Çölyak'a aşureli farkındalık

Trakya Üniversitesi Rektörlüğü ve Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından bu yıl 3'üncüsü düzenlenen topluluklar buluşuyor etkinliğinde örnek bir farkındalığa imza atıldı. Her yıl etkinlikte dağıtılan geleneksel aşurenin yanı sıra bu yıl diyet, diyabetik ve glütensiz aşure dağıtımı da gerçekleştirilerek çölyak hastalığına dikkat çekildi. Toplam 4 bin 500 aşurenin dağıtıldığı etkinliğe binlerce öğrenci ilgi gösterirken çölyak hastaları da şekersiz ve glütensiz aşure yiyerek hem sosyalleşmenin, hem de yeme alanlarının genişlemesi için düzenlenen farkındalığın mutluluğunu yaşadılar.

Çölyak'a aşureli farkındalık
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Trakya Üniversitesi Rektörlüğü ve Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından her yıl düzenlenen topluluklar buluşuyor etkinliği gerçekleştirildi. Balkan Yerleşkesi Bolca Ana Yemekhanesi önünde üçüncüsü gerçekleştirilen etkinlikte toplam 130 öğrenci topluluğu stant açarak öğrenci kaydı ve tanıtım faaliyetleri düzenlerken; aşure ikramında ise örnek bir farkındalığa imza atıldı.

Sağlık Bilimleri Fakültesi, Arda Meslek Yüksekokulu Aşçılık Programı ve Trakya Çölyak ve Sağlıklı Yaşam Derneği'nin destek verdiği etkinlikte 4 bin adet geleneksel aşurenin yanı sıra 500 adet glütensiz aşure, diyet aşure ve diyabetik aşure dağıtımı gerçekleştirildi. 4 çeşit aşure dağıtımına binlerce öğrenci yoğun ilgi gösterirken; aşure dağıtımını Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Trakya Çölyak ve Sağlıklı Yaşam Derneği Başkanı Bahar Ayşegül Gülcü, Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanı Öğr. Gör. Burak İşçimen ve akademisyenler gerçekleştirdiler. Aşure dağıtımında yemek çeşitliliği ile ilgili sorunlar yaşayan çölyak hastaları da aşure yemenin mutluluğunu yaşadılar.

Aşure dağıtımının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, etkinliğin 3 yıldan bu yana düzenlenmeye devam ettiğini belirtirken; 'Aşure ayındayız. Etkinliklerimiz gittikçe daha büyüdü ve güzelleşti. Aşure, bizim kültürümüz için çok önemlidir. Bir kazanda, birbirinden farklı pek çok lezzet kaynıyorlar ve her biri ayrı bir tada dönüşüyor. Bu durum üniversitemiz gibidir. 63 ülkeden öğrencimiz var. Ülkemizin her bölgesinden de öğrencimiz var. Trakya Üniversitesi bir aşure kazanı gibi bu evlatlarımızı, bu kazan içerisinde beraber kaynatıyoruz ve bir Trakya Üniversitesi ailesi oluşturuyoruz. Aşure ayına denk gelmesi ve simgesel önemi olması nedeniyle böyle bir ikramı önemsiyoruz' ifadelerine yer verdi.

'Çölyak hastalarını unutmadık'

Etkinliğe farkındalık oluşturmak amacıyla yenilik getirildiğini söyleyen Tabakoğlu; 'Diyet, diyabetik ve çölyak hastaları için üretimde bulunuldu. Bir çalışma yapıldı ve çölyaklı evlatlarımızın olduğu tespit edilmiş. Onları da burada unutmadık. Emeği geçenlere bu farkındalık için teşekkür ediyorum. Şu anda 130 öğrenci topluluğumuz var. Geçen yıl 530 etkinlik yaptılar. Bu sene de 800 etkinliği hedefliyorlar. Öğrencilerimize her anlamda destek oluyoruz. Onların pozitif enerjilerini doğru yönde kullanmalarını istiyoruz. Bu anlamda da güzel bir buluşma oluyor' dedi.

