Çocukların YOGACI ablası
GÜNDEM okuyucusu bir süredir Nefize'yi tanıyor aslında. Her Pazartesi, GÜNDEM'in 2. sayfasında yoga ve nefes teknikleri ile ilgili bilgilerini okuyucuyla paylaşıyor. Hal böyle olunca burnumuzun dibindeki kaynağı görmemek olmazdı. Nihayetinde Nefize ile haber için buluşmamız kaçınılmazdı. Karşımda müthiş enerjik ve mütevazı, olağanüstü iyi kalpli genç bir anneyle karşılaşınca iş haber olmaktan çıktı, sohbete dönüştü. Yogadan girdik, yüksek lisans tezinden çıktık. Sohbet kesmedi, bahçede birkaç yoga duruşu bile denedik.
32 yaşındaki Nefize Ramadan Bulgaristan Kırcaali doğumlu. Edirne'ye 4 yıl önce
evlenip, Edirne'ye taşınmış. Bulgaristan'ın Filibe kentinde üniversite
eğitimini Sosyoloji alanında tamamlayan Nefize, Trakya Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü İnsan ve Toplum Bilimlerinde de yüksek lisansa başlamış.
'Üniversite bana çok iyi geldi' diyor, 'Çünkü en azından kimim ben sorusuna hem
anneyim hem öğrenciyim gibi bir cevap buldum.'
***
***
Edirne'de bir şeyler üretmek isteğinin derste bir hocasının 'Üretmek çok
önemlidir. Üretmek derken bir araba üretmek gibi düşünmeyin. Evde oturdunuz bir
örgü ördünüz, o bile üretmektir' sözlerinden yola çıkarak başladığını ifade
eden Nefize, şöyle devam ediyor: 'ben ne üretiyorum peki düşünmeye başladım.
Ben de bir şeyler okuyorum, sürekli Türkçemi geliştirmeye çalışıyorum. O
okuduğum şeyler hakkında düşünüyorum, yazı yazma isteği uyandı bende,
yazıyorum. Ben de dedim ki benim ürettiğim şey bu olabilir aslında bu şekilde
insanlara yardımcı olabilirim. Ve bir arkadaşımın teklifiyle ilk önce 'Hanımın
evi' sitesine yazılar yazdım. O yazıların okunma oranı güzel olunca
'sosyologanne.com' geldi. Orada devam ettim.'
***
Yoga ile yolunun kesişmesinin ise hamilelik dönemine denk geldiğini aktaran
Nefize, o dönem çektiği bel ve boyun ağrılarını hafifletebilmek adına
internetten video izleyerek yogaya başladığını söylüyor. Doğumdan sonra da bu
yöntemle yoga yaptığını anlatan Nefize, 'Hareketleri yaptıkça bedensel olarak
güçlenmeye başladım. Fakat bu sadece bedensel güçlenmeydi, zihnimde endişeler
korkular olumsuz düşünceler ise devam ediyordu. Sadece bedensel olarak
güçlenmeye devam ediyordum' diyor ve ekliyor 'Orijinal yoga teknikleriyle tanışıp,
bu teknikleri uygulayınca bu sefer zihin, beden ve ruh bütünlüğe ulaşmaya
başladı. Zihnen olumsuz düşünceleri olumluya dönüştürmeye başladım. Yoganın
asıl amacını o zaman idrak ettim.'
***
Nefize, İstanbul'daki eğitimlere katılıp, eğitmenlik sertifikasını aldıktan
sonra yine üniversite hocasının 'Üretmek çok önemlidir' sözünü hatırlayıp bu
sefer yogayla ne üretebilirimin peşine düşüyor. Bu noktada çocuk yogasıyla
tanıştığını ifade eden Nefize, çocuklarla yoga yapmaya başlama hikayesini ise
şöyle anlatıyor: 'Bahçede yoga yaparken, sitenin çocukları beni görünce merak
ettiler. Biz de yapmak istiyoruz dediler. Başta çocuklar diye sadece geçici
heves ettiklerini düşündüm. Gün ve saat verdim onlara buluşmak için. O gün ve
saat geldiğinde hepsi tam saatinde oradaydılar. İlk dersimizi yaptık.
