Üreticinin '˜para' isyanı
Hürriyet Gazetesi ile Denizbank işbirliğinde ve Edirne Belediyesi ile Edirne Ticaret Borsası ev sahipliğinde düzenlenen tarım zirvelerinin 4'üncüsünde Edirne tarımının sorunları ve çözüm önerileri konuşuldu. Panelde konuşma yapan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, üreticini elindeki eski tohumlarla üretim yapılacağını açıklarken Edirne Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Yorulmaz ise üreticinin ithalattan mustarip olduğunu söyleyerek 'Artık üreticiler olarak üretim yapamama durumuna geldik. Para kazanamıyoruz' dedi.
Hürriyet Gazetesi ile Denizbank işbirliğinde ve Edirne Belediyesi ile Edirne Ticaret Borsası ev sahipliğinde düzenlenen tarım zirvelerinin 4'üncüsü Edirne Ticaret Borsası konferans salonunda gerçekleştirildi. Tarım Zirvesi'ne Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Edirne İl Genel Meclisi Üyeleri, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Mustafa Emre Alp, Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk, Edirne Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Yorulmaz, Edirne Ziraat Odası Meclis Başkanı Erdal Akgün, Hürriyet İcra Kurulu Üyesi ve Reklam Direktörü Zeynep Tandoğan, Denizbank yöneticileri ve çalışanları, Trakya'nın çeşitli il ve ilçelerinden Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Ziraat Odası ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği temsilcileri ve üreticiler katıldılar.Tarım Zirvesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Tarım Zirvesi'nin açılış konuşmasını Hürriyet İcra Kurulu Üyesi ve Reklam Direktörü Zeynep Tandoğan yaptı. Tandoğan konuşmasında Hürriyet Gazetesi'nin Denizbank ile 7 şehirde tarım zirvesi düzenlediğini söyleyerek; 'Bugün 4'üncüsünü Edirne'de çok önemli bir bölgede gerçekleştiriyoruz' ifadelerine yer verdi.Tarımın Türkiye için çok önemli ve stratejik bir sektör olduğunu söyleyen Tandoğan; 'Rakamsal olarak baktığımızda da dünyada 5'incisiyiz. Avrupa'da 1'inci sıradayız. Üretimimiz gayet kuvvetli. Ancak tabii ki çok gelişme alanlarımız var. Üretimde kârlılık, üretimde verimliliğin artırılması, üretimde teknolojinin kullanılması, teknolojinin üretim koşullarına entegrasyonu, maliyet verimliliği gibi pek çok kriter açısından bakıldığında ciddi anlamda gelişme alanlarımız olduğunu da gerçek' dedi.Trakya illerine dikkat çektiTandoğan'ın konuşmasının ardından bir konuşma da Denizbank Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Burak Koçak yaptı. Koçak, konuşmasında Tarım Zirvesi'nin 4'üncüsünün yapıldığını söyleyerek; 'Edirne'de olmaktan dolayı mutluyuz. İçinde Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli'nin olduğu 3 il, Türkiye'deki son derece stratejik olan buğday üretiminin en yoğun yapıldığı 5 ilden 3'üdür. Diğer taraftan yağlı tohumlar, hem insanlar hem hayvanlar için önemli protein, karbonhidrat nedeniyle çok önemli bir besin maddesidir. Ayçiçeğinde de başta Edirne olmak üzere 3 ilimiz başı çekiyor. Son derece stratejik bir ürün. Türkiye'de kullanılan bitkisel yağın yaklaşık yüzde 75'i ayçiçeği ve bunun yarısından fazlası bu bölgede üretiliyor' sözlerine yer verdi.'Edirne'yi örnek gösteriyoruz'Tarımın tedarik zincirinde birlik ve kooperatiflerin payının dünyaya bakıldığında Türkiye'de düşük olduğunu söyleyen Koçak; 'Etkin değiller. O yüzden de bu zincir uzadıkça uzuyor. Tarım ürünleri tüketiciye ulaşınca fiyatı yüksek oluyor. En az parayı da maalesef üreticilerimiz kazanıyor. Trakya Birlik ve buradaki diğer damızlık birlikleri o kadar işin içinde ki üretimde yüzde 25 paya sahipler. Biz, diğer bölgelere buradaki birlik ve kooperatifleri örnek olarak gösteriyoruz' dedi.'Edirne üretmezse ancak patates haşlarız'Ayçiçeğinde Türkiye ihtiyacının yüzde 67'sinin karşılandığını söyleyen Koçak; 'Geri kalanını ithal ediyoruz. Bu yüzden