Ayçiçeğinde '˜Dolar' zararı

Türkiye Ziraat Odaları Birliği'ne bağlı Marmara Bölgesi'ndeki Ziraat Odaları, Edirne'de 2019 yılı ayçiçeği üretimi ve fiyatları gündemi ile bir araya geldiği toplantıda açıklama yapan Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve İpsala Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Darcan, ayçiçeği üretiminde artış beklenmesine rağmen dolar kurundaki değişimler nedeniyle hem Trakya Birlik'in, hem de üreticinin zarar göreceğini söyledi. Darcan, düşük fiyatlı ürün ithalatının engellenmesi gerektiğini söylerken üreticinin bankalara olan borçlarının da 5 yıl faizsiz ertelenmesini talep etti. Darcan 'Üretici yeni bir kredi alırsa, borç üstüne borç koymuş olacak' dedi.

Ayçiçeğinde '˜Dolar' zararı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türkiye Ziraat Odaları Birliği'ne bağlı Marmara Bölgesi'ndeki Ziraat Odaları, Edirne'de 2019 yılı ayçiçeği üretimi ve fiyatları gündemi ile bir araya geldi. Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, Bursa, Çanakkale, Balıkesir il ve ilçe ziraat odaları yönetimlerinin bir araya geldiği toplantıda; ayçiçeği üretimi ve fiyatlarına dikkat çekilerek dolar kuru ve gümrük vergi oranları ile ilgili açıklama gerçekleştirildi.

RYS Otel Meriç Toplantı Salonu'nda düzenlenen toplantıda basın açıklamasını Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve İpsala Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Darcan yaptı. Darcan, ayçiçeğinin Türkiye ve Marmara Bölgesi ekonomisi için önemli bir yeri olduğunu belirtirken; 'Sıvı yağ tüketimimizin yüzde 76'sı, tohumları yüzde 40 '“ 45 oranında yağ içeren ayçiçeğinden karşılanmaktadır. Küspesinin içerdiği yüzde 30 '“ 40 oranındaki protein ile de hayvan beslemesinde değerli bir yem olan ayçiçeği, sabun ve boya sanayinde değerlendirilmekte; sapları da yakacak olarak kullanılmaktadır. Sapların yakılması ile oluşan kül ise yüzde 36 '“ 40 oranında potasyum içermekte ve gübre olarak değerlendirilebilmektedir' dedi.

Darcan, 2018 yılında yağlık ayçiçeği üretiminin 1 milyon 800 bin ton olarak gerçekleştiğini hatırlatırken; 'Yağlık ayçiçeği üretiminin 2019 yılı ilk tahmin sonuçlarına göre yüzde 11 artışla 2 milyon ton olması beklenmektedir. Bu üretim rekor düzeydedir. 2 milyon ton üretim, ülkemizde bu yıla kadar görülen en yüksek üretim rakamıdır. Her türlü zorluğa rağmen üreticimiz üretmeye devam etmektedir. Üretim dışında; İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ekim alanlarının artması, yağ açığının kapatılması amacıyla yapılan destekler, son yıllarda yaşanan verim artışı, Çukobirlik ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin ayçiçeği alımına başlaması gibi gelişmeler etkili olmuştur. Verim miktarındaki artışın yanında ekim alanlarının artması ayçiçeği üretiminin artmasına neden olmuştur. Son 10 yılda ekim alanları yüzde 26 oranında artarken ayçiçeği verimi yüzde 49 oranında artış göstermiştir. Ekim alanları ve verimdeki artışla birlikte son on yılda ayçiçeği üretimi yüzde 87 oranında artmıştır' ifadelerine yer verdi.