Sonrasında devam ettik. Her hafta katılan sayısı artmaya başladı. Anneler de
gelip bizi izlemeye başladılar.'
***
Yogayla birlikte çocukları gözlemlemeye başladığını ifade eden Nefize, 'Başta
meditasyon sırasında gözünü bir dakika bile kapalı tutamayan çocuk, zamanla
daha uzun, kendini vererek meditasyon yapmaya başladı. Daha sakin olmaya
başladılar. Bu yüzden çocuk yogasına gönül verdim. Çünkü küçük yaşta doğru
nefes almayı öğreniyor, duruşu düzeliyor. Yogada yarışma ortamı olmadığı için,
kazanma kaybetme duygusu oluşmadığı için de rahatlıyor çocuklar. Yoga yine
doğayla bir bütün olduğu için duruşların bir kısmı doğadaki hayvanları,
objeleri taklit ediyor, çocukların doğa sevgisini pekiştiriyor. Yogada çocuk
ayrıca özsaygıyı öğreniyor. Hep isteriz ya çocuklarımız başkalarına saygılı
olsun. İşte yogada özsaygıyı öğrenince, etrafındakilere saygı da kendiliğinden
geliyor' diyor.
Yan sitedeki çocukların ve hatta sitede yoga yapan çocukların sınıf
arkadaşlarının bile gelip onlara katıldığından bahsediyor Nefize, sonrasında
sitedeki çocuklar üzerinde gördüğü etkilerden başka çocukların da yararlanması
için kolları sıvıyor. Çeşitli okullara gidip, çocuk yogasının önemini anlatmaya
başlıyor ve gönüllü deneme dersleri veriyor. Çocuk yogasını uygulama işini bir
proje haline getirmek istediğini kaydeden Nefize, 'Ben tek başına gidiyorum
anlatıyorum ama bir proje olduğu zaman bu bir ciddiyet kazanmış olur.
İnsanların size bakışı daha ciddi olur. Çünkü yogayı öğretmenin, çocuklarımıza
verebilecek en güzel hediye olduğunu düşünüyorum. Çocuklarımıza öğretmemiz
gerekiyor. Çünkü hep küçük kalmayacaklar, hayatlarında zorluklar da olacak.
Yoganın içinde öğrendikleri doğru nefes tekniğiyle bu zorlukların getirdiği
stresi yenebilir, sakinleşebilir' diyor.
***
Okulların dışında yine gönüllü projelere imza atan Nefize, Edirne Belediyesi
Engelsiz Yaşam Merkezi'ndekilerle de hafta bir yoga yaptıklarını belirtiyor ve
ilk etkinliği şöyle aktarıyor: 'Engelsiz Yaşam Merkezi'ndeki deneyim harikaydı.
Bahçede yaptık yogayı. Önce nefes tekniği ile başladık. Duruşları ellerinden
geldiğince yapmaya çalıştılar. Merkeze üniversiteden gelen öğrenciler vardı
onlara bedenlerini esnetmede, hareketlere geçmelerinde yardımcı oldular.
Oradaki öğrenciler meditasyon müziğini sevdi, çok mutlu oldular. Ben de böyle
bir çalışma gerçekleştirdiğim için çok mutlu hissettim kendimi.'
***
Nefize'nin yogayla yaşamına dokunduğu kişiler sadece çocuklar değil. Öğrencisi
olduğu üniversitede de 'Yoga ve Nefes Topluluğu' kuruyor ve bu kez öğrencilerin
hayatına dokunmaya başlıyor. Topluluğun kuruluş hikayesini ise şöyle anlatıyor
Nefize, 'İlk önce bir Tıp öğrencisi aradı beni. '˜Derslerimiz çok yoğun, boyun
ve sırt ağrısı çekiyoruz' dedi. Önce uygun fiyata ders almayı teklif etti. Sonrasında
benim aklıma bir topluluk kurup, isteyen tüm öğrencilere ulaşmak geldi.
