Çetin'den 100. YIL uyarısı
Trakya Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen İstiklal Marşı'nın Kabulünün 100. Yılı Uluslararası Sempozyumu'nda konuşan Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, İstiklal Marşı'nın önemine dikkat çekti. Çetin, İstiklal Marşı'nın, Türkiye'nin son milli marşı olmasını temenni ederken 'Yurdumuza uğrayan o alçaklar, bir daha uğramak istiyorlar. Aynı şekilde ülkemiz çevrelenmiş. Bugün ulus devletleri tehdit olarak görülüyor' dedi.
Trakya Üniversitesi, İstiklal Marşı'nın kabulünün 100'üncü yılını sempozyum ile kutladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop'un himayesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trakya Üniversitesi, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve Türk Tarih Kurumu işbirliğinde düzenlenen İstiklâl Marşı'nın Kabulünün 100. Yılı Uluslararası Sempozyumu, Balkan Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Balkan
Senfoni Orkestrası konseri ile başlayan sempozyuma Trakya Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin,
Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, akademisyenler ve kamu kurumu müdürleri
katıldılar. Korona virüsü salgını nedeniyle kısıtlı katılım ile düzenlenen
sempozyumda, salonda oluşturulan sosyal mesafeli oturma düzeni dikkat çekti.
'MANEVİ CEPHE KAHRAMANIDIR'
Trakya
Üniversitesi tanıtım videosunun gösteriminin ardından sempozyumun açılış
konuşmasını Trakya Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma
Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Nurten Çetin yaptı. Çetin, konuşmasında Türk
milletinin verdiği bağımsızlık mücadelesinde hissettiği duygu ve düşüncelerin,
kabulünün 100'üncü yılı kutlanan İstiklal Marşı'nda destansı bir dille ifade
edildiğini belirtti. İstiklal Marşı'nın 12 Mart 1921'de TBMM tarafından kabul
edildiğini söyleyen Çetin; 'İstiklal Marşı'mızın yazarı, şairimiz Mehmet Akif
Ersoy'dur. Mehmet Akif, her bir mısraını inanarak yazmıştır. Şair Mehmet Akif,
İstiklal Marşı'nı yazmak suretiyle İstiklal harbimizin manevi cephesinde
savaşan kahramanlardan biridir' ifadelerini kullandı.
'AYNI HASSASİYETİ DUYMAMIZ LAZIM'
Doç. Dr.
Çetin'in açılış konuşmasının ardından sempozyumda bir konuşma da Türk Tarih
Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin yaptı. Çetin, konuşmasında Mehmet Akif'in
yazdığı İstiklal Marşı'nın, Cumhuriyet'in ilanından sonra TBMM'de bulunan tüm
milletvekillerini heyecanlandırdığını belirtirken; 'Herkesin hislerine tercüman
olmuştur. Bugün de biz dinlediğimiz vakit aynı heyecanı duyuyoruz. Gelenek
olarak 100'üncü yıldönümlerini kutluyoruz ama '˜100 yıl geçti, o günün şartları
öyleydi' diyebiliyoruz. Mehmet Akif de, '˜Bunu bir daha yazamam' diyordu.
İnşallah bu son milli marşımız, bir daha yazılmasın. Fakat o günün şartları
aslında bugün de devam ediyor. O gün milli mücadelede çok büyük fedakârlıklar
gösterildi. Bugün de bizim aynı hassasiyeti duymamız lazım. Yurdumuza uğrayan o
alçaklar, bir daha uğramak istiyorlar. Aynı şekilde ülkemiz çevrelenmiş. Bugün
ulus devletleri tehdit olarak görülüyor. Bunlara sahip çıkmamız lazım. Vatamız,
milletimiz çok kıymetlidir. Edirne'nin tarihine bile baksanız verdiğimiz
mücadele anlatmakla bitmez. Dolayısıyla tarih gerçekten tekerrür ediyor. Bunun
bilinciyle bu ruhu yaşatmak üzere yeni nesillere aktarmamız lazım. Başka bir
şansımız ve vatanımız yok. Etrafımızda birçok değişiklikler oluyor. Adeta
ülkeler ortadan kalktı. Kültürümüz de bir vatanımız, ona da sahip çıkmamız
lazım. Ruh dünyamızı korumamız lazım. Mehmet Akif'e, ülkemizin banisi Mustafa
Kemal Atatürk'e ve silah arkadaşlarına, şehitlerimize, gazilerimize minnetlerimi
sunuyorum. Ruhları şad olsun' dedi.
