Çizme'deki Edirneliden korona mesajı
GÜNDEM yazarı Edirneli Cüneyt Özdemir, İtalya'da yaşıyor. İtalya'da ise korona virüsü hayatı felç etti, bine yakın insan öldü. Hayat durdu. Sadece eczaneler ve marketler hizmet veriyor. Sokaklarda in cin top oynuyor. Peki ülkede bir salgın haline gelen korona virüsü ile İtalya nasıl mücadele ediyor? Özdemir'in izlenimleri neler? Bize önerileri var mı? Merak edilenler haberimizde yer alıyor.
GÜNDEM yazarı Edirneli Cüneyt Özdemir, İtalya'da yaşıyor. İtalya'da ise korona virüsü hayatı felç etti, bine yakın insan öldü. Hayat durdu. Sadece eczaneler ve marketler hizmet veriyor. Sokaklarda in cin top oynuyor. Özdemir GÜNDEM için yazdı. İşte onun yaşadıkları ve izlenimleri:
İtalya Sağlık Bakanlığı'nın son açıklamasına göre 11 Mart
itibarıyla 12 bin 462 vakadan 10 bin 590'ı pozitif çıktı. Bu virüsü
taşıyanlardan bin 45 kişi iyileşme göstermiş olup, 827 kişi de maalesef hayatını
kaybetmiş bulunmaktadır. Eczane, hastane, banka, postane, sigorta şirketleri ve
marketler haricinde tüm işyerleri kapatılmış durumda. Çin'den sonra en ağır
şekilde virüs vakaları ile uğraşan İtalya'da 300 bine yakın Çinlinin yaşadığı
biliniyor. Virüsün İtalya - Çin ağırlıklı ticaret yapan kişi / kişiler
tarafından taşındığı ihtimalleri üzerine açıklamalar yapılıyor. İtalya 20
bölgeden oluşan 60 milyon civarında nüfusa sahip bir ülkedir. İlk başlarda
kuzey bölgelerinde ortaya çıkan bu virüs bölgesel önlemler alınarak önüne
geçilmeye çalışıldı fakat fazla ciddiye alınmamış olması ve önlemlerin
disiplinli bir şekilde uygulanmaması sebebiyle yavaş yavaş diğer bölgelerde de
görülmeye başlanmıştır. İlk anda gerekli ciddiyet ve tedbirler alınmış olsaydı
durumun bu kadar vahim olmayacağı konusunda sanırım İtalya'nın yüzde sekseni
hem fikirdir. İlk önce okullar kapatılmıştı şimdi ise tüm işyerleri kapatıldı.
İtalya'nın tamamı ise dün (önceki) gece yapılan resmi açıklama ile ülkece
karantina altına alınmış oldu. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'nın
resmi açıklamasına göre 50 bin civarında Türk vatandaşının olduğu söylenen İtalya'da
giriş çıkışlar tamamen kapatıldı. Mecburi olarak işe gitmeniz gerekiyor ise
İtalya İçişleri Bakanlığı'nın resmi sitesinde bulunan izin belgesini doldurup
çıktısını yanınıza alıp dışarı çıkabiliyorsunuz. Polis ya da jandarma ekipleri
sizi durdurduğu zaman yanınızda bu belge yoksa ve geçerli bir nedeniniz yok ise
sizi tutuklama yetkisi dahi var. Her aileden sadece bir kişinin alışverişe
gitmesi uygun görülürken; marketlerde belli standartlar var ve içeriye 3-5
kişiden fazla giremiyorsunuz. Kasaya ödeme yapmak için gittiğiniz vakit zeminde
1-1,5 metre aralıklı çizgiler var ve buna sadık kalmanız gerekiyor.
Cenaze törenleri bile iptal
İtalya toplumu bilindiği üzere dini
ritüellere ve dini yaşama özen gösteren bir topluluktur. Aile yemeklerinde,
düğünlerde ve kutlamalarda saatlerce aynı masada yiyip içerler ve eğlenirler.
