Çevreyi kim koruyacak?

Geçtiğimiz hafta başlayan ve 15 Temmuz Pazar günü sona eren 657'nci Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali'ne ve hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte Keşan'ın Saros Körfezi'ndeki İtalyan Koyu'na artan ilgi Edirne'nin iki ayrı yerinde çevre kirliliğini de beraberinde getirirken Edirne'deki sivil toplum örgütleri ve gönüllülerle çevre temizliği konusunda çalışmalar gerçekleştiren Neslihan Çakır ve BegonaRodriguez, çevreyi korumak için yaptırımların olmadığına dikkat çektiler.

Çevreyi kim koruyacak?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Günümüzün ve özellikle geleceğimizin en büyük problemlerinden biri olarak gösterilen çevre ve plastik kirliliğine karşı her geçen gün yeni çalışmalar yapılsa da insanoğlu, doğayı kirletmeye devam ediyor. Edirne Belediyesi tarafından bu yıl 657'ncisi düzenlenen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali'ne ve hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte Keşan'ın Saros Körfezi'ndeki İtalyan Koyu'na artan ilgi çevre kirliliğini de beraberinde getirdi. Temiz bir çevre için yerel kurumların çalışmalarının yanı sıra insan faktörünün de ne kadar önemli olduğunun ortaya çıktığı görüntülerde, Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali'nin düzenlendiği Sarayiçi ile Saroz Körfezi'ndeki İtalyan Koyu adeta şehir çöplüğünü andırdı. STK gönüllüsü Neslihan Çakır ile Plastiğe Hayır Platformu gönüllüsü BegonaRodriguez'in sosyal medyada paylaştığı görüntüler, çevre kirliliğinin ortaya çıkmasındaki en önemli nedenlerden biri olan insanlardan tepki gördü. İki ayrı paylaşımdaki kirlilik örnekleri çok sayıda tepki alsa da, insanoğlu doğayı kirletmeye devam ediyor. Neslihan Çakır, Sarayiçi'ndeki çevre kirliliğine dikkat çekerken, Edirne'nin kaybettiğini vurgulayarak; '657 yıllık geleneğin sonu! Kim kazandı? 3 gündür gördüklerimle şunu söyleyebilirim: Edirne kaybetti'¦' ifadelerine yer verirken; BegonaRodriguez ise paylaşımında denizden plastik atık toplandığı söyledi.  Rodriguez, paylaşımında; 'Arkadaşıma ve ailesine davetleri için çok teşekkürler. Yol ve mekân güzeldi! Ancak plajda her yer Plastik atık!! Etrafta uçuyorlar, denize sürükleniyorlar. Arkadaşımın ailesi kendi çöplerini topladı, çünkü tekrar kullanılabilir tabaklar, çatallar, bardaklar kullandık ve tüm yiyecekler ev yapımı idi. Etraftan ve denizden plastikleri ve çöpleri topladık.  Herkesin yapabileceği en iyi şey çöpü mümkün olduğunca azaltmak, tek kullanımlık plastiklere alternatif ürünler kullanmak, düşünmek, bencil olmamak, ürettikleri atıkları geri dönüştürmek olmalıdır' sözlerine yer verdi. 
'Kirlilik had safhadaydı'
Çakır ve Rodriguez'in paylaşımlarının ardından kendilerine ulaşarak konuyla ilgili düşüncelerini ve çözüm önerilerini sorduk. Sarayiçi'nde ortaya çıkan görüntülerle ilgili konuştuğumuz Neslihan Çakır, Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali'nde çevre kirliliğini önleyici herhangi bir denetimin olmadığına dikkat çekerek; 'Katılan çoğu esnaf, firma, satıcıdan ziyarete gelenlere kadar herkes çok olağan ve çöp atmanın, kirletmenin doğal olduğunu düşünerek (ki bunun düşünüldüğünü dahi sanmıyorum) hareket etti. Görevliler de göz yumdu. Bu festival sayesinde çekirdek ve çiğ köfteden nefret ettim. Hayatımda bu kadar çekirdek yiyen kişiyi (özellikle erkeği) bir arada görmedim. Yılda bir defa yapılan bir etkinlikte Er Meydanı'nın tuvaletlerine dahi bakım yapılmamıştı. Sifon ve musluklar çalışmadığı gibi temizlik yapılmadığından kirlilik had safhadaydı' dedi. 
'Yaptırımlar olmalı' 
Çakır, insanlarda garip bir hoyratlık gözlemlediğini söyleyerek; 'Artık çöp konteynırları ve kırmızı dubalarla insanları düzenlemeye çalışıyoruz. Sabahın 10'undan akşamın 8'ine kadar mangal kokuları içinde, insanların davranışlarındaki kabalık ve küfürler de cabası. Ne acıdır ki 'insanları eğitelim ya da biz toplayalım, çöp sorunu çözülür' diyemiyorum. Bunları yapıyoruz, yapacağız ama bu sorunun çözümünün yaptırımlarla sağlanabileceğini düşünüyorum. Yerel veya kamu yönetimlerinin bu konuda yaptırımları olmazsa biz sadece toplanacağız, çöp toplayacağız ama bu bizi yıpratmaktan öteye gitmeyecek' ifadelerine yer verdi. 
'Sadece Türkiye'nin problemi değil' 
Saros'taki kirliliğe dikkat çeken BegonaRodriguez ise gezegendeki birçok insanın kontrolsüzce aşırı harcama yaptığına dikkat çekerek; '1960'lı yıllarda Türkiye'nin nüfusu 20 milyonu aşmıştı. Fakat şu anda sadece İstanbul'un nüfusu bu kadar ve Türkiye'nin nüfusu 81 milyon oldu. Herkes eskisinden 5 kat daha fazla tüketir hale geldi. Bu tüketim ise '˜çılgın' çöplüğe yol açıyor. Bu sorun sadece Türkiye'nin de problemi değil, tüm dünyanın sorunu. Çevreyi kirleten insanların kendilerine saygısı çok az' dedi. 
'2 yılda hiçbir şey değişmemiş' 
Rodriguez, bazı ülkelerde kirliliğe karşı çok ciddi yasakların olduğunu söyleyerek; 'Örneğin; Tayland'ta plajlara sigara izmariti atmanın cezası 2 bin 500 Euro ve 1 yıl hapistir. Açıkçası dünya nüfusu oldukça fazla ve değişmek zorundayız. İnsanlar çöplerini doğru yere ya da çöp kutusuna atsalar bile bu kadar fazla çöp için yeterli yer yok. Keşan'daki İtalyan Koyu ve Mecidiye'ye 2 yıl önce de gitmiştim. Bugünkü görüntüsü ile 2 yıl önceki görüntüsü aynıydı' ifadelerine yer verdi. 
'Denizden toplayıp çöp yığınlarına atıyorlardı' 
Rodriguez, yüzerek spor yapmasının yanı sıra denizden plastik de topladığını belirterek; 'Fakat sahildeki plastik yığınlarını gördükten sonra denizden plastik toplamamın da yararsız olduğunu düşündüm. Bazı insanlar kumsalı temizliyorlardı. Fakat yeniden çöp yığınlarının olduğu bölgeye atıyorlardı. Biz ise topladıklarımızı evimize götürdük ve çöp kutusuna attık. Attıklarımız en azından depolama alanına gidiyor. Fakat bu bir çözüm değil. Yine de direkt olarak denize atmaktan çok daha iyidir' dedi. 

Bakmadan Geçme