Taş Ocağı için itiraz dilekçesi verdiler
Lalapaşa İlçesi'ne bağlı Vaysal ve Hacıdanişment köylerinde bir kalker ocağı işletmesinin üç katlık kapasite artışına karşı Edirne Kent Konseyi üyeleri, Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği üyeleri ve köylüler, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne itiraz dilekçesi verdi.
Edirne'de son 7 yıldan beri 439 projeyle şirketlerin RES, taş ocağı, maden ocağı ve boya gibi kirletici sanayilerini kent merkezi ve köylerine kurmak üzere başvuru yaptıklarını dile getiren Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren, 'Bugün gelinen noktada hesapsızca birinci sınıf tarım arazileri, orman arazileri ve köy meralarının taş çıkarmak üzere kazılıp patlatıldığına, şirketlerin nasıl işine gelirse işletildiğine tanık oluyoruz. Çalışmalarımızda köy meralarının, derelerinin nasıl kirletilip kurutulduğunu, tarım ve hayvancılığın zarar gördüğünü gözlerimizle gördük, köylülerin şikâyetlerine de defalarca tanık olduk.' Şeklinde konuştu.
Trakya köylerinin geçimlerini tarım ve hayvancılıkla sağladığını ifade eden Eren, 'Üreticimiz, düşük taban fiyatları ve ilaç, gübre, yem gibi birçok girdi derken bankalara borçlanarak, bıçağın kemiğe dayandığını söylüyorlar. Vaysal ve Hacıdanişment köylüleri, 2007'de 250 bin ton üretimle açılan kalker ocağının köylerine ve tarım topraklarına yakın olmasının verdiği zararlardan bıkmışken; şirket şu anda 2 milyon ton talebiyle proje başvurusunda bulunuyor. Patlatmalı ocakların doğada yaptığı tahribatlar zaten biliniyorken; insan yerleşimlerine, tarım alanlarının yanı başına bu tesisler kurulamaz, genişletilemez. Şirket, proje planında köyün su kaynaklarının bulunduğu ormanları alıp ağaçları kesme iznini de Edirne Orman İşletme Müdürlüğü'nden istemiş. Umuyoruz ki Edirne Orman İşletme Müdürlüğü buna izin vermeyecektir. Kamu yararı, kişisel yararların önünde olmalıdır.' İfadelerini kullandı.
'Köylüler olarak bu mücadelenin sonuna kadar varız'
Taş ocağının geldiği günden bu yana çok sıkıntı yaşadıklarını aktaran Vaysal Köyünden geçmiş dönem Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı Naif Özdoğan; 'Bu bölgede hayvancılık yapan çiftçilerden aldığımız şikâyetler ise; hayvanlarda düşükler başladı. Meşe ormanlarından kurumalar başladı. Bizim orada ürettiğimiz A kalite meşe balı vardı, şuanda baldan bereket alamıyoruz. Ve arıcılık büyük sıkıntı yaşamakta. Hayvanlarımız oradaki otlardan yediği zaman ishal gibi değişik hastalıklar oluyorlar. O bölgeden tarım anlamında verim alamıyoruz. Taş Ocağından sonra su sıkıntısı yaşamaya başladık. En son köyümüze yeni bir kaynak ilave edildi ama şuan bile köyde sular akmıyor, sürekli kesiliyor. Bölgemizde faaliyetlerini artık artırmalarını istemiyoruz. Biz köylüler olarak bu mücadelenin sonuna kadar varız.' Diye açıklamada bulundu.
Burak Dalkıran