Sanatın parmak izi
*Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi sergi salonunda düzenlenen törenle açılışı gerçekleştirilen Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim elemanları sergisi, 4 gün boyunca ziyaret edilecek. 19 öğretim elemanının eserlerinin bulunduğu sergide Prof. Dr. Hamdi Ünal'ın üretimi olan halı dikkat çekerken Ünal, eseriyle ilgili yaptığı açıklamada 'Burada benim, kendi parmak uçlarımın izleridir, kendi emeğimdir. Burada verdiğim mesaj hepimiz bütünüyle beynimizde üretiyoruz, ellerimizle yapıyoruz' dedi.
Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim elemanları sergisi, Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi sergi salonunda düzenlenen törenle açıldı. 19 öğretim elemanının eserlerinin gösterime girdiği serginin açılış törenine Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Karahan, Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ebru Ural, Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Yelda Özkoçak, Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Hamdi Ünal, akademisyenler, Beykent Koleji öğretmenleri ve öğrenciler ile sanatseverler katıldılar.Törenin açılış konuşmasını Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu yaptı. Prof. Dr. Tabakoğlu, Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ndegüzel bir etkinliğin faaliyet göstereceğini belirterek;'Beykent Üniversitesi'nin çok değerli hocalarının çalışmaları, üniversitemizin sergi salonunda, Güzel Sanatlar Fakülte'mizin bünyesinde sergi olarak gösterilecek. Hem öğrencilerimiz, hem halkımız, hem de sanatseverler faydalanacak. Böylece iki üniversite güzel bir dostluk, bir birliktelik, bir faaliyet gerçekleştirmiş olacak. Hem bu dostluğa, birlikteliğe işaret olması açısından, hem bizi tercih ederek burada sergi açtıkları için çok değerli rektörümüze ve hocalarımıza teşekkür ediyorum. Kendilerine Edirne'de bu tarihi ve güzel mekânda ağırlamaktan mutlu olduğumuzu ifade ediyorum. Başarılı bir sergi olmasını diliyorum. Öğrencilerimiz için de güzel bir deneyim olacak' ifadelerine yer verdi.Tabakoğlu'nun konuşmasının ardından bir konuşma da Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Karahan yaptı. Prof. Dr. Karahan, konuşmasında sergide Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin 19 öğretim üyesinin ihtisas alanlarıyla ilgili eserlerini sergileyeceğini söyleyerek;'Bu güzel tarihi mekânını bize tahsis ettikleri için her şeyden önce Trakya Üniversitesi Rektörlüğü'ne teşekkürlerimi sunuyorum. Güzel Sanatlar Fakültesi, üniversitemizde en fazla etkinlik yapan fakültelerden bir tanesidir. Her sene rutin olarak düzenlediğimiz etkinlikler var. 1-2 hafta önce sanat günlerini kutladık. Bütün etkinlikleri de ses verici etkinlikler oluyor. Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Hamdi Ünal, çok çalışkan bir arkadaşımız. Sergimiz bugün başlıyor ve bütün halka açık olarak 4 gün devam edecek' dedi.Kırmızı kurdeleli açılışKarahan'ın konuşmasının ardından törende Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi DekanıProf. Dr. Ebru Ural, Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Yelda Özkoçak ve Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Hamdi Ünal da birer konuşma gerçekleştirdiler. Konuşmaların ardından tören protokolü kırmızı kurdeleyi keserek serginin açılışını gerçekleştirdi.'Burada 19 düşünce var'Yoğun katılımın olduğu sergide Edirne'de bulunmaktan dolayı memnuniyetini belirten Prof. Dr. Hamdi Ünal; 'Bu güzel serhat şehrimizde bulunmaktan son derece mutluyum. Özellikle ve tasarımla uğraşan bizlerin kendi misyonlarını yurdun başka bir yerinde sunmak, sanatseverlerle buluşturmak ayrı bir haz ve görevdir. 2 ay önce Edirne'ye geldiğimde mekân olarak Güzel Sanatlar Fakültesi'nin bize çok uygun olacağını düşündüm. Gerek öğretim üyelerinin işleri gerekse mekânsal anlamda burası büyüleyici bir ortam. 