İspanya'da çalındı, Edirne'de yakalandı
Ünlü bir lüks otomobil markasına ait bir araç, İspanya'da çalındı. Aracın önce şasi numarası Almanya'da bulunan aynı markaya ait farklı bir model araç ile değiştirildi, ardından araca yine aynı markaya ait Bulgaristan'da tescilli farklı bir model aracın plakası takıldı. Bir Bulgar vatandaşı tarafından Türkiye'ye getirilen ve burada bırakılan araç ile ilgili düğüm, aynı kişinin bir ay sonra yurdu terk ederken yapılan pasaport işlemleri sırasında çözüldü. Aracı getiren Bulgaristan vatandaşı ve aracı getirmesi için ona vekalet veren başka bir Bulgaristan vatandaşı hakkında 'Resmi belgede sahtecilik' ve 'Aldatıcı işlem ve davranışlarla eşyayı ithal etme' suçlarından iddianame düzenlenirken, araç ise gerçek sahibine teslim edildi.
2016 yılının Aralık ayında Edirne'nin Kapıkule Sınır Kapısı'ndan yurtdışına çıkış yapmak üzere gelen Bulgaristan vatandaşı N. V. T.'nin polis pasaport işlemleri sırasında üzerine Türkiye'de araç bıraktığı tespit edildi. Bunun üzerine yapılan incelemede T.'nin 2016 model Bulgar plakalı lüks marka bir araçla yaklaşıkbir ay önce Türkiye'ye Hamzabeyli Sınır Kapısı'ndan giriş yaptığı tespit edildi. Yetkililer, T.'de bulunan vekaletname ile araç bilgilerinin doğruluğunu teyit etmek amacıyla Bulgar makamları ile irtibata geçince olay ilginç bir hal aldı. Bulgar yetkililer, Türk meslektaşlarına aracın üzerinde bulunan Bulgar plakalı aracın başka bir şase numarasına kayıtlı aynı lüks otomobil markasına ait 2015 model başka renkte bir araç olduğu yanıtı verdi.
'Türkiye'de olması imkansız'Bunun üzerine araştırmaya şase numarası üzerinden devam eden Türk yetkililer, T.'nin Türkiye'de bıraktığı aracın şase numarası ile İNTERPOL Uluslararası Çalıntı Araçlar Veri Tabanında sorgulama yaptı. Sorgulama üzerine Alman İnterpol'ünden aracın Almanya'da başka bir plaka ile lüks araç satan bir firmaya kayıtlı olduğu bilgisine ulaşıldı. Firma yetkilileri yapılan görüşmede kırmızı renkli lüks aracın galerinde bulunduğunu ve Türkiye'de olmasının imkansız olduğunu belirtti. Olay, Türk yetkililerin edindikleri bilgiler üzerine lüks araç firmasının Türkiye resmi distribütörü ile görüşmesi üzerine aydınlandı. Önce aracın bilgisayar sistemine erişilerek gerçek şasi numarası ve gerçek plakası tespit edildi. Bu tespit üzerine yapılan araştırmada aracın İspanya'da bulunan bir şirkete ait iken çalındığı, İspanya'dan çalınan aracın şasi numarasının Almanya'da bulunan başka bir aracınki ile değiştirildiği, araç üzerine takılan plakanın ise aynı marka Bulgaristan'da tescilli başka bir araca ait olduğu belirlendi.
10 yıla kadar hasip isteniyorOlayın aydınlanmasının ardından sahte plakalı ve şasi numaralı aracı Türkiye'ye getiren Bulgar N. V. T. ile T.'ye aracı Türkiye'ye götürmesi için vekalet veren ve aracın gerçek sahibi olarak gözüken I. D. D. hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonucunda iki şüpheli hakkında iddianame düzenlendi. Cumhuriyet Savcısı Halil Abdülkerim Kardaş tarafından düzenlenen iddianamede şüpheliler I. D. D. ile N. V. T.'nin 'Resmi belgede sahtecilik' ve 'Aldatıcı işlem ve davranışlarla eşyayı ithal etme' suçlarından toplamda 10 yıla kadar hapis cezası ve 10 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılmaları talep edildi.
500 Avro için yapmışOlayın detaylı olarak anlatıldığı iddianamede şüpheli N. V. T.'nin ifadelerine de yer verildi. T., ifadesinde işsiz ve maddi durumu kötü olduğu için 15 yıldır tanıdığı bir arkadaşının aracı Türkiye'ye götürmesi karşılığında 500 Avro para alacağını söylemesi üzerine aracı götürmeyi kabul ettiğini, arkadaşının kendisine aracın Türkiye'de tamir edileceğini söylediğini ifade etti.
Aldatıcı işlem ve davranışİddianamede ayrıca Türkiye'deki yüksek vergiler nedeniyle araç fiyatlarının yüksek olduğu, Bulgaristan gibi ülkelerden daha ucuza araç temin edilerek Türkiye'de teslim edilmek şartıyla alınan araçların gerek resmi evraklar gerekse vekaletname gibi sahte evraklar düzenlenerek Türkiye'ye araç getirme hakkına sahi kişilere cüzi miktarlarda ödeme karşılığı aldatıcı işlem ve davranışlarda bulunarak yurda sokulduğu, kimi araçların ise ülkeye girdikten sonra parçalanarak yedek parça olarak piyasaya arz edildikleri, bu nedenle araçların kaçakçılık konusu olduğu tespiti yer aldı.
'Türkiye'de olması imkansız'Bunun üzerine araştırmaya şase numarası üzerinden devam eden Türk yetkililer, T.'nin Türkiye'de bıraktığı aracın şase numarası ile İNTERPOL Uluslararası Çalıntı Araçlar Veri Tabanında sorgulama yaptı. Sorgulama üzerine Alman İnterpol'ünden aracın Almanya'da başka bir plaka ile lüks araç satan bir firmaya kayıtlı olduğu bilgisine ulaşıldı. Firma yetkilileri yapılan görüşmede kırmızı renkli lüks aracın galerinde bulunduğunu ve Türkiye'de olmasının imkansız olduğunu belirtti. Olay, Türk yetkililerin edindikleri bilgiler üzerine lüks araç firmasının Türkiye resmi distribütörü ile görüşmesi üzerine aydınlandı. Önce aracın bilgisayar sistemine erişilerek gerçek şasi numarası ve gerçek plakası tespit edildi. Bu tespit üzerine yapılan araştırmada aracın İspanya'da bulunan bir şirkete ait iken çalındığı, İspanya'dan çalınan aracın şasi numarasının Almanya'da bulunan başka bir aracınki ile değiştirildiği, araç üzerine takılan plakanın ise aynı marka Bulgaristan'da tescilli başka bir araca ait olduğu belirlendi.
10 yıla kadar hasip isteniyorOlayın aydınlanmasının ardından sahte plakalı ve şasi numaralı aracı Türkiye'ye getiren Bulgar N. V. T. ile T.'ye aracı Türkiye'ye götürmesi için vekalet veren ve aracın gerçek sahibi olarak gözüken I. D. D. hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonucunda iki şüpheli hakkında iddianame düzenlendi. Cumhuriyet Savcısı Halil Abdülkerim Kardaş tarafından düzenlenen iddianamede şüpheliler I. D. D. ile N. V. T.'nin 'Resmi belgede sahtecilik' ve 'