliyoruz. DEVA Partisi olarak kadınlara yönelik şiddet ve cinayetlere karşı daha etkin mücadele ve korumanın bir an önce etkinleştirilmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Ancak ne hazindir ki çözüm üretmesi gereken iktidar ve ortakları İstanbul Sözleşmesi'nin varlığını tartışmakta, bu durum da mağdur sayılarını günden güne artırmaktadır. Kadına karşı şiddet ve cinayetleri önlemenin ilk adımı ulusal ve uluslararası mevzuatların etkin uygulanmasıdır. Devlet, İstanbul Sözleşmesi'ndeki mevcut hukuki yapıyı yıkmak yerine, ceza yasalarını sözleşme şartlarına uyumlu olarak güçlendirmeli, uygulamadaki aksaklıkları gidermelidir. DEVA Partisi olarak, kadına karşı şiddetin kayıtsız şartsız karşısındayız! Kadına karşı şiddeti sona erdirmek için gerekli tüm adımları atmaya da hazırız' ifadelerine yer verildi.

'İYİ AİLE EĞİTİMİ ALMAMAK'

İYİ Parti Edirne Merkez İlçe Başkanı Zafer Kaya da Edirne'de yaşanan kadın cinayetinin herkesi derinden üzdüğünü belirtirken; 'Ülkemizde de yaşanan kadın cinayetlerinin sebebi iyi bir aile eğitimi ve terbiyesi alamamaktan geçiyor diye düşünüyorum. Kadın cinayetine kurban giden arkadaşımıza Allah'tan rahmet, acılı ailesine sabırlar dilerim' dedi.

'SÖZLEŞME UYGULANSAYDI NİLAY YAŞAYACAKTI'

                SOL Parti Edirne Merkez İlçe Başkanı Şafak Engincan Çolak ise Karaarslan'ın, evli olduğu Mehmet Emin Karaarslan tarafından işyerinde katledildiğini söylerken; 'Erkek cinayetinden ölen bir kadın daha. Evli olduğu erkekten boşanmak isteyen Nilay, tehditlerden korkarak saldırgan hakkında uzaklaştırma kararı aldırdı. Çünkü Nilay, yaşamak istedi. Ancak uygulanmayan yasalar Nilay'ı koruyamadı. AKP iktidarı, İstanbul Sözleşmesi'ni uygulamayarak her gün en az bir kadının katledilmesine neden oluyor. Sadece Ekim ayında erkekler tarafından 21 kadın öldürüldü. Kadınlar, erkeklere uygulanan cezasızlık politikaları nedeniyle ölüyor. Uygulanmayan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun nedeniyle öldürülüyor. '˜İstanbul Sözleşmesini uygula' diye seslendiğimiz iktidar, ne bizim sesimizi ne de ölmek istemediğini haykırırken katledilen kadınların çığlıklarını duyuyor. Oysaki sesimizi duyup İstanbul Sözleşmesi'ni uygulasaydınız Nilay yaşayacaktı' sözlerine yer verdi.

'KADINA ŞİDDETE DUR DENİLMELİ'

CHP Edirne İl Kadın Kolları Başkanı Çiğdem Gegeoğlu ise 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'nde kadınların çağrısını hatırlatırken; 'Çok değil, daha birkaç gün önce bitsin artık bu katliamlar, '˜Kadınlar Öldürülmesin' diye hep bir ağızdan bağırmıştık. Bu sefer ciğerimiz kendi ilimiz de yandı. Çocukları artık ömür boyu sol yanlarında büyük bir boşluk ve sevgisizlik ile büyüyecekler. Kadına şiddet kararlılıkla dur denilmesi gereken ülkemizin en öncelikli sorunlarından biridir' dedi.

'ATEŞ İLİMİZDE OCAĞIMIZA DÜŞTÜ'

CHP Edirne Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanlığı da sosyal medya üzerinden gerçekleştirdiği yazılı açıklamada; 'Şu basit soruyu sormak gerekir; '˜Maktul erkek olsa öldürülür müydü?' Bu sorunun cevabı '˜Hayır' ise o cinayet bir kadın cinayetidir. Katillerin en çok öne sürdüğü '˜bahaneler' ayrılma, reddedilme, kıskançlık ve '˜namus'. Ama bu gerekçelerle kimse, kimsenin canına kıyamaz. Bunlar, toplumu etki altına alabilmek için uydurulan bahaneler! Bir ateş de ilimizde ocağımıza düştü. 5 gün önce ellerimizde pankartlarımızla sesimizi duyurmaya çalıştık. Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır diliyoruz' ifadelerine yer verildi.

