Çocuklardan bayram gibi açılış
Edirneli çocuklar, Türkiye ve Balkanlar'ın en büyük çocuk müzesi Hasan Ali Yücel Çocuk Müzesi'ne Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 95'inci yıldönümünde kavuştular. Binlerce Edirneli'nin akın ettiği açılış töreninde tören sunumu ve açılış gösterilerini gerçekleştiren çocuklar, tören pastası ve açılış kurdelesini de protokol ile birlikte kestiler. Çocuklar, törenin ardından müzeyi bayram gününde gezmenin heyecanını yaşadılar.
Edirne Belediyesi'nin projelerinden olan Türkiye ve
Balkanlar'ın en büyük çocuk müzesi Hasan Ali Yücel Çocuk Müzesi, 29 Ekim
Cumhuriyet Bayramı'nda kapılarını hizmete açtı. Müze açılışına Edirne Valisi
Günay Özdemir, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan
Gaytancıoğlu, Edirne Garnizon Komutanı Tuğgeneral Yüksel Erdin, Edirne Belediye
Başkanı Recep Gürkan, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, Edirne Baro
Başkanı Av. Alper Pınar, Uzunköprü Belediye Başkanı Av. Enis İşbilen, Havsa
Belediye Başkanı Oğuz Tekin, Süloğlu Belediye Başkanı Mehmet Ormankıran,
Lalapaşa Belediye Başkanı Bülent Şahinşah, Edirne İl Genel Meclisi Başkanı
Mehmet Geçmiş, Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk,
Edirne Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Faruk Çiftçi,
Türkiye Muharip Gaziler Derneği Edirne Şubesi Başkanı Ahmet İsmailoğlu ile
binlerce Edirneli katıldılar.
Açılış
töreninin sunumunu 6. Sınıf öğrencisi Haktan Çayır Biçer yaptı.Edirne Belediye
Bandosu eşliğinde Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, silah
arkadaşları ve tüm şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal
Marşı'nın okunması ile başlayan törende Edirne Belediyesi Çocuk Korosu mini
konser verdi. Edirne Belediyesi Halk Oyunları Çocuk Grubu'nun da gösterilerini
sergilediği törende CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun törene gönderdiği
telgraf da okundu. Törenin açılış konuşmasını Trakya Birlik İlkokulu 3. sınıf
öğrencisi Ada Esma Şentürk yaptı. Şentürk, konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti'nin
95'inci yılını kutlayarak; 'Bizler heyecanlıyız, mutluyuz ve gururluyuz. Bugün
burada hem Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 95'inci yılını kutluyor; hem de
çağdaş eğitimi destekleyecek, bizlere yeni bir bakış açısı kazandırarak yeni
ufuklar olacak olan Hasan Ali Yücel Çocuk Müzesi'nin açılışını
gerçekleştiriyoruz' ifadelerine yer verdi.
Öğrenmenin,
teknoloji ve uygulamalarla desteklenerek, yaşayarak ve yaparak öğrenebilme
fırsatları sunması gerektiğini söyleyen Şentürk;'Bu anlamda Hasan Ali Yücel Çocuk
Müzesi'nde doğa ile teknolojinin uyumunu keşfedecek, deneyimleyecek ve
yaşayarak öğreneceğiz. Bize bu fırsatı sunan Edirne Belediye Başkanımız Sayın
Recep Gürkan'a tüm arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum. Sayın Başkanım, hiç
kuşkunuz olmasın ki bize sunduğunuz bu fırsatı en iyi şekilde
değerlendireceğiz. Burada edindiğimiz deneyimleri yaşamamıza yansıtacak,
geleceği en iyi şekilde tasarlayacağız. Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu
Türkiye Cumhuriyeti bizlerle daha da güçlenecek. Çünkü bizler geleceğin mimarı
çocuklar olarak hürriyetin, özgürlüğün ve uygarlığın en büyük simgesi olan
Cumhuriyet'i sonsuza kadar yaşatmaya kararlıyız. Sizlere bir kez daha söz
veriyoruz ki; daha çok çalışacağız. Cumhuriyetin bize kazandırdığı hak ve
özgürlükleri gelecek nesillere taşıyacağız. Yeni bir müzeye kavuşmanın
mutluluğu ve gururuyla Cumhuriyet Bayramı'nızı kutluyorum. Ne mutlu Türk'üm
diyene' dedi.
Japonya'yı örnek verdi
Şentürk'ün
konuşmasının ardından törende bir konuşma da Edirne Belediye Başkanı Recep
Gürkan yaptı. Gürkan, konuşmasında 1945 yılında İkinci Dünya Savaşı'nın sona
erdiğini hatırlatarak; 'Japonya, arka arkaya atılan atom bombalarıyla savaşı
kaybediyor. Perişan olmuş, yanmış, yıkılmış bir ülke. Japonlar, müttefik
devletlerine teslim olduktan sonra toplanırlar, bir Ulusal Konsey oluştururlar.
