Kırkpınar ruhu deriyle şekilleniyor
Tarihi 664'üncü Kırkpınar Yağlı Güreşleri'ne sayılı günler kala, Edirne'de kispet ustalarının yoğun mesaisi başladı. Er meydanına çıkacak pehlivanlar, özel dikim kispetlerini hazır hale getirmeye çalışırken, usta eller de zamanla yarışıyor. Türkiye'de geleneksel kispet üretimini sürdüren sayılı ustalardan Adem Kayın ve eşi Heves Kayın, atölyelerinde hem büyük kispetler hem de minyatür hediyelik kispetler için aralıksız çalışıyor.
Yağlı güreşin en önemli unsurlarından biri olan kispet, yalnızca pehlivanın giysisi değil; aynı zamanda mücadele anında oyunların oynandığı, stratejilerin geliştirildiği temel bir unsur olarak kabul ediliyor. Belden diz üstüne kadar uzanan ve tamamen deriden, kuşaksız, düğmesiz olarak hazırlanan kispetler, her biri el emeği göz nuru ürünler olarak dikkat çekiyor.
Adem Kayın, kispetin temel parçaları olan kasnak, hazne ve paça bölümlerini üretirken; eşi, el sanatları öğretmeni Heves Kayın, süsleme, isim yazma ve kurdele takma işlemlerini üstleniyor. Birlikte kurdukları atölyede geçmişten gelen bu zanaatı yaşatmak için çalışan çift, 'Yoğun ama geleneksel ve özen isteyen bir iş yapıyoruz' diyerek emeklerinin gururunu taşıyor.
Kayın çifti, aynı zamanda mesleğin geleceğini de düşünüyor. Bu yıl yanlarında bir çırakları var: 32 yaşındaki Burak Güvenir. Çocukluk yıllarından bu yana güreşe ilgi duyan Güvenir, kispet ustalığını öğrenmek için gönüllü olmuş. İlk kispetini 1 yaşındaki oğluna diktiğini belirten Güvenir, bu işi öğrenmenin kendisi için büyük bir anlam taşıdığını ifade ediyor.
Kırkpınar yaklaştıkça, hediyelik olarak hazırlanan minyatür kispetlere de büyük ilgi gösteriliyor. Heves Kayın, bu ürünlerin büyük kispetlerin birebir küçültülmüş halleri olduğunu belirtiyor ve 'Kırkpınar döneminde en çok aranan hediyeliklerden biri haline geldi' diyor. Stoklarında 150-200 arası minyatür kispet bulundurduklarını ve talepleri karşılamak için üretimi artırdıklarını ekliyor.
Adem Kayın, kispetin yağlı güreşin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayarak, 'Pehlivan çayıra kispetiyle çıkar, kispet onun yol arkadaşıdır. Tüm oyunlar kispet üzerinden döner. Bu nedenle ne pehlivan ne de kispet birbirinden ayrı düşünülemez' sözleriyle mesleğin önemine dikkat çekiyor.
Kırkpınar'ın yaklaştığı bu günlerde, Edirne'deki atölyelerinde hummalı bir çalışmaya devam eden Kayın çifti, hem kispet üretimi hem de bu geleneksel sanatın yaşatılması için yoğun emek harcıyor. Yeni nesillere aktarılması hedeflenen bu özel zanaat, Edirne'de ustaların elinde yeniden hayat buluyor. Fahrettin Baydar