Özelleştirmeye '˜Taş' tepkisi

*Özgürlük ve Dayanışma Partisi, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) 14 şeker fabrikasının satış yöntemiyle özelleştirilmesi için ihale açmasının ardından Alpullu Şeker Fabrikası önünde basın açıklaması ve yürüyüş düzenledi. ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, eylemde yaptığı açıklamada şeker fabrikalarının satışından vazgeçilmesi gerektiğini söyleyerek 'Amaçlanan şeker fabrikalarını kapatmak, kapattırmak ve Cargill denilen uluslararası şeker şirketine şeker piyasasını teslim etmek' dedi.

TAKİP ET
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) 14 şeker fabrikasının satış yöntemiyle özelleştirilmesi için ihale açmasının ardından Alpullu Şeker Fabrikası'nın özelleştirilmesine karşı tepkiler devam ediyor. Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin çağrısı ile Kırklareli ili Babaeski ilçesi Alpullu Beldesi'nde bir araya gelen Trakya'nın çeşitli il ve ilçelerinden parti temsilcileri ve üyeleri ile vatandaşlar, Alpullu Şeker Fabrikası'nın özelleştirilmesine '˜dur' demek amacıyla yürüyüş düzenlediler.ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş'ın da katıldığı yürüyüşte '˜Şeker Fabrikaları Halkındır Satılamaz' pankartı ile yürüyen eylemcilere CHP Lüleburgaz İlçe Başkanı Özgür Kaya, Şeker İş Sendikası Alpullu Şube Başkanı Orhan Saltık ve fabrika işçileri de destek verdiler. Fabrika önünde toplanan grup, fabrika işçileriyle bir araya gelerek sloganlar atarak fabrikaların satışına karşı çıktıklarını bir kez daha dile getirdi.Yürüyüşün ardından Alpullu Şeker Fabrikası önünde basın açıklaması yapan Taş, ÖDP'ninAlpullu Şeker Fabrikası işçilerinin yanında olduğunu belirterek; 'Geleceğin meselesi gıda; bağımsızlığın yolu gıda egemenliğinden geçiyor' ifadelerine yer verdi.'Satışa çıkarılan yalnızca fabrika değil'Taş, Alpullu'nun sadece bir geçim kaynağı merkezi olmadığını söyleyerek; 'Alpullu Şeker Fabrikası şekerin ilk üretildiği fabrika. Aynı zamanda fabrikanın ötesinde modern bir hayatın, modern tarım yapmanın öğrenildiği, tiyatronun izlendiği, sinemanın izlendiği büyük bir sosyal, kültürel, sanatsal bir merkez. O yüzden burada satılığa çıkartılan yalnızca bir fabrika değil. Aynı zamanda bu sosyal kültürel yaşam da satılığa çıkartılmış oluyor' dedi.'AKP radikal özelleştirmeci'12 Eylül 1980'den beri devam eden özelleştirmelerin AKParti iktidarı döneminde büyük artış gösterdiğini ifade eden Taş, iktidarı '˜Radikal Özelleştirmeci' olarak nitelendirdi. OHAL döneminde iktidarın ortaya çıkardığı Varlık Fonu ile ülkenin gelecek kuşaklara bırakması gereken varlıklarını borç alabilmek için uluslararası sermayeye güvence olarak gösterdiğini belirten Alper Taş; 'Bütün ülkeler varlık fonu biriktirir. Şundan dolayı biriktirir; zenginlikleri gelecek kuşaklara kalsın diye, onlar bu varlıklarla geleceklerini sürdürsün diye. Ama bizim ülkemizde maalesef varlık fonu, gelecek kuşaklar için değil, adeta gelecek kuşakları borçlandırmak için kurulmuş bir sistem' sözlerine yer verdi.'Gıda en temel meseledir'Yakın gelecekte, ülkelerin bağımsızlığının yolunun gıda egemenliğinden geçtiğinin altını çizen Taş; 'Önümüzdeki dönemin en temel meselesi, gıda meselesi. Sağlıklı gıda, sağlıklı gıdaya erişim meselesi. Kendi gıdamızı kendimiz üretebilecek miyiz, üretemeyecek miyiz? Bütün ülkeler devlet eliyle, kamu eliyle gıda güvenliğini güvence altına almak istiyor. Fakat bizim ülkemizde ne yapılıyor? Bizim ülkemizde yapılan tam tersine. Yerlilik ve millilik adı altında yerli tarım ve hayvancılık bitiriliyor. Bütün tarım alanlarımız yabancı tarım şirketlerinin insafına bırakılıyor. Fabrikalar zarar ediyor gerekçesiyle üretim desteklenmiyor. Fabrikalara destek verilmiyor. Ondan sonra satılığa çıkartılıyor. Ucuza satılıyor' dedi.'Amaçlanan kapattırmak'Fabrikaların özelleştirilmesinin tehlikelerine değinen Alper Taş, dünyada hiçbir özelleştirmenin kamu yararına sonuçlar doğurmadığına dikkat çekti. Taş; 'Sadece fabrikalar satılmıyor; arsaları satılıyor. Oralara alışveriş merkezleri yapılıyor, fabrikalar kapatılıyor, üretim noktalanıyor. Olan şeker pancar üreticisine, şeker işçisine olacak. Özelleştirmenin sonucu ülkemizde ve dünyada hep işsizlik oldu, hep yoksulluk oldu. Başka bir şey olduğunun bir somut örneği yok. Yaşanılmış özelleştirme uygulamalarının bir tane somut, işçi lehine, üretici lehine olmuş herhangi bir örneği yok. Burada da amaçlanan şeker fabrikalarını kapatmak, kapattırmak ve Cargill denilen uluslararası şeker şirketine şeker piyasasını teslim etmek' ifadelerine yer verdi.'Özelleştirmeden vazgeçilmelidir'Özelleştirme uygulamalarının dünyada iflas ettiğini, kamulaştırmanın tekrar önem kazanmaya başladığını belirten Taş, kamuculuğun tekrar gündeme alınarak, fabrikaları işçiler ve üreticilerin birlikte yönetmesi gerektiğini vurguladı. Taş, meselenin yerlilik-millilik meselesinden çok, özel çıkarla toplum çıkarının çatışması olduğunu ifade ederek; 'Biz burada toplumsal çıkarı, kamuyu esas alan bir ideolojiyi savunuyoruz. Karşımızdakiler de özel çıkarı esas alan bir ideolojiyi savunuyor. Bu iki ideoloji arasında bugün Türkiye'de büyük bir mücadele var. O yüzden bu mücadelenizde yanınızdayız. Talebimiz çok nettir, çok açıktır: bir an önce bu özelleştirme uygulamalarından vazgeçilmelidir. Kamuculuk şeker fabrikalarında egemen olmalıdır. Devlet eliyle şeker fabrikaları desteklenmelidir. Şeker üreticileri desteklenmelidir' dedi.'NBŞ kanser demek'Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesine karşı çıkmanın, aynı zamanda halkın sağlığını savunmak olduğunu belirten Taş; 'Çünkü nişasta bazlı şeker demek, kanser demek. Bugün kanser önemli oranda beslenmeden kaynaklanıyor. NBŞ bildiğimiz üzere kanserden başka bir şey üretmiyor; maalesef Türkiye halkı NBŞ'ye ve onları üreten şirketlerin insafına teslim edilmek isteniyor. O yüzden toplumsal çıkar için, halkın sağlığı için buradayız' sözlerine yer verdi.