2 ay önce planladık, sonra da arkadaşlarımız çalışmalarını bitirdiler ve burada sergiliyoruz. Bizim fakültemizde 9 bölüm var ve her bölümdeki hocaların da kendi misyonları, önermeleri farklı. Örneğin; Moda Tekstil Tasarımı Bölümü'nde bizim hocalarımızın çalışmaları genelde tekstil tandanslı olmasına rağmen fotoğraf, yağlı boya, tekstil resmi çalışan arkadaşlarımız var. Burada 19 düşünce var. Bu sergi Pazar gününe kadar devam edecek' sözlerine yer verdi.'Temas ve ilişki son derece önemli'Beykent Üniversitesi'nin sergi sorumluluğu görevini de yürüttüğünü belirten Prof. Dr. Ünal;'Bana bu konu geldiğinde şunu düşündüm; bizler akademisyen olarak belli öğrenciyi bir sınıfa alarak ders anlatmak ve onu mezun etmek değil; bizler ne yapıyoruz? Üniversite dışında da bir topluluk var. Biz, toplumla nasıl yüzleşeceğiz? Ne gibi mesajlar vereceğiz? Ne anlatıyoruz? Ne veriyoruz? Vermek istediğimizi sadece öğrenciye mi verelim, yoksa akademisyen olarak topluma karşı da bir sorumluluğumuz var mı? Bunu dediğimizde bu proje ortaya çıktı. Bu sergi tabii ki üniversiteler arası bir işbirliğidir. Aynı alanda, aynı konuda birçok üniversite var. Bugün Türkiye'de 200 üniversite var. Bugünlerde 20'ye yakın yeni üniversite daha kuruldu. Aynı konuda farklı üniversiteler neler yapıyorlar? Bunların bir araya gelmesi, birbirleriyle paslaşmaları ve bu disiplinlerin daha üst düzeye taşınması için neler yapılması gerektiği konusunda temas ve ilişki son derece önemlidir. Ben, bunu gönülden isterim. Rekabetten öte bu dayanışmadır' dedi.'Yetenekli gençlerimiz var'Gençlerin sanata olan ilgisinin sorulması üzerine açıklamalarına devam eden Prof. Dr. Ünal; 'Gençlerimizin hepsi pırıl pırıl ve gözlerinde ışık var. Siz, akademisyen olarak onlara iyi bir şekilde yaklaştığınız zaman, onların ruhlarına girdiğiniz zaman gençlerimizin gelecekleri çok açık ve net. Gençlerimiz son derece yetenekli ve güzel işler üretiyorlar. Mesela şu anda da genç bir toplulukla karşı karşıyayım ve son derece mutluyum' ifadelerine yer verdi.'Dünyanın sayılı ülkeleri arasındayız'Sanatta çağdaş ve günceli yakalama anlamında gelenekselin hazmedilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Ünal; 'Geçmişten feyz almak zorundayız ki yenileri üretebilelim. Ben halı tasarlıyorum. Burada özellikle ben 90'larda şunu söylemiştim; biz geleneksel çalışalım ama çağdaşı da yakalayalım. Sadece gelenekselde aynı yerde dönüp durmak, fikir üretmemek, tekrarlamak bu sanatlarda tasarıma bir katkı sunmaz. Aşağı yukarı 20 yıldır da halı üzerinde yeni tasarımlar gerçekleştirmeye çalışıyorum. Resimde de, modada da bu böyledir. Bugün biz modada dünyanın sayılı ülkeleri arasındayız. Çok genç yeteneklerimiz ve genç modacılarımız var. Moda ve tekstil kavramı üniversitelerde yer almaya başladığından itibaren bu sektörde gelişmeye başladık. Çünkü üniversite demek, fabrika demek değildir. Üniversite bilim, sanat ve düşünce üretir. Obje üretir ama düşüncesinin öngördüğü objeyi üretir. Seri üretim yapmaz. Seri üretimi endüstri yapar' dedi.'Beynimizde üretiyoruz, ellerimizle yapıyoruz'Sergideki eseriyle ilgili de bilgiler veren Prof. Dr. Ünal; 'Buradaki çalışmam, 1-2 sene içerisinde üzerinde durduğum bir çalışmadır. Parmak izi önemlidir. Biz tüm işlerimizi beynimiz ve ellerimizle yaparız. Beynimizle düşünürüz, ellerimizle ona şekil veririz. Her şeyi yakın okumak gibi bir tutkumuz olmalı. Elimize, avuç içimize uzaktan baktığımız zaman gördüğümüz şey sadece 5 parmaktır. Ama 5 parmağın ucuna çok yakın baktığınız zaman parmak izlerini ve orada saklı birtakım sırları görürsünüz. Burada benim, kendi parmak uçlarımın izleridir, kendi emeğimdir. Burada verdiğim mesaj; hepimiz bütünüyle beynimizde üretiyoruz, ellerimizle yapıyoruz' sözlerine yer verdi. Sergi, Pazar gününe kadar ziyaret edilebilecek.