'Yüzde 87'i Marmara'da üretiliyor'

Türkiye'de üretilen yağlı tohumlu bitkiler içerisinde ayçiçeğinin payının yüzde 45 olduğuna dikkat çeken Darcan; 'Ülkemizde halkın genelde bitkisel yağ olarak ayçiçeğini tercih etmesi ayçiçeğinin önemini artırmaktadır. Çerezlik tüketim amaçlı da üretim yapılmaktadır. Yağlık ayçiçeği üretimi ülke geneline yayılmış olmakla birlikte, üç bölgede yoğunlaşmıştır. Türkiye ayçiçeği üretiminin yüzde 87 Marmara, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde gerçekleştirilmektedir. Marmara Bölgesi toplam üretimde yüzde 55 oranında pay alırken, İç Anadolu bölgesi yüzde 21, Karadeniz bölgesi yüzde 11 oranında pay almaktadır. Ayçiçeği üretiminde il düzeyinde de yoğunlaşma vardır. 4 ilde gerçekleştirilen üretim, toplam üretimin yüzde 60'ını oluşturmaktadır. Bu illerden Tekirdağ toplam üretimin yüzde 19'unu karşılayarak ilk sırada yer almaktadır. Tekirdağ ilini, Konya, Edirne ve Kırklareli illeri takip etmektedir' dedi.

'Ayçiçeği veriminde artış bekleniyor'

Darcan, 2019 yılında ayçiçeği ekiminden hasadına kadar geçen sürede yağışların yeterli düzeyde gerçekleştiğini belirtirken; 'Ayçiçeği veriminde geçen yıla göre artış beklenmektedir. Bu beklenti 2019 yılı ilk tahmin sonuçlarına da yansımıştır. Ayçiçeği hasadı ilk olarak Temmuz ayı sonunda Çukurova'da başlamış olup, Ağustos ayı itibariyle Marmara Bölgesi ve diğer bölgelerde de artmıştır. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli 8 Ağustos'ta yüzde 40 yağ oranlı, yüzde 9 rutubetli ve yüzde 2 '“ 4 yabancı madde içerikli yağlık ayçiçeği fiyatını 2,5 TL/kg olarak belirlemiştir' sözlerine yer verdi.

'Trakya Birlik de, üretici de zarar edecek'

Türkiye Ziraat Odaları Birliği tarafından yapılan çalışmalar sonucunda ayçiçeğinin 2019 yılı maliyeti 2,46 TL / kg olarak tespit edildiğini açıklayan Darcan; 'Açıklanan 2,5 TL / kg fiyat, birliğimiz tarafından açıklanan maliyetin yüzde 1,6 üzerindedir. Trakya Birlik ve Tarım Kredi Kooperatifi bu fiyattan alıma başlamıştır. Ancak bilindiği üzere gümrük vergi oranları üreticimizi korumaya yetmemektedir. Dolar kuru yüksekliği nedeniyle yapılan ithalat maliyeti de 2.500 Ton / TL seviyesindeydi. Ancak geçtiğimiz haftadan itibaren dolar kurunda görülen gerileme, ayçiçeği fiyatına yansımış ve piyasada fiyatlar 2.200 ton / TL'ye kadar gerilemiştir. Doların daha da gerilemesi durumunda bu fiyat daha da gerileyecek mi? Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Trakya Birlik 2500 Ton / TL'ye ürün almaya devam ediyor. Sonuçta ne olacak? Üretici ürününü piyasaya değil, Trakya Birlik'e teslim edecek ve piyasada yağ fiyatlarının ithal ürünle düşmesi durumunda Trakya Birlik zarar edecek. Bu durumdan hem üretici hem de Trakya Birlik zarar görecek' dedi.

