Dursun artık bu şiddet!

Edirne'de Dr. Tuba Çıkmaz ile başlayan ve Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Acil Servisi'nde iki stajyer doktorun, hasta yakınları tarafından darp edilmesi sorununa bir yenisi daha eklendi. Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi Psikiyatri Polikliniği'nde sekreterlik görevinde bulunan N.P., Edirne Açık Cezaevi'nden ilaç yazdırmak amacıyla gelen bir hükümlü tarafından kalın bir iple boğulmak istendi. Olayın ardından sağlıkta şiddete SES Edirne Şubesi ve Edirne Tabip Odası tepki gösterirken SES Edirne Şubesi Eşbaşkanı Meral Toy 'Bir sağlık çalışanının bile şiddete uğramasına tahammülümüz yoktur' dedi.

Dursun artık bu şiddet!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Edirne Şubesi ve Edirne Tabip Odası, önceki gün Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi Psikiyatri Polikliniği'nde N.P. adlı sağlık çalışanının, Edirne Açık Cezaevi'nden ilaç yazdırmak amacıyla gelen bir hükümlü tarafından kalın bir iple boğulmak istenmesine basın açıklaması düzenleyerek tepki gösterdi. Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi Psikiyatri Polikliniği önünde düzenlenen basın açıklamasına SES Edirne Şubesi Eşbaşkanı Meral Toy, Edirne Tabip Odası Başkanı Dr. Memet Akbal, Edirne Tabip Odası Onur Kurulu Üyesi Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Edirne Şubeler Platformu Sözcüsü Ayhan Fırtına ve sağlık emekçileri katıldılar.

Basın açıklamasını okuyan SES Edirne Şubesi Eşbaşkanı Meral Top, sağlıkta şiddete alışmayacaklarını söyleyerek; '08 Nisan 2019 tarihinde Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi psikiyatri polikliniğinde çalışan sağlık çalışanı arkadaşımız saldırıya uğramıştır. Sabah saatlerinde açık ceza evinde hükümlü olup kendisine ilaç yazdırmak için hastanemize başvuran ve talebi olumsuz karşılanınca öncesinde ilgili hekimle tartışan ve hastaneyi terk eden şahıs saat dört gibi hastaneye tekrar gelmiş ve uygun zamanı kollayıp doktorun serviste yatan hastalarını vizite gittiği sırada odada bulunan sağlık çalışanı arkadaşımızı yanında getirdiği kalın bir iple boğmaya çalışmış ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanmasına neden olmuştur. Sağlık çalışanı arkadaşımızın canına kast eden bu şahsı ve saldırıyı kınıyoruz. Yaşanan bu olay ne ilktir ne de son olacaktır. Biz sağlık çalışanları bu koşullar altında görevimizi yerine getiremiyoruz. Sağlıkta şiddet sağlık hizmetinin verildiği tüm alanlarda; kamu ve özel hastanelerde, eczanelerde, acil servislerde, yoğun bakımlarda önemli bir sorun olmaya devam ediyor' ifadelerine yer verdi.

Toy, yetkililerden bir an önce sağlıkta şiddeti önleyici ve yaptırım gücü yüksek yasal değişiklik istediklerini belirterek; 'Sağlık emek ve meslek örgütleri uzun yıllardır sağlıkta yaşanan şiddetin nedenleri, şiddete karşı alınacak önlemler konusunda kamuoyunu bilgilendirmekte, yöneticileri şiddeti durdurmak için sorumluluk almaya davet etmektedir.  Bütün bu çabalarımıza karşın,  Dr. Ersin Arslan, Dr. Kamil Furtun, Dr. Aynur Dağdelen ve Dr. Fikret Hacıosman'ın öldürülmeleri ve nice şiddet olayı ile ilgili siyasi iktidarın sağlıkta hiçbir adım atmadığını üzülerek görüyoruz. Sağlık kuruluşlarında her gün ortalama 30 şiddet olayı yaşanmaktadır. Bu sorun, bir yandan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehdit ederken, aynı zamanda sağlık hizmeti sunumunu da engeller hale getirmiştir. Bu durum; sürdürülebilir ve kabul edilebilir değildir' dedi.

'Etkin önlemler alınmıyor'

Toy, sağlıkta şiddetin toplumsal etkenleri bulunduğuna dikkat çekerek; 'Bunlar giderilmedikçe sağlık kuruluşlarını tam olarak güvenli ve huzurlu yerler haline getirmek olanaklı değildir. Kapıdan giren her kişinin potansiyel bir tehlike olabileceği duygusu, sağlık çalışanlarında tarifsiz gerginlik yaratmaktadır. Sağlık çalışanları bilime ve yasalara göre davranmaları durumunda idare, toplum ve medya tarafından yalnız bırakılacağı hatta suçlanabileceği kaygısı taşımaktadır. Açık olarak görülen bir başka gerçek, kamu otoritesinin, sağlık kuruluşlarının ve sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak için alması gereken etkin önlemleri almadığı, caydırıcı cezaları yürürlüğe sokmadığı müşteri memnuniyeti esasıyla sağlıkta iyiliği değerlendirdiğidir. Bu yanlış tutum daha birçok sağlık çalışanın şiddete uğramasına ve can kayıplarıyla karşılaşılmasına neden olacaktır' sözlerine yer verdi.  

'Yasal düzenleme yapılmalı'

Sağlık Bakanlığı'nın sağlık çalışanlarının temsilcileriyle sorunun çözümüne yönelik işbirliğine gitmesinin zorunlu olduğunun altını çizen Toy; 'Artık tek bir sağlık çalışanının bile şiddete uğramasına tahammülümüz yoktur. Sağlıkta şiddeti önleyici yasal düzenleme bir an önce yapılmalıdır. Sağlıkta etkin bir şiddet yasası çıkana dek haklı mücadelemiz artarak devam edecektir' dedi.

Kalkan da açıklama yaptı

Edirne İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Cengiz Kalkan da konuyla ilgili bir açıklama yaparak, 'İnsanımızın sağlığı için canla, başla görev yapan sağlık çalışanlarımıza yönelik her türlü şiddeti, kimden ve nasıl geldiğini ayırt etmeksizin lanetliyoruz. İnsan hayatına kast edilerek ortaya konan bu korkunç olayın yakın takipçisi olacağımızın bilinmesini isterim. Sağlık Bakanlığımız sağlıkta şiddetin son bulması için son zamanlarda önemli hukuki, idari ve yapısal tedbirleri hayata geçiriyor. Her şeyden önce 'Şifa Veren Ele Vefa' diyoruz ve unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizi yeniden hatırlatarak, şiddetin son bulmasını istiyoruz, şiddet ne medeniyetimiz ne de ahlaki değerlerimizle asla bağdaşmamaktadır. Tüm bunlara rağmen, toplumun hemen hemen tüm kesimlerinde yaşandığı gibi sağlıkta da maalesef bu tür üzücü olaylarla karşı karşıya kalabilmekteyiz. Sevginin, merhametin ve hoşgörünün sembolü olan bir sahada böylesi kahreden olayların bir daha yaşanmamasını yürekten temenni ediyor, faillerin hak ettikleri cezai yaptırımların acilen ve en ağır şekilde hayata geçirilmesini ısrarlı bir şekilde talep ediyorum' dedi.

 

Bakmadan Geçme