Asırlık renk, Trakya Üniversitesi'nde yeniden üretildi
Trakya Üniversitesi (TÜ) Edirne Gülü ve Kırmızısı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Nilgün Becenen, yürütülen bilimsel çalışmalarla 'Edirne Kırmızısı'nın doğal kaynağının yeniden üretildiğini ve kullanım alanlarının hızla genişlediğini söyledi.
Doç. Dr. Becenen, Edirne kırmızısının kente özgü kültürel bir değer olduğunu belirterek, “Üniversitemiz bünyesinde yürüttüğümüz projelerle bu rengi yeniden yaşatmayı başardık. Önce farkındalık çalışmaları yaptık, ardından rengi elde ettiğimiz kök boya bitkisinin (rubia tinctorum) deneme ekimlerini gerçekleştirdik. Yüzlerce deneme sonunda orijinal formülüne ulaştık.” dedi.
Kök boya bitkisinin tarımsal üretiminin başladığını belirten Becenen, bu ürünün bölgedeki çiftçiler için yeni bir gelir kapısı olabileceğini vurguladı:
“Bu bitkiyi ayçiçeği ya da buğdayın alternatifi değil, tarımsal çeşitliliği artıran tamamlayıcı bir ürün olarak değerlendiriyoruz. Üç yıl boyunca hasadı yapılabiliyor ve köklerinde 30 farklı renk tonu bulunuyor. Alerjen ya da kanserojen madde içermiyor, tamamen doğal bir kaynak. Çiftçimize katma değer sağlayacak bir ürün haline gelebilir.”
Edirne kırmızısının hem kültürel hem de ekonomik açıdan büyük potansiyel taşıdığını söyleyen Becenen, doğal boyanın artık farklı sektörlerde de değerlendirilmeye başlandığını ifade etti:
“Edirne kırmızısını tekstil ürünlerinde, ev dekorasyonunda, çini sanatında, ahşap boyamada ve birçok alanda kullanabiliyoruz. Düz boya olarak olduğu kadar baskı yöntemiyle de uygulanabilir hale geldi. Her ortama uyum sağlayan, canlı, kalıcı ve tamamen doğal bir boya.”
15.yüzyılda Edirne’de geliştirilen Edirne kırmızısı, Osmanlı döneminde Avrupa’ya casusluk yoluyla taşınan formülüyle ün kazandı. 18. yüzyılda Fransa’da “Rouge d’Adrinople” adıyla üretilmeye başlayan bu renk, Avrupa tekstil sanayisinde uzun yıllar boyunca büyük ilgi gördü.
Zamanla unutulan bu özel ton, Trakya Üniversitesi’nin çalışmalarıyla yeniden Edirne’ye kazandırılıyor.
Doç. Dr. Becenen, “Edirne kırmızısı yalnızca bir boya değil, bu şehrin tarihine, sanatına ve üretim kültürüne damga vurmuş bir simge. Şimdi bu mirası geleceğe taşımak için çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.