Cezaya itiraz edecek
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Halk TV'den Hakan Çelenk'in sorularını yanıtladığı röportajında 15 Temmuz darbe girişimi gecesi bir türkü barda kadeh kaldırıp şarkı söylediği video nedeniyle hakkında açılan ve '˜suçu ve suçluyu övme' nedeniyle 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığı davaya itiraz edeceğini söyledi. Gürkan, davayı ve kararı siyasi olarak nitelendirirken 'Anayasa Mahkemesi, nereye kadar giderse giderse kullanacağız' dedi.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi bir türkü barda kadeh kaldırıp şarkı söylediği ve '˜suçu ve suçluyu övme iddiasıyla yargılandığı davada 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığı görüntülerle ilgili açıklamalarda bulundu. Gürkan, Halk TV'den Hakan Çelenk'in, 'Hakkınızdaki mahkeme süreci nasıl başladı? O geceyi anlatır mısınız?', 'FETÖ suçlamalarıyla ile ilgili ne dersiniz?', '2016'daki olayın davası nasıl 4,5 yıl sonraya uzandı?', 'Peki durumu karşı tarafa, yani iktidar kesimine anlattınız mı? Nasıl karşılık aldınız?', 'Ceza almanızı nasıl karşılıyorsunuz?' ve 'Partinizden ve Edirne halkından nasıl bir reaksiyon aldınız?' sorularını yanıtladı.
'BAŞTA GÜLDÜM GEÇTİM'
Gürkan,
mahkeme süreci ile ilgili soruyu yanıtlarken; '15 Temmuz darbe girişimi
gecesinde herkes bir yerlerdeydi, komutanlar düğündeydi mesela. Bizim mezunlar
buluşmamız vardı. Yemek yedik, oradan da türkü bara gittik. Orada
arkadaşlarımızla türkü dinliyoruz. Öğrenciliğimiz dönemde 12 Eylül darbesini
yaşadık biz. Türkü söylerken bizim milletvekilimiz ve il başkanımız böyle bir
kalkışma olduğunu, İstanbul'da, Ankara'da özellikle bir kalkışma başladığını
söyleyince ben başta güldüm geçtim.
Doğrusu ciddiye almadım. Sonra arkadaşlar sosyal medyadan
telefondan bakıp anlatınca ben de '˜Kalkalım' dedim. Sahnedeydik, ayrılmadan
önce sahnede konuşma yaparken, şunu söyledim; '˜Biz bu olayı daha önce de
yaşadık'. Yaşadık, çünkü 12 Eylül 1980 darbesini öğrenci olarak yaşadım. 36 yıl
önce haberimiz yoktu, bir sabah kalktık olmuş bitmiş. Kimsenin haberi olmadı o gün.
Bir baktık ki kapılarını önü askerler, sokakta askerler tanklar geliyor. O öyle
bir darbeydi 12 Eylül 1980 darbesi. Dediğim o. 36 yıl önce yoktu, şimdi
haberimiz var. Tüm dünyayla beraber canlı yayınlardan izliyorsunuz' ifadelerini
kullandı.
'DARBEYE KADEH KALDIRAN ŞEREFSİZDİR'
Gürkan,
görüntülerde dikkat çeken elindeki rakı kadehi ile ilgili de açıklama yaparken;
'Elimde de rakı kadehi var. Kadehi kaldırarak '˜İçelim' diyorum. İçki
literatürünü bilmeyenler diyor ki, '˜Darbenin şerefine kadeh kaldırdı'. Recep
Gürkan'ı bilen biliyor. Darbenin şerefine kadeh kaldıran da şerefsizdir,
darbecilere destek olan da şerefsizdir, darbecilerin önünü açan da şerefsizdir,
FETÖ'ye kucak açan da şerefsizdir. FETÖ de şerefsizdir. Bizim hayatımız boyunca
sendikacılığımız da, eğitimciliğimiz de, milletvekilliğimiz de, kim olduğumuz
da, ne tepkiler verdiğimiz de belli. Belli ama bu klasik yöntem ya; daha çok
ses çıkarırsanız kendinizi korumuş ya da atlamış oluyorsunuz gibi, böyle bir
suçlama çabası içine girdi bazı mahfiller' dedi.
'İLLA ARGO MU KONUŞMAMIZ LAZIM?'