'Düşük fiyatlı ürün ithalatı engellenmeli'

Darcan, hasat döneminde yaşanan ani değişimlere karşı hızlı önlemlerin alınması gerektiğini söylerken; 'Gümrük vergi oranı piyasayı koruyamıyor ise referans fiyatlar artırılarak, düşük fiyatlı ürün ithalatı engellenmelidir. Bu nedenledir ki ayçiçeğinde referans fiyat üreticilerimiz için büyük önem taşımaktadır. Geçmiş yıllardaki uygulamalara bakıldığında 800 dolar / tona çıkarılan referans fiyat, üreticilerimiz tarafından yerinde bir karar olarak değerlendirilmiştir Bu yılda da 450 dolar / Ton olan referans fiyatın 700 dolar / tona yükseltilmesini bekliyoruz. Bu ton başına alınan verginin 90 dolardan 140 dolar seviyesine çıkartılması demektir. Gelen ithal ürün maliyetinin ton başına 50 dolar artması iç piyasa fiyatlarının gerilemesini engelleyecektir' ifadelerine yer verdi.

'Fiyat düşüşleri önlenmelidir'

Darcan, 31 Ocak 2020 tarihinde gümrük vergi oranının yüzde 27'den yüzde 13'e indirileceğini de hatırlatırken; 'Bu karar da yeniden gözden geçirilerek ayçiçeği vergi oranlarının düşürülmesi önlenmelidir. 2017 yılında yağlı tohum, bitkisel yağ ve bunların küspelerinin işlenmesi sonucu arta kalan küspelerinin ithalatı için ödenen döviz miktarı 3,2 milyar dolar iken 2018 yılında bu rakam yüzde 9,4 düşüşle 2,9 milyar dolara gerilemiştir. Artan üretimle birlikte, ithalata duyulan ihtiyaç da azalacaktır. Üreticilerimizin bir sonraki sezonda üretime devam edebilmesinin sağlanması, üretimin cazip hale gelmesi bakımından fiyat düşüşleri önlenmelidir. Üreticilerimizin alın terinin karşılığını alması, hem üreticilerimizin hem ülkemizin kazançlı çıkması en büyük temennimizdir' dedi.

'Borçluya kredi yok'

2018 yılında yaşanan ekonomik kriz nedeniyle üreticilerin yüksek girdi maliyetleriyle ekim yaptığını söyleyen Darcan; üreticinin hükümetten bankalara olan borçlarının 5 yıl faizsiz ertelenmesini talep ettiğini ifade etti. Darcan, lisanlı depoculuk konusunda bazı sıkıntıların olduğunu açıklarken; 'Lisanslı depoya ürün teslim eden üreticilerimiz yüzde 75'ini Ziraat Bankası'ndan kredi şeklinde geri alabiliyordu. Ürününü teminat gösterip yüzde 75 alabiliyordu. Yalnız kredi borcu olanlar bunun dışında tutuluyor. Bu krediyi almaları için kredi borçlarını kapamaları isteniyor. Üreticimiz gidip kredi borçlarını kapatıyor, lisanslı depoya teslim ettiği ürünün yüzde 75'ini tekrar kredi olarak alıyor, yalnız piyasaya satmaya geldiğinde ilk önce şu sorunla karşılaşıyor; banka diyor ki; '˜bu borcunuzu kapatın, ondan sonra ürününüzü satın'. Üreticimiz zaten zor durumda, bu ürününü satmadan bu borcu nasıl kapatacak? Hükümetimizin bunu da bilmesini ve bu konuda da tedbir almasını istiyoruz' sözlerine yer verdi.

'Borç üstüne borç'

Ziraat Bankası'na borcu olmayan çiftçinin olmadığını söyleyen Darcan; 'Genelde borç ertelemesi yüzde 23 faiz üzerinden yapılıyor. Şimdi üreticimiz bu yıl borcunu erteletti, üzerine yüzde 23 faiz de konuldu. Bir dahaki yıla çıkaracağı aynı ürün zaten aynıdır. Bir dahaki yıla girebilmek için tekrar kredi kullanıyor. Üreticimizin borcu 5 yıl faizsiz olarak eşit taksitlere bölünsün, böyle bir ödeme kolaylığı yapılsın. Üretici yeni bir kredi alırsa, borç üstüne borç koymuş olacak' dedi. Darcan, uygulama nedeniyle üreticinin çok zor durumda bırakıldığını ifade etti. 

Bakmadan Geçme