'YAŞAMAK İNSAN HAKKI'

Edirne EŞİK Platformu da yazılı açıklamasında kadın cinayetlerinin politik olduğunu vurgularken; 'İstanbul Sözleşmesi' derhal uygulanmalı. Nilay Karaarslan, uzaklaştırma kararı olmasına rağmen 30 Kasım gecesi boşanmak istediği için kocası tarafından pompalı tüfekle katledildi. Uzaklaştırma kararı olmasına rağmen neden önleme mekanizmaları harekete geçirilmedi? Daha 5 gün önce 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'nde; '˜Çiçek de istemiyoruz, öldüren sevgi de' diye bir kez daha haykırmıştık. Kendi hayatımıza dair kendi kararlarımızı alarak yaşamak insan hakkı. Yaşamak istiyoruz' denildi.

'EKİM AYINDA 21 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ'

Açıklamada, 2020'nin Ekim ayında erkekler tarafından 21 kadın öldürüldüğüne dikkat çekilirken; '8 kadın da şüpheli şekilde ölü bulundu. Öldürülen 21 kadından 12'sinin neden öldürüldüğü tespit edilemedi, 9'u da boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü. 12 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi ise kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur' sözlerine yer verildi.

ANAYASADAKİ HÜKÜMLER HATIRLATILDI

Anayasadaki hükümlerin hatırlatıldığı açıklamada; 'Türk Ceza Kanunu'nda kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik hükümler, uzaklaştırma kararı, 6284 sayılı yasa varken; kadına karşı şiddetle ilgili dünyanın en kapsamlı sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi'ne rağmen kadınlar öldürülüyor. Bu nedenle kadın cinayetleri politiktir diyoruz. Yıllardır artarak devam kadın cinayetlerinin son bulması için 6284 sayılı yasa uygulanmalı, İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması için Avrupa Konseyi'nin belirlediği ve EŞİK Platformu olarak talep ettiğimiz 12 adım uygulaması derhal hayata geçirilmelidir' denildi.

'BİR KİŞİ DAHA EKSİLMEYECEĞİZ'

6284 sayılı yasanın ve İstanbul Sözleşmesi'nin tam ve etkin uygulanmasının kadınlar için hayati olduğu vurgulanan açıklamada; 'Toplumsal cinsiyet eşitliği temelli, şiddetin durdurulmasına yönelik hazırlanan İstanbul Sözleşmesi; tüm kurum ve kuruluşlarla birlikte etkin ve bütünlüklü uygulanmalı, süreç takip edilmeli, devletin tüm birimleri kadınların yaşam haklarını korumalı ve görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri cezalandırılmalıdır. Kadın cinayetlerini durdurmak için somut çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi devletin görevidir. Bununla ilgili tüm kurum ve kuruluşların, tüm mekanizmaları harekete geçirilmelidir. Bir kişi daha eksilmeyeceğiz. Hepimiz biriz' sözlerine yer verildi.

'ŞİDDET ÇEVREYE SİRAYET EDER'

Edirne Barosu Aile ve Kadın Hakları Komisyonu da yaptığı yazılı açıklamada; kadına yönelik şiddet, öldürme, cinsel istismar eylemlerin çoğaldığına dikkat çekerek 'Artık bu haberler toplumda infial bile yaratmamakta, sıradan eylemler ve haberler gibi algılanmaktadır. Oysaki şiddet ve öfke çevreye de sirayet eder. Şiddet; bugün için kadınlara ve kızlarımıza yarın ise oğullarımız ve tüm topluma artarak bireyler arasında sorunların çözümünde uygulanacak yöntem olarak yerini alacaktır. Şiddete eğilimli bireylerden oluşan toplum istemiyorsak bu gidişata dur denilmelidir. İlimizde meydana gelen olaydan dolayı derin üzüntülerimizi bildiriyor, hayatını kaybeden Nilay Karaarslan'a Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Kadın cinayetlerinin durması için çalışmalarımıza devam edeceğimizi ve süreci takip edeceğimizi kamuoyuna bildiririz' ifadeleri kullanıldı.