FETÖ
suçlamalarıyla ile ilgili düşüncelerini paylaşan Gürkan; 'Allah insanı yakışan
iftiradan korusun diye bir laf vardır. Bana bir şey yakıştırılabilir eyvallah
da FETÖ, FETÖ'yü sevmek, FETÖ ile yan yana yürümek hayatımız boyunca yapmadığım
bir şey. Şimdi o yüzden ben, '˜Darbeyi öven de, alkışlayan da, destek olan da, onun
yolunu açan da şerefsizdir' deyince susuyorlar. İlla böyle bizim de sert
perdeden mi, illa böyle argo ifadelerle mi konuşmamız lazım? Tabii bizim kim
olduğumuz belli. Bizi bilen bilir diye bir söz vardır. Bilen bilir, bilmeyen de
kendisi gibi zanneder' sözlerine yer verdi.
'VİDEOYU BANA SATMAYA ÇALIŞIYORDU'
Gürkan,
2016'da yaşanan olayın dava sürecinin 4,5 yıl sonraya uzanmasıyla ilgili de
açıklamalarda bulunurken; 'Başta, bununla ilgili kovuşturmaya yer olmadığına
ilişkin karar verildi. Ama sonra tam seçimlere sadece 4 gün kala önce '˜tesadüf'
ortaya çıkarılıyor. O gece orada oturan, daha sonra bu kaseti bana satmak için
şantaj yapan, sözüm ona bir yerel gazeteci bunu çekmiş. Bana iki yıldır 50 bin
euroya, 30 bin euroya satmaya çalışıyordu. Kendimden emin olmasam 30 bin, 50
bin euro bir şekilde bulur alırdım. '˜Defol git' dedim. Şikâyetçi oldum bana
şantaj yapmaya çalıştığı için. O dava da devam ediyor. Şimdi ben hiç
umursamamışım, kendimi biliyorum; ardından kovuşturmaya yer olmadığına dair
karar verilmişken seçimlere dört gün kala nasıl olduysa havuz medyasının eline
geçiyor. O havuz medyası, '˜İşte darbenin şerefine kadeh kaldırıyor' diye iş
gününde kendi içinde bir diyalektiği vardır, terminolojisi vardır. İçki içerken
keyifliyseniz '˜Şerefe' edersiniz, işin içinden çıkamıyorsanız, '˜İçelim' dersiniz.
İçki sadece sarhoş olduğun için, mutlu olduğun için içilmez ki. Sevdiğinden
ayrılırsın gidersin içersin, sevdiğinle barışırsın gene gidip içebilirsin. Bir
sosyalleşme aracıdır içki. Alkolik değiliz ki' dedi.
'İÇKİ İÇMEYENİN BİLMESİNİ BEKLEMEM'
Video görüntülerdeki
olayı iktidar temsilcilerine anlattığında aldığı cevapları da açıklayan Gürkan;
'Bunlar anlattığınızda '˜Ha öyle mi...' diyorlar. Tabi bunu içki içmeyen birinin
bilmesini beklemem ben. Bu bir karine de değildir, bir ölçü de değildir ama her
şeyin olduğu gibi bunun da kendisinde göre bir terminolojisi var. Neyse dediğim
gibi bir '˜tesadüfle' videoyu servis ettiler.
2,5 yıldan fazla zaman geçmiş, bu video dört gün kala çıkartılıyor.
Havuz medyasının televizyonları gazeteleri bangır bangır. Kendimden şüphem yok,
umursamadım. Üç küsur yıl sonra dava açıldı, suçluyu övmekten' ifadelerine yer
verdi.
'İTİRAZ HAKLARIMIZI KULLANACAĞIZ'
Gürkan,
dava sonucu aldığı 2 ay 15 günlük cezayı değerlendirirken; 'Kararları beğeniriz,
beğenmeyiz o ayrı bir şey. Sonuçta adalete karşı boynumuz kıldan ince,
yapacağımız bir şey yok. 2 ay 15 gün ceza verdiler, onun da hükmün
açıklanmasını geri bıraktılar, Beş yıl boyunca kasıtlı suç işlemeyeceksin diye.
Tabii ki itiraz haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Anayasa Mahkemesi,
nereye kadar giderse giderse kullanacağız' dedi.
'SİYASİ BİR DAVA VE KARARDIR'
Video görüntüleriyle ilgili CHP'nin ve Edirne halkının reaksiyonunun sorulması üzerine cevap veren Gürkan; 'Geçmiş olsun dediler, artık bunun bir dava siyasi dava olduğunu hepimiz biliyoruz. Aynı şekilde ben de onu söylüyorum. Benim gibi insana ne darbe, ne darbe şakşakçılığı, ne örneği yakıştıramazsınız. Bu bir siyasi davadır, siyasi karardır. Arkadaşlarım söylüyorlar, '˜Sonuna kadar yanınızdayız' diyorlar, '˜Onur madalyanızdır' diyorlar. Doğru bildiğimiz yolda, Atatürk'ün yolunda yürümeye devam edeceğiz' sözlerine yer verdi.