'95 bin çölyaklı var'

                Tabakoğlu'nun konuşmasının ardından etkinlikte bir konuşma da Trakya Çölyak ve Sağlıklı Yaşam Derneği Başkanı Bahar Ayşegül Gülcü yaptı. Gülcü, konuşmasında etkinliğe farkındalık oluşturulması amacıyla davet edildiklerini söylerken; 'Bizler, 25 yıl boyunca çölyakı bilmeden yaşadık ve son 10 yılda tanı aldık. 10 yıl önce bir paket un bulamıyorken, bugün Trakya'daki çölyak hastaları adına bir farkındalık oluşturulacak. Glütensiz aşure dağıtılacak ve çok mutluyuz. 10 yıl önce üniversitelerde gençlerimiz glütensiz ürünleri tüketemiyorlardı. Ama bugün üniversitelerimizde çölyaklı olan öğrencilerimiz ve personelimiz aşure yiyebilecekler. Ürün çeşitlerimizin artmasının mutluluğunu yaşıyoruz. Trakya Üniversitesi ile birlikte yaşam alanlarını genişletmek adına buradayız. Amacımız sadece glütensiz aşure yapmak değil. Umarım bilimin ışığında tüm Türkiye'deki çölyakların yaşam alanları daha da genişlemiş olur. Aşure; bereket, paylaşmak ve sevgi demektir. Sevgiyle bu gökkuşağının altında diyabetli, çölyaklı, down sendromlular olarak toplumsal yaraları saralım. Türkiye'de sayısı 95 bine ulaşan çökyaklılarımızın yaşam alanlarını genişletelim. 40 ilde açılan fırınların artık Trakya'da da açılmasını, tüm ürün çeşitliliğinin genişlemesini diliyoruz' sözlerine yer verdi.

Buğdaysız ve şekersiz aşure

                Gülcü'nün konuşmasının ardından etkinlikle ilgili bilgiler veren Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanı Öğr. Gör. Burak İşçimen ise öğrencilerin etkinlikten memnun olduklarını söylerken; 'Geleneksel olan bu etkinlik devam ediyor. Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı olarak kurumumuzda bulunan çölyak hastası öğrencilerimizi, akademisyenlerimizi, idarecilerimizi tespit etmeye çalıştık. Temelde bir farkındalık ile başlatmak istedik. Öğrencilerin, glütensiz, diyabetik, şekersiz aşure yapılabildiğini görmelerini istedik. Burada geleneksel aşuremizin yanında diyabetik aşure, glütensiz aşure ve hem diyabetik, hem glütensiz aşure var. Diyabetik aşuremizde şeker, glütensiz aşuremizde de buğday ve koyulaştırmak için buğday nişastası bulunmuyor. Pirinç nişastası ve az miktarda pirinç kullanıldı. Diyabetik aşurede de şeker yerine şekeri alınmış süt kullanıldı' dedi.

'Yeme alanlarımız genişlemeli'

Etkinlikte glütensiz aşure yiyerek çölyak hastalarının yemek düzenine dikkat çeken Trakya Üniversitesi personeli ve çölyak hastası Serkan Güler ise çölyak hastalarının beslenmelerinde kısıtlamalar bulunduğunu açıklarken; '2011 yılından beri ben de sosyal ortamda çok fazla aktivitede bulunamıyorum. Çölyak rahatsızlığı olan insanların en büyük handikapı, yeme alanlarının çok dar olmasıdır. Bugün endüstriyel bir üretim olduğu için çölyak her alanda var. Benim ilk çölyak teşhisim Trakya Üniversitesi'nde konuldu. Biz, 3 senede Trakya Üniversitesi'nde çok büyük bir yol aldık. Bugün çölyak hastaları için glütensiz aşure yeme etkinliği var. Aşure, geleneklerimize dayalı olan önemli bir tat. Bizim amacımız aşure yemek değil; bir farkındalık oluşturmaktır. Avrupa'da bu farkındalık oluştu ancak ülkemizde yeni oluşmaya başlıyor. Alanımızın genişlemesi gerekiyor. İnsanlar sosyalleşerek diğer insanlara faydalı olabilir. Bizim de yeme alanlarımız genişlerse çok rahat olur' ifadelerine yer verdi.

Edirne esnaflarına seslendi

Çölyak yardım ödeneklerinin de kısıtlı olduğunu söyleyen Güler; 'Ürünlerin birçoğu yerli üretim olmadığı için pahalı. Ben çalışıyorum ama geliri iyi olmayan insanlar var. Trakya Üniversitesi büyük bir adım attı. Bir aşure ile başladı ama devamı çalışmalarla gelecek. Birçok etkinliğimiz de var. Amacımız, insanlara bizi soyutlamamalarını hatırlatmaktır. Bizim rahatsızlığımız, sadece yeme rahatsızlığıdır. Tedavimiz de diyettir. Bizim yiyecek alanlarımız genişlerse gerçekten hiçbir sorunumuz kalmayacak. Edirne esnaflarına da seslenmek istiyorum; çok fazla bir maliyeti yok ve sağlıklı bireyler de tüketebiliyor. Sağlıklı bireyler yetişirse sağlıklı insanlar olur' dedi. Gün boyu devam eden etkinlikte öğrenciler, hem de aşure yeme, hem de eğlenme fırsatı yakaladılar. 

 

 

 

 

 

 

Bakmadan Geçme