MİMAR SİNAN VEFATININ 434. YIL DÖNÜMÜNDE SELİMİYE CAMİSİNDE ANILDI

Mimar Sinan'ın vefatının 434. yıl dönümü dolayısıyla Selimiye Camisinde anma programı düzenlendi.

TAKİP ET

Edirne Valiliğince Selimiye Camisinde düzenlenen programda Selimiye Camisi imam hatibi Yusuf Serenli, müezzinler Erdal Albayrak ve Fatih Bülbül ile Eski Cami imam hatibi Hasan Cerrah tarafından Kuran-ı Kerim okundu. Daha sonra Edirne Müftüsü Alettin Bozkurt, başta Selimiye olmak üzere 50 yıllık mimarlık yaşamında 82 cami, 52 mescit, 55 medrese, 7 darülkurra, 20 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa, 6 su yolu, 10 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 350'den fazla yapıta imza atan Osmanlı'nın baş mimarı Mimar Sinan için dua etti.

Mimar Sinan'ın Ustalık eseri Selimiye Cami

Mimar Sinan'ın 'ustalık eseri' olan ve Edirne'de 14 Mart 1575'te ibadete açılan Selimiye Camisi, yapıldığı dönemde Osmanlı Devleti'nin gücünün ve büyüklüğünün de simgesi oldu. Osmanlı padişahı 2. Selim'in Edirne'ye yaptırmak istediği caminin inşası Mimar Sinan tarafından 1568 yılında şehre hakim Kavak Meydanı'nda başladı.

7 yılda tamamlandı

Sinan, uzun süre temelinin oturmasını beklediği camiyi 7 yılda tamamladı. UNESCO'nun 2011'de ilk kez bir camiyi kültürel eser listesine almasıyla dünya çapındaki ünü daha da artan Selimiye Camisi, özellikleri ve ihtişamlı yapısıyla ilgi görüyor. Kasnak tekniğiyle 8 sütuna dayalı tek kubbe şeklinde inşa edilen caminin, bir kalem şeklinde semaya uzanan ve Delhi'deki Kutb-Minar'dan sonra en yüksek olma özelliğini taşıyan minareleri, hünkar mahfili, dantel gibi işlenmiş mermer kaplı minberi, çoklu pencere sistemi ve çinileriyle öne çıkıyor.

Selimiye'yi diğer cami mimarilerinden ayıran en büyük özelliği, herhangi bir yarım kubbeden destek almadan tek olarak inşa edilen kubbesi. Mimari ve mühendislik üzerine araştırma yapanları şaşırtan kubbe, 42,5 metre yüksekliğinde ve 32,5 metre çapında. Kalem gibi ince, bir dantel gibi süslü 3 şerefeli dört minaresi bulunan Selimiye'nin minarelerinin uzunluğu ise alemi dahil 85 metre. Dönemin şartları düşünüldüğünde 'imkansızın başarıldığı' minareler, 3 yollu olarak tasarlandığı için, minareden aynı andan üç farklı şerefeye çıkan 3 kişi birbirini göremiyor.