Çeltik ekimine başlandı
Çiftçinin 'beyaz altın' olarak tanımladığı çeltikte ekim mesaisi başladı. Edirne Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt, 'Çeltik ekimi çok meşakkatli bir işlem. Geçen seneki rakamlara bakacak olursak yaklaşık 486 bin dekarlık bir alanda 411 bin ton çeltik üretimimiz gerçekleşti' dedi.
Türkiye'nin çeltik ambarı Edirne'de, çiftçiler ekime başladı. Tarlalarını özenle hazırlayarak su salınımını yapan çiftçiler, çeltik tohumlarını toprakla buluşturdu. Merkeze bağlı Yunanistan sınırındaki Üyüklütatar köyündeki çiftçiler de Edirne Gıda Tarım Ve Hayvancılık Müdürlüğü ve Üyüklütatar Çeltik Kooperatifi yetkilileriyle ekim gerçekleştirdi. Bazı çiftçiler traktör ve makine ile bazıları ise heybesindeki tohumu eliyle saçarak ekim yaptı. Edirne Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt da çeltik tarlasına girerek çiftçilerin ekimine yardımcı oldu. Bayazıt, yaptığı açıklamada, Türkiye'deki çeltik üretiminin yüzde 44'ünün Edirne'de gerçekleştiğini söyledi. Edirne'deki üretimin yarısından fazlasının İpsala ilçesinde yapıldığını belirten Bayazıt, "Çeltik ekimi çok meşakkatli bir işlem. Hem elle hem de mekanizasyon yöntemiyle traktörle yapılabiliyor. Bu bir süreç. Toprak işlemleri yapıldı, toprak suyla buluşturuldu. Şimdi de toprak ve su çeltik tohumuyla buluşuyor. Geçen seneki rakamlara bakacak olursak yaklaşık 486 bin dekarlık bir alanda 411 bin ton çeltik üretimimiz gerçekleşti. Bu sezon da ekilişler başladı. 2019 çeltik üretim sezonumuzun bereketli olmasını temenni ederek, bütün çiftçilerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum." diye konuştu,
"Özel bir
itinayla yetişiyor"
Üyüklütatar
Çeltik Kooperatifi Başkanı Ertan Çapkın da çeltiğin ekiminden hasadına kadar
bir bebek gibi ilgi bekleyen bir ürün olduğunu ifade etti. Çiftçinin çeltiğe
gözü gibi baktığını anlatan Çapkın, "Her gün başına gelip kontrol ekmek
gerekiyor. Özel bir itinayla yetişiyor ve verim olarak çeltiğin ülke tarımına
çok büyük katkısı var. Su hayat demektir, fakat çeltik çiftçisine su
maliyetleri yüksek geliyor. Bu anlamda yeraltı sularından kurtulmak, Meriç
Nehri'nden faydalanmak istiyoruz." dedi.
Çeltik
üreticisi Engin Dinç, babası ve dedesinden öğrendiği çeltik üreticiliğini yarım
asırdır devam ettirdiğini söyledi. Çeltiğin zorlu bir süreçten geçtikten sonra
sofraya ulaştığını aktaran Dinç, "Tarlamızı sürdük, lazer yaptık, gübre ve
ilaç attık, tırmık yaptık, suyunu verdik ve en son tohumunu atıyoruz. Bayağı
zorlu, koşturmalı bir süreç. Zamanla yarışıyoruz çeltik ekimi için. Bu bizim
emeğimiz gözümüz gibi bakacağız. Her gün tarlanın başına geleceğiz bundan
sonra, çimlenmesini kontrol edeceğiz, çimlendikten sonra suyunu alacağız,
yeniden ıslama yapacağız. İlaç seviyesine geldiği zaman ilacını atacağız.
Ardından yeniden gübreleyeceğiz, uzun bir süreç." şeklinde konuştu.
Üreteci
İsmail Çarpık da çeltikçiliğin zevkli ve riskli olduğunu belirtti. Çeltiği
bebeğe benzeten Çarpık, "Bebeğe nasıl bakarsın, çeltiğe de öyle bakarsın.
Nasıl bebeğin altını alırsın, kurularsın çeltiği de aynı safhalardan
geçirirsin, suyunu alırsın, boşaltırsın yeniden doldurursun. Gübrelersin,
yetişmesinin ardından eylül ayında biçersin." ifadelerini kullandı.
Bakmadan Geçme