Derler ki; '˜Kalkınmaya nereden başlayalım?' Biri der; '˜Fabrikalar yapalım',
diğeri ise iş yerleri açmayı teklif eder. Fikirler böylece gidip gelirken, biri
der ki; '˜Eğitim ile başlayalım'. Sene 1945; Japonya, İkinci Dünya Savaşı'ndaki
yanmış, yıkılmış ülkede eğitim ile kalkınmaya başlar. Eğitim, çok uzun vadeli
bir iştir. Sonuçları çok geç alınan bir iştir. Bugün yıl 2018, yani 1945'in
üzerinden 70 yıla yakın bir zaman geçti. Japonya bugün geliştirdiği
teknolojilerle dünyanın en ileri ülkelerinden birisidir. Ekonomik olarak en
güçlü ülkelerinden birisidir' sözlerine yer verdi.
Köy Enstitüleri'ni hatırlattı
Türkiye'nin
de kalkınmaya Japonya gibi eğitimden başladığını söyleyen Gürkan; '1942'de yeni
okullar açıyoruz. Amacımız köy çocuklarını eğiterek ülkemizin, güzel
Cumhuriyet'imizin her tarafında eğitim ve bilim meşaleleri yakmaktır. Bu
okulların adına Köy Enstitüleri deriz. Oradan yetişen köy evlatları, aydınlanma
meşalesini ve eğitim ışığını, yurdun dört bir yanına yakacaktır. Ancak
uygulanan hatalı politikalarla 1947'de Köy Enstitüleri'nin öğrenci alımına son
verilir ve kapanması sağlanır. Bugün, dünyanın neresine giderseniz gidin, en
iyi ve en ileri eğitim modeli dediğinizde Finlandiya eğitim modeli karşınıza
çıkar. Dünyanın en mutlu çocuklarının hangi ülkenin çocukları olduğuna
baktığınızda Finlandiya çocukları çıkar. Oysa bu meşhur Finlandiya Eğitim
Modeli'ni sadece Finlandiya'da değil; bütün dünyada ilk uygulayan ülke Türkiye
Cumhuriyeti'dir. Bu fikri ortaya atan; çocuk müzemize adını verdiğimiz, dönemin
Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'dir' dedi.
'Burası bir çocuk parkı değil'
Edirne
Belediyesi olarak okul dışı öğrenme alanlarını genişletmeyi hedeflediklerini
açıklayan Gürkan; 'Çocukların, okullarda aldığı akademik bilgiyi, '˜zihnim
işliyor' felsefesi ile yaşama geçirirken, bu model sadece Türk çocuklarına
değil; komşumuz olan Bulgar, Yunan çocukları ile Makedon, Arnavut çocuklarına
da örnek olmasını istedik. Bu çocuk müzesini öyle bir isimle koymalıydık, öyle
bir isimle hafızalara kazımalıydık ki bütün dünyaya örnek olan eğitim modelinin
kuramcısı olmalıydı. O yüzden Hasan Ali Yücel Çocuk Müzesi dedik. Çocuklarımıza
ve dünya çocuklarına armağan olsun. Halkımız, velilerimiz, çocuklarımız
burasının ne olduğunu kısa sürede öğrenecekler. Burası bir çocuk parkı, dinozor
parkı değil. Burası okul dışı öğrenme sağlayan, çocuklarımıza dünyanın
oluşumundan bugüne kadar olan canlı yaşamını öğreten, dünyanın tüm ülkelerinde
evrensel temel değerler olarak kabul edilen sevgi, saygı, hoşgörü ve
yardımlaşmayı felsefesi ve uygulamasıyla öğretecek olan bir interaktif,
evrensel çocuk müzesidir' ifadelerine yer verdi.
'Dünya çocuklarıyla yarışabilecekler'
Edirne'nin
çocuklarının müzede aldıkları eğitimlerle sadece birbirleriyle değil, dünyadaki
gelişmiş ülkelerin çocuklarıyla yarışabilecek nitelikte bir eğitime sahip
olacaklarını ifade eden Gürkan; 'Çünkü onlar, Mustafa Kemal'in evlatlarıdır.
Onlara güveniyoruz. Müzemizin kazandırılmasında emeği geçen tüm arkadaşlarıma
teşekkürlerimi sunuyorum. Edirne için çalıştık, çalışmaya ve üretmeye devam
ediyoruz. Sizlerin yaklaşık 5 yıl önce vermiş olduğunuz yetki ile bugüne kadar
yaptıklarımız ortadadır. Bundan sonra da sizler için, ama özellikle
evlatlarımız ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet payidar olması için üretmeye
devam ediyoruz. Cumhuriyet'in 95'inci yılında bu toprakları bize vatan yapan
başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Malazgirt'ten bugüne kadar tüm
şehitlerimizi bir kez daha rahmetle yâd ediyorum. Kahraman gazilerimiz,
sizlerin kahramanlıklarıyla bu ülkede bayrağımızı sonsuza kadar hiç indirtmeden
gönderde tutmaya devam edeceğiz. Mustafa Kemal Atatürk'ün evlatları olarak
mutluyuz, gururluyuz, huzurluyuz. Var olsun Türkiye Cumhuriyeti, ne mutlu
Türk'üm diyene' dedi.