Yönetimle konuştum topluluk kurmak için gerekenleri yaptık. Şimdi Salı ve
Perşembe günleri üniversitenin kapalı yüzme havuzunda 1 saat beraber yoga
yapıyoruz.'
***
Yoga eğitmeni olarak yoğun bir programa sahip olan Nefize'nin tek gündemi yoga
değil elbette. Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İnsan ve Toplum
Bilimleri Bölümünde yüksek lisans öğrencisi olan Nefize, bir yandan da tez
çalışmalarına devam ediyor. Tez konusunun Bulgaristan göçü üzerine olduğunu
kaydeden Nefize, diğer tez çalışmalarından farklı olarak Bulgaristan'dan
Türkiye'ye göç edenleri değil göçten sonra orada kalanları konu edinmiş. Tezine
ilişkin şunları söylüyor Nefize, 'Göç sadece göç edenleri etkilemedi. Göç,
Bulgaristan'da kalan kişileri de etkiledi. Çünkü onlar hiçbir yere gitmedi. Hep
oldukları yerde kaldılar. Anne babasından, akrabasından, kardeşinden, iş
arkadaşından, çocukluk arkadaşından ayrıldılar onlar da göçten etkilendi. Bulgaristan'a
gidip, kalanlarla da görüşme yaptım. Göçün onlar üzerindeki etkisini de
araştırdım. Bir veri topladım. Ayrıca, Türkiye'ye göç edip sonra geri dönenleri
de buldum. Onlara da neden geri döndüklerini sordum.'
***
Nefize'yle bahçede yoga pozlarını denedikten sonra ayrılıyoruz. Biraz vakit
geçtikten sonra Nefize beni arayarak sitedeki yoga etkinliğine katılan bir
öğrencisinin bana birkaç hareket göstermek istediğini söyleyip, geri dönüp
öğrencisiyle konuşup konuşamayacağımı soruyor. Geri dönüyorum ve Mina ile buluşuyoruz.
Mina heyecanlı heyecanlı anlatıyor: 'En çok ağaç duruşunu seviyorum. O duruş
çok hoşuma gidiyor. Aslında bana bir arkadaşım her Perşembe yoga yaptıklarını
söylemişti. '˜Ben de katılabilir miyim' diye sordum. '˜O da olur' dedi. Ablamla
da benimle birlikte gelmeye başladı. Yoga yapmaya evde de devam ediyorum' diyor
ve hemen bize en sevdiği pozlardan birkaç tane göstermeye başlıyor. Sonrasında
da Mina, ablası Nisa, Nefize ve ben, Mina'nın en sevdiği duruş olan 'ağaç
duruşu'nu deniyoruz birlikte.
***
Açıkçası bu yazı sizin yogaya bakış
açınızı değiştirir mi bilmem. Ben olabildiğince size, birebir deneyimimi ve
Nefize'nin enerjisini aktarmaya çalıştım. Nefize, enerjisi yüksek, pozitif bir
insan. Bu vesileyle Nefize'yi herkesin tanımasını da istedim. Nefize,
projelerine hız kesemeden devam ediyor, daha fazla insanın hayatına dokunmak
için çabalıyor, pes etmiyor. Umarım onun hikayesini sizlere yeterince iyi
aktarabilmişimdir. Nefize'nin adını Edirne'de çeşitli sosyal sorumluluk
projelerinde sık sık duyacağınızı düşünüyorum. Duymasanız bile Edirne'de derdi;
daha fazla insana yoga öğretip, onların hayatlarına dokunmak olan böyle bir
genç kadın var, haberiniz olsun!
Bakmadan Geçme