Aynı durum kilise ve cenaze törenleri içinde geçerlidir. Kiliseye sıklıklar
giderler. Vefat eden yakınlarını uğurlamak için tüm eş, dost, akraba bizde
olduğu gibi törene katılırlar. Cenaze töreni yapılır ve hayattan ayrılan kişi
topluca yürünerek mezarlığa defin için götürülür, son duası yapılır ve ebedi
istirahatgahına bırakılır. Korona virüsü sebebiyle kırmızı alarm verildikten
sonra tüm kiliseler boş kaldı. Yakınlarını kaybeden insanlar hiçbir tören
yapmadan çok az kişi ve izin belgeleri ile defin işlemini yapıp evlerine
dönüyorlar.
Entegre tıp ve korona virüs
Entegre Tıp Terapisti Raffaella Versari
ile yaptığım görüşmede kendisi şunları dile getirdi;
'Büyük bir karmaşa durumu içindeyiz. COV-19 bulaşıcı
virüsünün (Korona virüs) korkusu tüm dünyayı sarmış bulunmakta. Grip tarzı çok
çabuk yayılan diğer virüslerde olduğu gibi, bu virüste çok hızlı bir şekilde
yayılıyor ve sosyal bir problem halini alıyor. Hükümet yetkilileri aşırı titiz
ve koruyucu önlemler almaya çalışıyorlar; tüm işyerlerinin faaliyetlerinin
durdurulması ve insanların tamamen eve kapatılması da buna dahil. Bu
tedbirlerin alınması gerekli iken bir yandan da ekonomik çöküşe yol açabiliriz.
Her şeyden önemlisi toplumda insanlar arasında korku artışına ve bununda bir
psikoz zincirine dönüşmesine de sebep olabiliriz. Güçlü bir bağışıklık sistemi
sadece sağlam kişilerde bulunur. Korkmayan ama tedbirli insanlar bu durumu daha
rahat atlatacaklardır. Hükümetlerin de böyle olması gerekir. Sağlık ve politik
vizyon bu yönde olmalıdır. Küçük bir çocuk ve onu koruyan ailesi gibi düşünün.
Bu tedbirleri alanlara güvenebilmeliyiz. Eski tıp ve yeni modern sisteme
baktığımızda görüyoruz ki hemen hemen aynı prensiplere dayanıyorlar. Ölümden
korkan hastalar iyileşmede zorlanıyorlar. Bulaşma korkusu, '˜bulaşırsa ölür
müyüm' gibi düşüncelere kapılmaktansa tedbirinizi alın ve disiplinli bir
şekilde uygulayın. Çünkü beyin bu korkuya kapıldığı zaman akciğerlere olumsuz
etki yapıyor ve bağışıklık sisteminde stres yaratıyor. İşte bu şekilde
ciğerlere yapışıyor ve sizi mahvediyor. Bu yüzden sizi İtalya'da olup bitenleri
düşünmekle baş başa bırakıyorum. Çünkü doğru farkındalık ve görüş özgürlüğün ve
yaşamın temelidir. Korku mu virüs mü daha kötü yoksa korkutulmak ya da bu korku
ile yaşamak mı? Kararı siz verin.
Maske fiyatları tavan yaptı
Yaşanan bu olumsuzlukların yanı sıra
gündeme ülkemiz Türkiye'de de görüldüğü gibi türeyen fırsatçılar damga vurmaya
başladı. İnsanlara ürünlerini satmak
için Koronaya karşı etkili ibarelerini ekleyerek toplumu yanıltma çabasında
olan ve sadece ticari amaçlı kurnazlıklar peşinde koşan kişiler tespit edilmeye
çalışılıyor. Özellikle yaşlıları hedef alan bu kurnazlar farklı farklı ürünleri
satarken diğer yandan da fahiş maske fiyatları ülke gündeminde konuşuluyor. 1
Avroluk malı 300 Avroya satanlar var. Bizim Pazarkule Sınır Kapısı'nda 1 simidi
5 liraya satanlar ile aynı kabileden olsalar gerek. Ortada bir insani durum
varsa hep birlikte çözüm bulmak zorundayız. Bu gibi durumların yaşanmaması için
devlet yetkililerinin önlem alması gerekir.