'Sosyal demokrat belediyeler geleceğe yatırım yapar'
Gürkan'ın
konuşmasının ardından törende bir konuşma da CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr.
Okan Gaytancıoğlu yaptı.Gaytancıoğlu, konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti'nin
95'inci yıldönümünü kutlayarak; 'Bugünün çocukları, yarının büyüklerine bugün
tarihi bir müze açıyoruz. Sosyal demokrat belediyeler; insana, geleceğe,
yarının büyükleri olan çocuklarımıza yatırım yapar. Onların bilgili, görgülü ve
eğitimli olmaları için geleceğe yatırım yapar. Burada çocuklar öğrenecekler ama
okumalarına gerek kalmayacak. Dokunarak, hissederek ve gözlemleyerek
öğrenecekler. En güzel öğrenme bu değil midir? Nasıl ki köy çocukları 1940'lı
yıllarda Türkiye Cumhuriyeti'ni Köy Enstitüleri felsefesiyle inşa ederken ve
geleceğe yatırım yaparken böyle öğrenmediler mi? Köylerinde marangozdular ve
inek sağıyorlardı. Ama Türkiye Cumhuriyeti'nin bugünlere gelmesinde çok önemli
katkılarda bulundular. Sosyal demokrat belediyeciliğin farkı budur. İsmi de
bugünlerde unutturulmak istenen çok değerli Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali
Yücel'dir' sözlerine yer verdi.
'Önemli olan üretimdir, eğitimdir'
Türk
eğitim sisteminin Hasan Ali Yücel sayesinde geleceğe köprü kurduğunu söyleyen
Gaytancıoğlu; 'Bu tesisin açılmasında çok değerli emekleri bulunan Belediye
Başkanımız Recep Gürkan'a teşekkürlerimi sunuyorum. Bizim geleceğimiz var ve
geleceğimiz de çocuklarımızdır. Japonlar çok pirinç yerler. O kadar çok yerler
ki yılda kişi başına 80-90 kilogram pirinç yerler. ABD'liler sürekli Japonlara
tükettiklerinin 3'te 1'i fiyatına pirinç satmak isterler. Japonlar da
reddederler. Çünkü zamanında 2 tane bombayı yemişlerdir. Önemli olan üretimdir,
eğitimdir' dedi.
'Edirne'yi Edirnelilerle yaşamalı'
Gaytancıoğlu'nun
konuşmasının ardından törende bir konuşma da Edirne Valisi Günay Özdemir yaptı.
Özdemir, konuşmasında Cumhuriyet Bayramı'nı kutlayarak; 'Edirne, aslında dünya
medeniyetinde önemli bir yere sahip olan ve dünyaya huzur ve barışı getiren bir
şehrimizdir. Birlikte nasıl yaşanacağını Edirne'ye geldiğinizde ve
yaşadığınızda anlıyorsunuz. Edirne'yi anlamanız için Edirne'yi yaşamanız lazım.
Edirnelilerle beraber Edirne'yi yaşamanız lazım. Eğer Edirne'yi Edirnelilerle
beraber yaşayamazsanız anlayamazsınız. Edirne'ye geldikten sonra çok şey
öğrendim. Benim dünya görüşüme, bakış açıma çok önemli katkılar sağladı. Bu
nedenle Edirne'ye bir vefa borcum var. Belki bu son törenimiz olacak. Bundan
sonra da Edirne'den ayrılacağım. Edirne'den ayrılmadan önce de Edirneli
hemşerilerimden haklarını helal etmelerini istiyorum. Çünkü farkında olmadan
kalbinizi kırmış, hizmet etme konusunda eksikliğimiz olabilir. Biz de insanız
ve bizim de hatalarımız var. Edirne insanı her zaman kendisiyle beraber yaşayan
insanları unutmayan, vefakâr insanlardır. Edirneliler olarak merhum Valimiz
Fahri Yücel'in adını da okula vererek yaşatıyorsunuz. Bunun için de sizlere
teşekkür ederim' ifadelerine yer verdi.
'Eğitim sadece okulda değildir'
Özdemir,
eğitimin sadece okulda yapılan bir iş olmadığını belirterek; 'Eğitim, hayat
boyu, her alanda yapılması gereken bir faaliyettir. Bugün burada okulla beraber
çocuklarımızın gelecek yüzyıllarının hazırlanması konusunda, ülkeyi yönetecek
olan nesillerimizin daha iyi yetişmesi anlamında çok önemli bir faaliyeti ve
bölgemizdeki en önemli hizmeti hep beraber açacağız. Bu konuda emeği geçen
herkese teşekkür ediyorum. Edirne halkına da bu tür hizmetlere sahip çıktığı
için teşekkür ediyorum' dedi. Özdemir'in konuşmasının ardından törende açılış
pastasını ve açılış kurdelesini müzenin asıl sahibi olan çocuklar ile protokol
birlikte keserken; açılışın ardından protokol ile katılımcılar müzeyi gezdi.
Açılış töreni, Edirne Belediye Bandosu'nun çocuk şarkıları konseri ile sona
erdi.