• Haberler
  • Edirne
  • Çocukların okula uyum sürecinde ebeveynler tarafından dikkat edilmesi gerekenler

Çocukların okula uyum sürecinde ebeveynler tarafından dikkat edilmesi gerekenler

Uzm. Dr. Ahmet Yıldırım, okula yeni başlayan çocukların uyum süreçleri hakkında velilere önerilerde bulundu. Yıldırım, çocuklara yönelik zorlayıcı ve baskılayıcı tavırlardan uzak durulması gerektiğini söyledi.

Çocukların okula uyum sürecinde ebeveynler tarafından dikkat edilmesi gerekenler
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasına kısa bir süre kala okullarda uyum süreci başladı. Uzm. Dr. Ahmet Yıldırım, okula yeni başlayan çocukların uyum süreçlerinde dikkat edilmesi gereken noktalara değindi.

Süreç içerisinde en büyük görevin anne ve babalara düştüğünü belirten Yıldırım, uyum sorununu çözmek için en önemli sorumluluğun anne ve babaların üstünde olacağını belirterek uyarılarda bulundu.

Eğitimci-okul iş birliği önemli olsa da ebeveynlerin doğru davranmadığı bir ilişkide, çocuğun okula adapte olmasının giderek zorlaşacagina dikkat çeken Uzm.Dr. Yıldırım, Bu noktada bir uzmandan destek alınabileceği gibi alınacak kişisel önlemlerin de çok önemli olduğunu ifade etti.

"Okulun ilk haftaları alışma dönemidir"

İlk haftaların alışma dönemi olduğunu belirten Uzm.Dr. Yıldırım,  "Yaz tatilindeki rutin yerine sıkı bir okul rutini çocuğunuzun hayatına girecek,  erken kalkacaklar, ödevler yapacaklar, yoğun bir ders programıyla uğraşacaklar.Tüm bu değişimler çocuklarda strese sebep olabilir. Özellikle okula yeni başlayan ve okul değişikliği yapan çocuklarda stres ve kaygı çok daha yoğun olabilir.

Sizler ebeveyn olarak çocuklarınızı mümkün olduğunca dinlemeli ve endişelerinin tamamen normal olduğunu, onların yanında olacağınızı söyleyip çocuklarınızı psikolojik olarak rahatlatmalısınız" diyerek velilere çağrıda bulundu.

Çocukların en çok ihtiyacı olan şeyin anlaşılmak olduğunu aktaran Uzm.Dr.Yıldırım, velilerin göstereceği sıcak ve samimi ilginin çocuklar için çok önemli olduğunu vurguladı.

Evden ya da aileden, kısıtlı da olsa ilk defa ayrılmanın çocukların kaygı duymasına neden olabileceğini söyleyen Uzm.Dr. Yıldırım,"İlk aşamada neden anne babasından ayrıldığını anlayamaz. İhtiyaçlarını nasıl karşılayacağından, güvende olup olmadığından emin olamaz. Hata yaptığında sonuçlarının ne olacağını öngöremediği için tedirginlik hisseder. Bu sebeple okula başlamadan önce tüm bu sorularının cevaplanması gerekir. Aklında soru işareti olmadan okula başlamak adaptasyon sürecini kolaylaştırır ve bu sorular yerine keyifli noktalara odaklanmasını sağlar. Okulda da güvende olacağını bilmek aileden ve evden ilk ayrılığı travmatik bir hale getirmeden normalleştirerek yaşamasını sağlar.O yüzden akşam aile üyelerinin toplandığı bir anda okul ile ilgili sohbet etmek çocuk için çok önemlidir" ifadelerine yer verdi. Ailelerin çocukları ağır telkin ve kurallar yerine ihtiyaçlar ve çözümleri konusunda bilgilendirmesinin çok daha iyi olacağını vurgulayan Uzm. Dr. Yıldırım,

"Anne ve babalar her yeni gün ile beraber yeni deneyimlere ve duygulara hazır olmalıdırlar. Çünkü çocuk demek yenilik ve değişim demektir. En önemli olanlarından biri de çocuğun ilk kez ev ve aile dışında bir ortam ile karşılaşma dönemidir. Bazı aileler anaokuluna çocuklarını gönderirken, bazı aileler ise ilkokul birinci sınıfta bu süreci yaşamaktadırlar. Çocuğun okula uyumunda çocuğun ev ve aile dışına çıkacağı bu yeni dönem ebeveynler için önemli olsa da, çocuk için bazen kaygı ve beraberinde birçok duyguyu barındırabilir. Bu açıdan, ebeveynler çocuklarınaanaokulunu ve ilkokulu tanıtırken dikkatli olmalıdırlar" dedi.

