Ayçiçeğinde kara tablo
Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, Edirne bölgesinde toplam 170 bin dönüm tarladaki ekimin bozulmasına neden olan köse hastalığı ve yeni ekimlerle birlikte ortaya çıkan bozkurt sorunu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Arabacı, ilaçların yetersizliğine dikkat çekerken sorunun çözümü için Tarım ve Orman Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği'ne dilekçe sunduklarını açıkladı. Arabacı, yeni dönemde ekilmek zorunda kalan ayçiçeğinde, erken dönemde ekilene göre verim kaybının yüzde 50'yi bulabileceğini açıkladı.
Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, Edirne bölgesindeki çiftçilerin karabasanı haline gelen köse hastalığı ve bozkurt sorunu hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Ayçiçeği üreticilerinin defalarca tarla bozmasına neden olan hastalıklara karşı çözüm yolu aranmaya devam ederken; Arabacı, Yunanistan'dan Edirne'ye çare bulmak amacıyla getirilen bazı ilaçlar ve üretimde meydana gelebilecek verim kayıpları ile ilgili konuştu.
Köse
hastalığının, yıllar geçtikçe kendi kendini yenileyebilen bir hastalık olduğunu
açıklayan Arabacı; 'Firmalar köseye dayanıklı çeşitler geliştiriyor fakat 3-4
yıl verimli oluyor. Daha sonra kösenin farklı ırkı çıkıyor daha dayanıklı
çeşitler çıkıyor. İlacı atıp bu hastalığı önleme gibi bir şansımız yok. Köse
hastalığının olmaması için hava şartları çok önemlidir. Toprak ısısı
yükselmediği sürece ekiliş yapmayalım. Erken ekim bu hastalığın çoğalmasını
sağlıyor. Çiftçi olarak toprak ısısının uygun olduğu dönemde ekim yapmalıyız.
Hava şartları gece çok soğuk, gündüz çok sıcak olursa ve toprak ısısının
yeterli bir seviyeye gelmediği dönemde yaparsak bu hastalığın her yıl olma
olasılığı yüksektir' ifadelerine yer verdi.
Arabacı,
2018-2019 sezonunda hava şartlarının uygun olmasına rağmen köse hastalığı
nedeniyle 170 bin dönüm arazide ekilen ürünün bozulduğuna dikkat çekerken; 'Bozup
ektikten sonra da ayçiçeğini kesen kurtlar türedi. Buna ilaç atsak da çok
etkili olamadık. Bundan dolayı 2-3 defa tarlasını tekrar bozanlar oldu. Sadece
170 bin dönüm normal hastalıktan dolayı bozuldu. Fakat bu nedenlerden dolayı da
ciddi alan bozuldu. Firma yetkilisi arkadaşlara, '˜Köseye toleranslı çeşitleri
piyasaya sürmeyelim. Daha dayanıklı çeşitler yetiştirelim, çiftçiyi mağdur etmeyelim'
dedim. Maliyetinin hepsi olmasa da bir kısmını karşılaması için ricada
bulundum. Firma yetkilileri ise bunun sadece firma ile alakalı olmadığını, hava
şartlarından kaynaklandığını söyleyip kabul etmediler. TARSİM Bölge Müdürümüz
ile de görüştüm. Hastalık olduğunu söyleyerek, sigorta kapsamına alınmasını,
çiftçinin mağduriyetinin giderilmesini talep ettim. Şu anda kapsamda değil ama
önümüzdeki dönemlerde olabileceğini söyledi' dedi.
'Cumhurbaşkanlığı bilgi aldı'
Edirne
merkez başta olmak üzere ilçe ziraat odaları başkanları ile birlikte
hastalıklar konusunda dilekçe hazırladıklarını açıklayan Arabacı; 'Dilekçeyi
Tarım Bakanlığı'na, Cumhurbaşkanlığı'na, Türkiye Ziraat Odası üst birliğimize gönderdik.
Toleranslı çeşitlerin piyasaya sürülmemesi, bakanlığımızın dayanıklı çeşitlerin
piyasaya sürülmesini kendilerinden talep ettik. Zirai araştırmadaki
arkadaşlarımızla görüştük. Cumhurbaşkanlığı'nın bu konuyla ilgili geri dönüş
yaptığını, onlardan bilgi aldığını söylediler. Önümüzdeki dönemde hem
bakanlığımızın, hem de tohum yetiştirici firmalarımızın daha dikkatli olup özen
göstermesini, daha dayanıklı çeşitleri piyasaya sürmelerini bekliyoruz'
sözlerine yer verdi.
'Kurtları elimizdeki ilaçla öldüremiyoruz'
Başta
Yunanistan olmak üzere yurt dışından hastalıklara karşı kullanılmak üzere
getirilen ilaçlarla ilgili açıklamalarda bulunan Arabacı; 'Şu anda bize, '˜Yurt dışından
geldi şu ilacı attığımızda bu hastalık geçecek' diye net bir bilgi gelmedi. Bu
ilacı kullanan hiçbir arkadaşımızı duymadım. Bu ilaç ne kadar faydalı ya da
değil araştırmak gerekir. Çok iyi bilmediğimiz konuda yorum yapmak yanlış olur.
Araştırma Enstitümüzde inceledikten sonra bu ilacı yönlendirmek gerekir. Şu
anda kurtlara karşı attığımız ilaçlar da sadece toprağın üzerine çıkan kurtları
öldürebiliyoruz. Toprağın altındakileri öldüremiyoruz. O yüzden de kurtlar
genelde akşam hava karardıktan sonra toprağın üzerine çıktığı için gece
ilaçlaması yapıyoruz. Fakat kurtların hepsi toprağın üzerine çıkmıyor ve doğal
olarak hepsini öldüremiyoruz. O yüzden de net bir çözüm olmuyor. Eskiden
kurtlarla ilgili etkili ilaçlar vardı fakat Tarım ve Orman Bakanlığı'mız
yasakladı. Yasakladığı için de hiçbirimiz bu ilaça ulaşamıyoruz' dedi.
'Yarı yarına kayıp olasılığı yüksek'
Erken
dönemde ekilen ayçiçeklerinin çiçek açmaya başladığını söyleyen Arabacı; 'İyi
de yağış aldılar. Onlarda bu yıl iyi bir verim olacağını düşünüyoruz. Şu anda
çok güzel görünüyorlar. Köse ve kurt hastalığından dolayı yeni ekilişler
yapanlar var. Bu dönemden sonra ekilen ayçiçeğinin döllenme süreci ise yoğun
sıcaklara denk gelecektir. En iyi hava şartlarına denk gelse bile kesinlikle
yüzde 20 verim kaybı olacaktır. Bu oran da minimumdur. Yüzde 40-50 de olabilir.
Yarı yarıya verim kaybı olma olasılığı çok yüksektir' ifadelerine yer verdi.