Canım'dan Edirne masalı
Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rıdvan Canım, Uluslararası Edirne Tarihi ve Kültürü Sempozyumu'nda gerçekleştirdiği '˜Bir Edirne Masalı' sunumunda Dar'ül Hadis Medresesi'nden Selimiye'ye kadar kent tarihi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Canım, Edirne'nin 17'nci yüzyılın sonlarında Avrupa'nın 5'inci büyük muhteşem şehri olduğunu ifade etti.
Trakya
Üniversitesi ve Trakya Üniversiteler Birliği işbirliğinde düzenlenen
Uluslararası Edirne Tarihi ve Kültürü Sempozyumu'nun dil, kültür ve edebiyat
oturumunda Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rıdvan Canım, '˜Bir şehir
medeniyeti Edirne' konulu sunum gerçekleştirdi.
Prof.
Dr. Canım, '˜Bir Edirne Masalı' diyerek ifade ettiği sunumunda Edirne'nin Dar'ül
Hadis Medresesi'nden Selimiye'ye, Kemalpaşazade'den Ali Kuşçu'ya, Mimar
Sinan'dan Edirne tarihinin en önemli eserlerini oluşturan camiler, bedesten ve
kapalı çarşılar, hanlar, hamamlar, kervansaraylar, çeşmelere kadar pek çok
özelliklerine yer verdi. Selimiye'nin, Cenab-ı Allah'ın Edirnelilere bir lütfu
olduğunu söyleyen Prof. Dr. Canım, kentte 190 tarihi çeşmenin bulunduğundan söz
edildiğini açıkladı.
Prof.
Dr. Canım, sunumunda Edirne'nin 17'nci yüzyılın sonlarında Avrupa'nın en büyük
5'inci muhteşem şehri konumuna geldiğini belirterek, Fatih gibi dünya çapında
bir kumandan ile Cem Sultan gibi bir bahadırın Edirne'de dünyaya geldiğini
hatırlattı. Edirne'nin 234 divan şairi yetiştirdiğini ifade eden Prof. Dr.
Canım, İbn-i Kemal gibi dünya çapında bir âlimin, şehir medreselerinde dersler
verdiğini ve Mimar Sinan'ın Edirne toprağına alın teri döktüğünü söyledi.
Prof.
Dr. Canım, sunumunda Edirne'deki Dar'ül Hadis Medresesi'nden büyük âlimler
yetiştiğini ve çok köklü bir kurum olduğunu ifade ederek; 'Kemalpaşazade gibi
Osmanlı'nın en büyük bilim adamları bu medresede müderrislik yapar. Örneğin;
Ali Kuşçu Orta Asya'dan gelir. Camiler, bedesten ve kapalı çarşılar, hanlar,
hamamlar, kervansaraylar, çeşmeler şehri baştanbaşa süsleyen yapılardır. Bunlar
arasında Selimiye, Türk mimarlık sanatının zirvesi olarak kabul edilen ve şehir
tarihçilerinin '˜Başka hiçbir eser olmasa da sadece böyle bir eserin bulunması
Edirne için yeter' dediği cami, Edirne'deki sultanlar tarafından yaptırılan
camilerin en büyüğüdür. Selimiye; insan zekâsının, kudretinin, estetik
zevklerinin nadiren bir araya geldiği dünya mimarlık sanatının görülmez
şaheserlerindendir. Onun için ne söylenebilir ki? Bana sorarsanız Selimiye,
Cenab-ı Allah'ın Edirnelilere bir lütfudur' ifadelerine yer verdi.
190 tarihi çeşme bulunuyormuş
Edirne'de
190 tarihi çeşmenin bulunduğundan söz edildiğini açıklayan Prof. Dr. Canım; 'Su
medeniyetinin mensubu olmak hasebiyle çok önemlidir. Edirne mezarlıklarında,
başka hiçbir şehirde olmayan çok özel mezar taşları var. Aynı zamanda türbeler
var. Birbirinden güzel taş köprüleri vardır. Özellikle 17'nci yüzyılın
sonlarında Edirne'nin Avrupa'nın 5'inci büyük muhteşem şehri olmuştur. Ben
şahsen şehirlerin de tıpkı insanlar gibi kaderleri olduğuna inanıyorum. Onlar
da tıpkı insanlar gibi doğuyorlar, büyüyorlar, bazen acılı ve çileli günler
yaşıyorlar. Tıpkı insanlar gibi kaybolup gidiyorlar. Yerlerini yeni şehirlere
bırakıyorlar' dedi.
'İşte size Edirne masalı'
Osmanlı
ülkesinin başkenti olma şerefine ulaşmış Edirne'nin çok güzel günler gördüğünü
söyleyen Prof. Dr. Canım;'Seferden dönen nice muzaffer orduları karşılamış.
Neredeyse 100 yıl bu muhteşem devletin önemli bir başşehri olma sıfatıyla
herkesin görmek için imrendiği, yaşamayı düşlediği bir şehir olmuş. Fatih gibi
dünya çapında bir kumandan ve Cem Sultan gibi bir bahadır, gözlerini dünyaya bu
şehirde açmışlar. Bu şehir, 234 divan şairi yetiştirmiş. İbn-i Kemal gibi dünya
çapında bir âlim, bu şehrin medreselerinde dersler vermiş, ilim adamları
yetiştirmiş. Mimar Sinan, bu şehrin sokaklarında dolaşmış, bu şehrin toprağına
alın teri dökmüş. Bütün bu güzellikler '˜Her kemalin bir zevali vardır' sözü
gereği bir gün gelip sona ermiş ve Edirne tarihteki o muhteşem günlerini arar
olmuş. İşte size bir şehir masalı; bir varmış, bir yokmuş, bir zamanlar bir
Edirne varmış' sözlerine yer vererek sunumunu tamamladı.