Kurallar, eğitimler ve oyunların okula uyum sürecinden önce başlatılması durumunda ebeveynlerin buradan yola çıkarak anaokulunu veya ilkokulu da çocukların

tanıtabileceğini belirten Uzm.Dr.Yıldırım, Eğer başlatılmamış ise çocuğa aktarılmasının biraz daha zor olabileceğine dikkat çekti. Ebeveynlerin “Yaramaz bir çocuk olduğun için seni bir anaokuluna/ilkokula götüreceğiz,orada öğretmenler hata yaparsan sana ceza verecekler, akıllı olman için oraya gönderiyoruz.” gibi açıklamalardan uzak durmaları gerektiğinin altını çizen Uzm.Dr.Yıldırım,"Onun yerine çocuğun var olan potansiyelinin ortaya çıkarılacağı, kendi gibi çocuklar ile oyun oynayabileceği, akşam tekrardan ailesinin yanına gelebileceği, yeni şeyler öğrenebileceği bir ortam olarak aktarılması gerektiğine değindi.

Çoğu okul ve öğretmenin bu ortak sorunu yönetebilmek adına okula uyum haftası düzenlediğini belirten Uzm.Dr.Yıldırım,"Çocukların okula uyum sürecinin temelinde yetenekleri, becerileri, uyum özellikleri ve kişiler arası çevre yatmaktadır.Okula uyum kavramı, çocukların okul ortamına ilişkin algıları, okul deneyimleri, okul bağlılığı, okula hazır bulunuşluk ve okul performansı dahil olmak üzere çocukların eğitim süreçlerinin diğer yönleriyle ilişkilidir.

Bazı çocuklar yeni girdiği çevreye kolaylıkla uyum sağlamış gibi görünse de bir süre sonra okula gitmek istemeyebilir. Kaygılı çocuğun okula uyumu da bu aşamada bir hayli zordur. Bu gruptaki çocuklar okula olan tepkilerini en başta ortaya koyarak evden çıkmada, okula girmede ve sınıftaki etkinliklere katılmada zorluk yaşayabilir. Bu uyum sürecinde çocuklar tepkilerini ağlama, nesnelere zarar verme gibi davranışlarla ortaya koyabilir. Bazı çocuklar da bu süreçte sessizleşip içine kapanabilir, yeme, uyku ve tuvalet sorunları yaşayabilir. Bu nedenle okul çağındaki çocuğun psikolojisi ebeveyn ve öğretmen tarafından iyi gözlemlenmelidir" şeklinde açıklamada bulundu.

Okula uyum sürecinde öğretmenlere düşen görevlerle ilgili de tavsiyelerde bulunan Uzm.Dr.Yıldırım, "Bu süreçte öğretmen ebeveynlerle karşılıklı iletişim halinde olmalı, sınıfta yaşananları tüm detaylarıyla aileyle paylaşmalıdır. Bu süreçte öğretmen, çocuğun özelliklerini iyi tanımalı, çocuğun gelişim özelliklerini bilmeli ve bu doğrultuda bir yaklaşım sergilemelidir. Öğretmenin uyum süreci ve sonrasında çocuğu olduğu gibi kabul etmesi ve bunu çocuğa hissettirmesi de önemlidir. Öğretmenin

hazırlayacağı okul öncesi uyum haftası planı da bu süreci kolaylaştıracaktır. Uyum sürecinde yapılacak okul öncesi uyum haftası etkinlikleri de çocukların katılımı ve alışması adına gereklidir" dedi.