ürettiğiniz ayçiçeğinin değerini çok iyi anlamak gerekiyor. Diğer taraftan çeltikteki yeterlilik oranı yüzde 70'tir. Yüzde 30'unu dışarıdan alıyoruz. Yüzde 70'in yüzde 50'sini Edirne üretiyor. Türkiye'de Trakya eğer ayçiçeği ve çeltikte üretim yapmazsa biz ancak patates haşlarız' ifadelerine yer verdi.Damızlık merkezinin en kuvvetli adayı'Türkiye ortalamasının çiftçi başına 60 dönüm olduğuna dikkat çeken Koçak; 'Edirne'de bu oran 100 dönümdür. Bu geniş araziler, üreticilerimize daha fazla yatırım yapma, verim alma iştahı sunmaktadır. Son yıllarda Edirne'de yaklaşık 3 bin 500 dönüm yeni meyve bahçesi kuruldu. Katma değeri daha yüksek olduğunu düşünürsek çok akıllıca bir alan. Bu da bize bu tür olanakları beraberinde getiriyor. Edirne dediğimizde aklımıza süt de geliyor. Edirne'de büyükbaş hayvan varlığı 150 bin, küçükbaş hayvan varlığı 350 bindir. Burası hastalıktan ari bölgedir. En büyük problemlerinizden bir tanesi hayvan ithalatıdır. Edirne ve Trakya, Türkiye'nin damızlık merkezi olma konusunda en kuvvetli ve büyük adaylardan bir tanesidir' dedi.'Türkiye'nin bir bölümünde tarım yapamayacağız'Kırsal Kalkınma Projeleri'nin 2020'ye kadar 41 ile verileceğine dikkat çeken Koçak; 'Maalesef içinde Edirne, Kırklareli, Tekirdağ yok. Biz, 2020'de bu illerimizin Kırsal Kalkınma Projeleri kapsamına alınmasını istiyoruz. Bu bölgenin bunu hak ettiğini düşünüyoruz. Daha fazla yatırım, ihracat, yurtiçine ticaretini yapabileceğini düşünüyoruz. Tarım gerçekten savunma sanayi kadar milli bir mesele. Savunma sanayinde yapacaklarımız tarımda yapacaklarımızdan çok daha zor. Bugün dünya nüfusu hızla artıyor, dünya hızla ısınıyor. Belki 2050 yılında küresel ısınmadan dolayı Türkiye'nin bir bölümünde tarım yapamayacağız. Bazı yerlerde de tek ürün alırken iki ürün almaya başlayacağız ama her şeye hazırlıklı olmalıyız' sözlerine yer verdi.Tarımı turizm destekleyecekKoçak'ın konuşmasının ardından bir konuşma da Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan yaptı. Gürkan, konuşmasında tarım zirvesi öncesinde ekonomi ve turizm zirvelerinin düzenlendiğini hatırlatarak; 'Yaptığımız tüm zirvelerin bize olağanüstü bir geri dönüşü oldu. Gerek ekonomi, gerekse turizm zirvelerinden sonra Hürriyet'in o sihirli ellerini Edirne'ye dokundurmasından sonra Edirne'deki turizm hareketliliği yüzde 40'a yakın bir oranda artış gösterdi. Edirne'nin, tüm dünyada en çok turist çeken 100 şehir içerisinde 2016 rakamlarıyla 2 milyon 845 bin turistle 68 sırada olduğunu düşünürseniz; bu rakamın ne kadar anlamlı ve ne kadar büyük bir rakam olduğunu da kabul edebiliriz. Geçtiğimiz yıl Edirne için bir hedef koymuştuk. Yaklaşık 3 milyon turistin 5 yıllık vadede önce 5 milyona; 10 yıllık vadede de 10 milyona çıkarma hedefimiz var. Tabi kulağa çok kolay gelen rakamlar ama ulaşılması çok kolay olmayan rakamlar. Niye önce 5 milyon sonra 10 milyon turisti hedefliyoruz? Çünkü tarımda bir geriye gidiş, üretimde bir azalma var. O zaman Edirne'de tarımın yanına onu destekleyecek bir enstrüman koymamız gerekiyor. Edirne'ye getireceğimiz 5 ile 10 milyon turistin elbet çeşitli ihtiyaçları olacak. Bunların başında da sizlerin ürettiği gıda gelecek. O yüzden turizm ile tarımı iç içe olarak değerlendiriyoruz' dedi.'Hibrit üretimimiz neredeyse sıfır'İnsanoğlunun yaşamını sürdürebilmesi için su ve gıdaya ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Gürkan; 'Geleceğin yaşamsal sektörleri gıda tarımı ve sudadır. Çiftçi bir ailenin çocuğu olarak, eski bir çeltikçi olarak; bu düşüncelerden şöyle bir karar verdim. Bizim tarımda bir şeyler yapmamız lazım. Ama bunu yaparken de dışa bağımlılıktan da kendimizi arındırmamız lazım. Hatırlayın; 20-25 yıl önce 100 ton buğday üretiyorduk, 10 tonunu tohumluk olarak ayırıyor, geri kalanının birazını un, birazını da satıp kışı