Mucize gerçek oldu

Edirne'de 10 yıl önce böbrek hastalığı teşhisi konulan Hülya Demirel, 7 ay önce böbrek nakil listesine gerçekleştirdiği başvuru mutlu haberin gelmesiyle sonuçlandı. 43 yaşında 2 kız annesi Demirel, 10 yıl önce ayrıldığı eşinin ardından böbrek hastalığı teşhisiyle hayata olan umudunu yitirdiğini açıklarken; doktorların ve kızlarının ısrarıyla başvurduğu böbrek nakil listesinden mutlu haberin gelmesiyle hayata karşı umudunun arttığını söyledi.

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan aldığı yardımla hayata tutunmaya çalıştığını söyleyen Demirel, diyaliz sürecinde yaşadığı umutsuzluk nedeniyle böbrek nakil listesine başvurmadığını, ısrarların ardından 7 ay önce gerçekleştirdiği başvurusunun 20 gün önce mutlu sonlandığını açıkladı. Demirel, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Nakli Merkezi'nde gerçekleştirilen operasyonun ardından yeni böbreğine kavuşurken, başarıyla gerçekleştirilen naklin ardından hayata sımsıkı tutunacağını ifade etti.

2008 yılında bu yana böbrek hastası olduğunu söyleyen Demirel; '2 kızım var. Büyük kızım 18, küçük kızım ise 15 yaşındadır. O yıllarda başımdan çok şanssız, talihsiz olaylar geçti. Eşim beni bıraktı, gitti. Ondan sonra bir ay içerisinde böbrek hastası oldum. Üzüntüden midir bilemiyorum, hastaneye geldim, '˜böbrek hastasısın dediler', şok oldum. Kimsem de, bir gelirim de yok. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan Allah razı olsun, bugüne kadar hep onun geliriyle geçindim. Hiç organ naklini düşünmemiştim. Hiç şansım olmadığı için, '˜bana böbrek çıkmaz' dedim. Doç.Dr. İlhan Kurultak'ın ısrarlarıyla geldim, tahlillerimi yaptırdım ve başvurdum. 7 ay sonra telefon geldi, '˜Böbrek çıktı' dediler' dedi.

'Bundan sonrası bir mucize'

Böbrek nakil listesinden mutlu haberin gelmesinin ardından hem şaşırdığını, hem de heyecanlandığını belirten Demirel; 'O gece sabaha kadar uyumadım. Bağışlayandan da Allah razı olsun, mekânı cennet olsun. Çok duygulandım, hayatımda hiç böyle mutlu olmamıştım. Doç. Dr. Tamer Sağıroğlu'dan da Allah razı olsun. Bir yere gidemiyordum, çocuklar ufak, gezmek istiyorlar, ben rahatsızım. İnşallah bundan sonra hayatım daha güzel olacak. Gezmek istiyorum, yemek, içmek istiyorum. Her istediğimi yapmak istiyorum. Hiçbir sosyal hayatım yoktu. Küçük kızım çok etkilendi, böbrek nakline yazılmam için o da ısrar etti. Ben düşünmüyordum. Israrlardan sonra başvurdum. Bundan sonrası bir mucize. Çocuklara bakacak kimse yoktu. '˜Onca insan içinde bana böbrek mi çıkacak?' diye düşündüm. Hayata küsmüştüm, nakil olmak istememiştim, içimden gelmemişti' sözlerine yer verdi.

'Kadavradan nakillerde gerideyiz'

Demirel'in açıklamalarının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Tamer Sağıroğlu, Demirel'in yaklaşık 10 yıldan bu yana diyaliz tedavisi gördüğünü açıklayarak; 'Kendisini yaklaşık 20 gün önce böbrek nakli için merkezimize çağırdık. Başarılı bir ameliyattan sonra naklimizi gerçekleştirdik. Kadavradan, beyin ölümü gerçekleşen bir hastamızdan nakil yaptık. Böylece böbreğine kavuşmuş oldu. Hayatı sıkıntılarla geçen bir hastamız ve hiç umudunun olmadığı bir dönemde kendisine böbrek çıktı, naklettik. Şu anda da kendisi oldukça sağlıklı ve 2 çocuğuyla birlikte mutlu bir şekilde yaşamını sürdürecek. Türkiye'de canlı böbrek nakli oldukça fazla ama kadavradan nakil olarak biraz gerilerdeyiz' dedi.

'20 binin üzerinde böbrek bekleyen var'

Sağıroğlu, konuşmasında organ nakli çağrısında bulunarak; 'Buradan da bir çağrı yapmak istiyorum; beyin ölümü gerçekleşen insanlarımız yakınları organ bağışında bulunurlarsa birçok insanı tekrar hayata kavuşturabilirler, yeniden yaşama döndürebilirler. O yüzden her beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerin yakınlarına, organlarını bağışlamasını öneriyorum. Yaklaşık 20 binin üzerinde böbrek nakli bekleyen hasta var. Ama sisteme kayıtlı olan hasta sayısı 15 ile 20 bin arasındadır. Böbrek hastaları için öncelikle koruyucu hekimlik çok önemlidir. Böbrek yetmezliğine girmeden önce tansiyonunuz varsa tansiyonunuzu, şekerinizi kontrol ettirmelisiniz. Diyabet hastaları çok dikkat etmelidir. Diyabetini kontrol ettirmelidir. Böbreğin kendi hastalıkları da var, onların da nefroloji tarafından takip edilmesi gerekiyor. Yaşamınızda tuzunuzu oldukça çıkarmalısınız' ifadelerine yer verdi.