Çocuğun okula uyum sürecini zorlayıcı değil olumlu yaklaşımla desteklemek gerektiğine vurgu yapan Uzm.Dr.Yıldırım,"Okula uyum etkinlikleri hakkında bilgi sahibi olmalı ve bu süreçte çocuğa etkinliklere katılımı konusunda baskı yapmamalısınız. Çocuğunuzun yaz döneminde gerçekleştirdiği etkinliklere devam etmesi adına fırsatlar vermeniz de okuldan sonraki dönemlerde önemlidir. Okula hazırlık döneminde okulun açılacağına, okulun çok önemli olduğuna dair vurgulardan da uzak durmalısınız. Bu türden sohbet ve vurgular çocuğunuz iç dünyasında yaşadığı kaygıyı artırabilir. Çocuğunuz bu süreçte okula gitmek istemiyorsa ailenizdeki bireylerin sorumluluklarını anlatmalısınız. Bu süreçte çocuğunuzun duygularını ifade etmesine izin vermeli ve bu duyguları anlayışla desteklemelisiniz" dedi.

Okulun ev kadar önemli olduğunun çocuğa anlatılması gerektiğini söyleyen Uzm.Dr.Yıldırım, çocuğun okulu sevmesi ve uyum sağlayabilmesi için uyum haftasının ilk günlerinde onunla birlikte okula gitmeye özen gösterilmesinin de fayda sağlayacağını ifade etti.

Sabahları okula giderken mutlu ve sakin bir tutum sergilenmesi konusunda velilere tavsiyelerde bulunan Uzm.Dr.Yıldırım,  Ebeveynlerin de kendi duygularını kontrol etmesinde ayrıca fayda sağlayacağını ifade etti.

Kaygılı bir tutum sergilenmesi halinde çocuğun da bu durumdan etkileneceğinin unutulmaması gerektiğini belirten Uzm.Dr.Yıldırım,

Çocuğun öğretmeni ile birlikte okulun sınıflarını, etkinlik alanlarını, lavabolarını,yemekhanesini gezmek ve çocuğu diğer öğretmenler ve idareciler ile tanıştırmak gerektiğini ifade etti.

İlk günlerde çocuğa  güven ve cesaret veren "Güzel ve eğlenceli bir gün geçireceksin, her şey yolunda gidecek, çıkışta seni alacağım vb. sözler söylenilebileceğini belirten Uzm.Dr.Yıldırım,

"İlk gün sınıfta birkaç dakika bulunmalı, kademeli olarak çocuğun her an sınıfından çıkıp sizi okulda bulabileceği ortak etkinlik alanlarında ve kapıda bulunmalısınız. Çocuğunuz sınıfa kendiliğinden giriyorsa gönül rahatlığı ile bırakın. Fakat sınıfa kendisi giremiyorsa okulun ilk günü olduğu için anne- babalara birkaç dakika izin verildiğini ona belirterek sınıfa girin. Bu süreyi mümkün olduğunca kısa tutmalı ve daha sonra okulun etkinlik alanında veya veli bekleme kısmında olacağınızı ona söyleyerek sınıftan çıkmalısınız"dedi.

İlk günlerde çocuğa fazla soru sormanın okula uyumunu bozabileceğini belirten Uzm.Dr.Yıldırım, "Ona sadece " Günün nasıl geçti?" diyerek kendisinin size anlatmasını beklemelisiniz.

Çocuğunuzu asla başka çocuklarla kıyaslamayın.

Okulda karşılaşacağı sorumlulukları sıralamayın. Bu durum çocukta endişe, korku ve yetersizlik duygusuna yol açabilir. Sorumluluk duygusunu süreç içerisinde kendisinde hissedecektir.

Okul korkusunun yalnızca onun başına gelmediğini, onun yaşında olan diğer çocukların da bu ve buna benzer korkular yaşayabileceklerini söylemek onu rahatlatacak, yalnız olmadığının farkına varacaktır.

Uyum sorunları haftanın sonuna doğru azalma gösterecektir. Ancak hafta sonundan sonra (çocuk hafta sonu ailesiyle birlikte geçirdiği için ayrılık kaygısı yaşayacaktır) uyum sorununda bir artış gözlemlenebilir. Bu normal bir süreçtir. Lütfen çocuğa karşı sakin, kararlı ve sabırlı olun" şeklinde açıklamada bulundu.

Ebru Yıldız Günenç

EBRU YILDIZ GÜNENÇ