'ACI GÜNLERİN HATIRATLARI ÇOK YENİ'
Prof. Dr.
Çetin'in konuşmasının ardından sempozyumda bir konuşma da Trakya Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu konuşma yaptı. Tabakoğlu, konuşmasında
Edirne'nin Osmanlı Devleti'ne 92 yıl başkentlik yaptığını belirtirken; 'Edirne,
bünyesinde Fatih'i doğurmuş, büyütmüş, Balkanları ve İstanbul'u fethetmiş,
beylikten imparatorluğa geçtiğimiz o muhteşem tarihi yazmış. Bu millet önce
Balkanlar'dan, sonra Anadolu'dan sürülmek istenmiş. O acı günlerin hatıratları
hala çok yenidir. Bu yüzden Edirne ve hatıratlar önemlidir' sözlerine yer
verdi.
'HEDEFİMİZ 10 BİN ULUSLARARASI ÖĞRENCİ'
Trakya
Üniversitesi'nin bir başkent üniversitesi olduğunu vurgulayan Tabakoğlu;
'1982'den beri 14 fakültesi, 42 bin öğrencisiyle bölgenin en eski ve köklü
eğitim kurumudur. 64 ülkeden 5 bin uluslararası öğrencisi vardır ki bunun 4
bini Balkanlar'dan gelen öğrencilerdir. 2023 yılında 10 bin uluslararası
öğrenci planlamaktadır. Balkan Üniversiteler Birliği'nin kurucusu, kalıcı genel
sekreteri ve yönetim kurulunun daimi temsilcisidir. Şu anda 34 üniversite ile
başlayan birlik, 81 üniversite ile devam etmektedir. Bir sonraki toplantıda da
inşallah 100 üniversiteyi geçecektir. Balkanlar'da dokunmadık yer bırakmamaya
çalışan üniversitemiz, bölgenin en önemli eğitim ve istihdam kurumudur' dedi.
'İLK GÖREV YERİ EDİRNE'DİR'
Edirne'nin
Mehmet Akif için çok önemli olduğunu söyleyen Tabakoğlu; 'Bugün Kosova
sınırlarında yer alan bir şehirden göçen ailenin, yani Balkanların evladı olan
Mehmet Akif Ersoy'un memuriyet hayatındaki ilk görev yeri Edirne'dir.
Şehrimizde 2 yıl ikamet etmiş ve müfettişlik görevi yapmıştır. Mehmet Akif'in
Edirne'deyken yazdığı 6 şiir, sanat hayatının başlangıcı açısından oldukça
önemli kademeler taşır. Mehmet Akif'in şehrimize ikinci gelişi daha fazla
manevi değer taşır. 25 Kasım 1922, yani Edirne'nin kurtuluşunda şehre gelen ilk
milletvekillerinden biridir. Trakya Üniversitesi olarak Mehmet Akif Ersoy'un
adını, Eğitim Fakültesi'nden yaşatıyoruz. Bu yıl İstiklal Marşımızın 100'üncü
yılını kutlamaktan onur duyuyoruz' ifadelerine yer verdi.
MEHMET AKİF ANISINA SERGİ
Tabakoğlu,
konuşmasının ardından Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin'e,
Edirne'nin işgali döneminde Sarayiçi mevkiinde esir tutulurken insanlık dışı
muameleye uğrayan Edirnelilerin temsil edildiği tabloyu hediye etti. Doç. Dr.
Nurten Çetin de Prof. Dr. Birol Çetin'e hediye takdim etti. Açılış programının
ardından Balkan Kongre Merkezi'nin fuaye salonunda Mehmet Akif Ersoy anısına
sergi açılışı gerçekleştirildi. Sempozyum, gün boyunca gerçekleştirilen
oturumların ardından sona erdi.
Bakmadan Geçme