Gıda stoğu yapmalı mıyız?
Sosyal medya hesabımdan yaptığım duyurumu
dikkate almanızı tavsiye ederim. Global bir sorun olan bu Korona virüsünden hep
birlikte el ele verip en kısa zamanda kurtulacağımızdan hiçbir şüphem yok. İşte
duyurum; 'Değerli yurttaşlarım; Çin'den sonra en ağır şekilde Koronavirus
vakalarının ortaya çıktığı ve tüm ülkenin karantinaya alındığı İtalya'da
yaşayan bir kardeşiniz olarak sesleniyorum. Global bir sorun halini alan bu
salgın maalesef ülkemizde de aldığımız haberlere göre görülmüş bulunmakta. Koca
bir ülkenin karantina altına alınmış olduğu İtalya'dan sizlere tavsiyem yiyecek
stoğunuzu yapın. Yağ, un, makarna, hazır çorba gibi besin maddelerini yavaş
yavaş bir kenara koyun. İtalyan hükümeti ve devletinin yaptığı hataya düşmez
isek bu sıkıntılı günleri bir an önce atlatabiliriz. İki haftalık bir karantina
süreci yaşayacakmışız gibi kendinizi hazırlayın derim. Kıraathanelere gitmeyin,
namazınızı cemaatle değil de evinizde kılın. Eş dost akraba ziyaretlerini ileri
bir tarihe bırakın. Burada yaşadığım yerde bir kişi Çin'den bu virüsü buraya
taşıdı ve bir ay bile olmadan yüzlerce insan hayatını kaybetti ve binlercesi
yoğun bakımda ve tüm ülke olarak kırmızı alarmdayız. Devletimiz olarak '˜olağanüstü
hal uygulaması' gerekirse bu uygulansın. Evde kalmamız gerekirse evde kalalım
ama disiplinli bir şekilde kurallara harfiyen uyalım. Eğer buradaki gibi bölge
bölge, yavaş yavaş vaka sayısının artmasını beklersek yanarız. İşin içinden
çıkamayız. Devletimizi yöneten ve bu ülkenin geleceğine yön veren herkese
sesleniyorum; bu işin şakası yok. Bir an önce tedbirleri alın. Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı görevlileri gerekirse kapı kapı maske dağıtsın, halkımızı
bilinçlendirsin ama ilk tedbir insanların birbirinden uzak durması. Ekonomik
olarak kötü bir durum olabilir ama binlerce insanımızı kaybetmektense gerekirse
tüm çalışma sahalarını 2 hafta mecburi olarak evde tutun. Bu büyük millet bizi
düşündüğünüz sürece her zaman sizi anlayacaktır. Birçok olumsuz ekonomik duruma
rağmen bu yapılmalıdır yoksa örneklerinde olduğu gibi tüm ülke büyük bir
bataklığa saplanacaktır. Aşının İsrail tarafından çok yakın zamanda piyasaya
sunulacağı söylentileri var. Virüs ile ilgili yorumlar herkesin kendi görüşüdür
ama ben bir bakteriyolojik savaş olduğuna inanıyorum. Kendimi insanlığa adamış
bir genç siyasetçi ve vatansever olarak sizlere bu duyuruyu yapmak zorunda
olduğumu hissettim. İster tiye alın ister ciddiye. Bir de size yalvarıyorum
artık tarhanaydı, ciğerdi, süttü bilmem neydi gibi saçma sapan bilimsel hiçbir
açıklaması olmayan şeyleri haber yapmayın. Bu milletle dalga geçmeyin. Yeğenim
ağzıma osurdu orucum bozulur mu gibi saçma sapan şeylerden farkı yok yazıp
çizdiklerinizin. Koronaya tarhana, Koronaya kelle paça nedir Allah aşkına?
Milletle dalga geçmeyin dünya üzerinde binlerce insan öldü, bu işin şakası yok.
Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum çünkü uzun bir süre kimse kimseye dokunamayacak
bilginize.
Sağlıcakla kalın...