Düğümü tanık çözecek
Erkek arkadaşının evinde bir başka erkeğin cinsel saldırışa uğradığını ileri süren B. Ş.'nin şikayeti üzerine açılan davaya başlandı. Davanın sanığı E. S., olayların B. Ş.'nin anlatımındaki gibi olmadığını ileri sürerek cinsel saldırıda bulunmadığını söyledi. Mahkeme B. Ş., için avukat atanması ve erkek arkadaşının gelecek celsede tanık olarak dinlenmesine karar vererek yargılamayı ileri bir tarihe bıraktı.
Geçtiğimiz yılın Temmuz ayında B. Ş., erkek arkadaşı E. Ç. ile birlikte gittikleri kafede E. S. ile tanıştı. E. S.'nin kendilerine kalacak yeri olmadığını söylemesi üzerine E. Ç., E. S.'yi evlerine davet etti. Eve geldikten sonra salonda uyuyakalan B. Ş., uyandığında pantolonun dizinden aşağıda olduğunu ve E. S.'nin üzerinde sadece iç çamaşırı olduğunu görmesi üzerine E. S.'den şikayetçi oldu. E. S. hakkında 'Nitelikli cinsel saldırı' ve 'Tehdit' suçlarından; B. Ş. hakkında ise E. S.'ye telefon fırlattığı gerekçesiyle 'Basit yaralama' suçundan dava açıldı.
Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki
duruşmaya müşteki sanık B. Ş. ve sanık E. S. ile avukatı katıldı. Duruşmada ilk
olarak Edirne Barosu Kadın Hakları Komisyonu davaya katılma talebinde bulundu. Mahkeme
heyetinin müşteki sanık B. Ş.'ye avukat talebinin olup olmadığını sorması
üzerine B. Ş., tarafına avukat atanmasını talep ederek 'Savunmamı avukat
huzurunda yapmak istiyorum. Avukat atandıktan sonra gelecek celse savunma
yapacağım' dedi.
Duruşmada iddianamenin okunmasının ardından
mahkeme heyeti, sanık E. S.'nin savunmasını aldı. E. S., savunmasında olay günü
sürekli gittiği kafede B. Ş. ve yanında bulunan E. Ç. ile sigara içerken
tanıştıklarını ve birlikte alkol almaya başladıklarını ifade ederek, hesabı
ödedikten sonra birlikte kapıda sigara içtikleri sırada E. Ç.'nin kendisine
aracının olup olmadığını sorduğunu ifade ederek, 'Alkollü olduğu için, benim
kendilerini eve bırakmam için sordu. Ben de taksi tutabileceğimi söyledim.
Taksi durağına gittik. Aynı taksiye bindik. B. ile E. arkada oturuyordu. Ben de
önde oturuyordum' dedi.
E. Ç.'nin kendisine parası olmadığını
söyleyerek kendisinden şarap almasını istediğini aktaran E. S., yol üzerinden
şarap aldıktan sonra E. Ç.'nin hem hesabı ödemesi nedeniyle hem de şarap alması
nedeniyle kendisine bir kadeh şarap içmeyi teklif ettiğini ifade etti. E. S.,
eve gittiklerinde birlikte bir saat kadar sohbet ettiklerini, E. Ç.'nin
telefonunun çalması üzerine başka bir odaya geçtiğini ifade ederek, 'B.
karşımda oturuyordu. Benden hoşlandığını söyledi. Böyle bir şey olamayacağını
ve saçmaladığını söyledim. Üzerine agresifleşti ve polisi arayacağını söyledi.
Ben de (Al benim telefonumdan ara) dedim. Cep telefonunu fırlattı. Telefon
gözüme geldi. Telefonu fırlattığında E. de gelmişti. E. bana B.'nin psikolojik
sorunları olduğunu anlattı. Daha önce tedavi olduğunu söyledi' şeklinde
konuştu.
E. S., B. Ş.'ye tartışma sırasında
tehditvari sözler söylemiş olabileceğini ancak ne söylediğini hatırlamadığını
ifade etti. E. S., ayrıca iddia edildiği gibi kalacak yerinin olmadığını
söylemediğini ifade ederek, kendisine iftira atıldığını ileri sürdü. Mahkeme
heyeti, verdiği aranın ardından B. Ş.'ye avukat tayin edilmesine, E. Ç.'nin de
tanık olarak dinlenmesi için davetiye çıkarılmasına karar vererek yargılamayı
ileri bir tarihe erteledi. Heyet, Edirne Barosu Kadın Hakları Komisyonu'nun
davaya katılma talebini ise doğrudan suçtan zarar görme ihtimali bulunmadığı
gerekçesiyle reddetti.