Dünden bugüne Edirne

Trakya Üniversitesi (TÜ) tarafından seri olarak yapılması planlanan 'Edirne Konferansları'nın ilki Merkez Kütüphane Recep Zogo Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. İlk konferansın konuğu ise Edirne aşığı diş hekimi Tekin Sayınbaş oldu. Konferans öncesi konuşan TÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Doç. Dr. Nurten Çetin, Edirne'nin soyut ve somut kültürel mirasının günümüze aktarılmasına Tekinbaş'ın büyük katkı sağladığını ifade ederek, 'Edirne Osmanlı Devleti'ne uzun yıllar başkentlik yapmıştır, günümüze kadar gelen zengin tarihi ve kültürel dokusuyla önem arz etmektedir. Bu dokunun günümüze aktarılmasında şehir tarihi üzerine yapılmış araştırma ve inceleme eserler önemli bir yer tutmaktadır. Bunların yanı sıra şehre gönül veren şehrin insanlarının hafızalarında kalan bilgileri derleyerek kaleme aldıkları eserler oldukça önemlidir. Böylece belgelerde bulamadığımız, geçmişin detaylı ve renkli manzarası günümüze taşınmış oldu. Bu çerçevede Edirne konferansları serisinin faydalı olacağı kanaatindeyiz' dedi.

Soğuk karanlık kış geceleri

Açılış konuşmasının ardından öğrencilerle buluşan Sayınbaş, kitaplardaki Edirne ile yaşanan Edirne arasındaki, nüansı ancak ömrünü bu diyarda geçirenlerin hissedebileceğini söyledi. Öğrencileri Edirne'nin 50-60 yıl öncesine götüren Sayınbaş,  'Çevreyle bağlantılı yollar yetersiz, ulaşım araçları kısıtlıdır. At ve öküz arabasıyla ihtiyaçları için kente gelenler geceyi alçak gönüllü hanlarda geçirirlerdi. Soğuk karanlık kış geceleri geçmek bilmezdi. O yıllarda Edirne İstanbul arası trenle 12 saat, otobüsle 8 saat sürerdi. İstanbul gazeteleri Edirne'ye akşam saatlerinde ulaşırdı. Kış geceleri sıcak sobanın başında uyuklarken, gazeteci Ali Beyin Do Majör sesi, paslaşan mahalle bekçilerinin düdük seslerini dinler kendimize gelirdik' ifadelerine yer verdi.

Radyolu yıllar

İlkokul öğrencisi dönemlerini de anlatan Sayınbaş, 'Mahallemizde ancak 7-8 adet radyo vardı. Radyo sahipleri komşular dinlesin diye olmalı, haber saatlerinde radyonun sesini yükseltirlerdi. Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası atıldığını, manasını tam olarak çözemesem de, Japonların kayıtsız şartsız teslim olduklarını okul çağında cızıltılı radyo sesinden duymuştum. Tek kanaldı cızırtılıda olsa bizim için erişilmez bir nimet, dünyaya açılan penceremizdi radyo. O günler geride kaldı eğer bir gün yolunuz düşerse aziz Edirne'ye özlemler anarak geçmişi dönersiniz geriye' diyerek öğrencileri o yıllara götürdü.

Sayınbaş kimdir?

Diş hekimi Tekin Sayınbaş 1935'te Edirne'de doğdu. İstiklal İlkokulu ve Edirne Lisesindeki eğitiminin ardından yüksek öğrenimini İstanbul Üniversitesi'nde tamamladı. Askerlik görevini yedek subay olarak Erzurum'da yaptı. Mesleğinin ilk yıllarında Eskipazar ve Erzurum'da bulundu. 1960 yılından beri Edirne'de diş hekimi olarak sağlık hizmeti sunuyor. Bir hekim olarak mesleki çalışmalarının yanı sıra ressam ve araştırmacı yazar yönüyle yaşam boyu sosyal sanatsal ver kültürel etkinliklerin içinde oldu. Çeşitli yerel gazetelerde çok sayıda makale, öykü ve şiirleri yayınladı. Çeşitli zaman ve ortamlarda konferanslar vermekle beraber yağlı boya ve resim sergileri düzenledi. Edirne'nin sosyal yaşam ve yakın geçmişiyle ilgili televizyon programları hazırlayıp sundu. Yıllar içerisinde mesleki birikimi sanatsal ve kültürel özverili yaklaşımları nedeniyle çeşitli kuruluşların teşekkür ve takdir belgeleriyle onurlandırıldı. Meriç Rüzgarının Gizemi, Karga Sesindeki Nameler, Bir Başka Edirne, Saraçlar Caddesi'nde Aşına Yüzler ve Neredesin Ruhi Abi isimli yayımlanmış kitapları bulunuyor.