geçiriyorduk. Şimdi ne yapıyoruz? Ürettiğimiz ürünlerin hiçbirini tohumluk olarak ayırma şansımız yok. Çünkü hibrit kullanıyoruz. Hibritin ne kadarını Türkiye'de üretiyoruz? Neredeyse sıfır. Dışa bağımlıyız. Genetiğiyle oynanmış tohumlarla üretimimizi yapıyoruz. Üretimimiz önceki sisteme göre arttıysa seviniyoruz ama cebimize baktığımızda yine boş. Çünkü kazandığımız parayla bir sonraki yılın hibrit tohumlarını ya da ihtiyaçlarını almaya çalışıyoruz' ifadelerine yer verdi.'Eski tohumlarını alıp ekeceğiz'Gürkan, Atatürk'ün deyimi ile '˜milletin gerçek efendisi' olan üretici köylülere bir örnek olması bağlamında Edirne Belediyesi'nin 40 dönümlük bir alanda örnek iyi tarım uygulamalarına gireceğini söyleyerek;'Para kazanma derdimiz yok. Şimdi köylere çıkacağız ve sizin o arada köşede kalmış olan eski tohumlarınızı aramaya başlayacağız. Bunlardan varsa bize ulaştırmanızı yada telefonla bildirmenizi rica ediyoruz. Biz gelip onları alırız. Baştan 100 metrekare ekeceğiz ama eski tohumları, doğal tohumları tekrar canlandırmamız gerekiyor. Dünya her türlü üretimde doğal üretime; iyi tarım uygulamalarına gidiyor. Butik üretimlere gidiyor' dedi.'Yeraltı suları düştü'Trakya'da yer altı sularının 300-350 metrelere düştüğünü açıklayan Gürkan;'Edirne'de daha düne kadar 6-8 metrede su çıkardığımız yerlerde şimdi 80-90 metrelerde su çıkarmaya başladık. Bu, tarımın ve insanlığın geleceği için çok ciddi bir tehlikedir. Hepimizin bu konuda uyanık olması, gözünü dört açması gerekiyor. Borsamızla, Ziraat Odamızla ve üreticilerimizle beraber yapacağımız bu tarım uygulamasıyla sizlerin yeni alanlara da bakabilmenizi hedefliyoruz. Yeni üretim araçlarına, yeni gıda çeşitlerine ve üretimde çeşitliliği arttırarak sizlere yeni pencereler, yeni perspektifler açmayı hedefliyoruz. Çünkü biliyoruz ki çiftçi olmazsa ne sanayici, ne basın, ne televizyon nede yaşam olur' sözlerine yer verdi.'Üretememe durumuna geldik'Gürkan'ın konuşmasının ardından moderatörlüğünü Hürriyet Gazetesi Yazarları Noyan Doğan'ınyaptığı panel başladı. Panelde; Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Sefer Levent, Hürriyet Gazetesi Ekonomi Yazarları Vahap Munyar, Denizbank Trakya Bölge Müdürü Ahmet Çelik, Edirne Ticaret Borsası Başkanı Özay Öztürk ve Edirne Ziraat Odası Başkanı Cengiz Yorulmaz Edirne tarımı ve tarımda karşılaşılan sorunlar ve çözüm yollarıyla ilgili sunumlar gerçekleştirdiler. Panelde ilk konuşmayı Yorulmaz yaptı. Yorulmaz, konuşmasında Edirne'nin tarım konusunda elit bir il olduğunu söyleyerek; 'Çeltiğin yüzde 50-55'ini üreten, ayçiçeğinin de yüzde 25'ini üreten bir ilimiz. Bu iki ürün de dışarıya bağımlı olduğumuz ürünlerdir. Ama ne yazık ki biz burada çok mustaribiz. Artık üreticiler olarak yapamama durumuna geldik. Para kazanamıyoruz. Bu sene buğdaydaki gümrük vergilerinin düşürülmesi, Ramazan Bayramı'nda tatil olduğu gün bizim buğdaydaki gümrük vergimiz düşürüldü. Piyasaları allak bullak etti. Biz, üretmek için çaba sarf eden, bu anlamda sabah soframızda yediğimiz ekmeği, peyniri siz uyurken onları yetiştirmek için sabah erken saatlerin kalkarak sofranıza getirmek için çaba harcayan insanlarız. Ama ne yazık ki bizim ürettiğimiz malın fiyatını birileri belirliyor' dedi.'İthalattan çok mustaribiz'Edirne'de en kaliteli buğdayın, ayçiçeğinin bulunabileceğini söyleyen Yorulmaz; 'Türkiye'de ve dünyada ilk olarak artık yağ oranına göre fiyat belirleniyor. Buna ilk Edirne'de başlandı. Trakya Birlik ve borsamız başlattı. Kaliteye göre fiyat. İlk önce fiyat belirleniyor, ondan sonra her yağ oranı için yüzde 1,5 fiyat farkı alıyorsun. Bizim buradaki en büyük sıkıntılarımızdan birisi ithalattır. Biz ithalattan çok mustaribiz. Bir de girdi fiyatlarımızın artmasından çok mustaribiz' ifadelerine yer verdi. Panelin sonunda katılımcılara plaket takdim edildi.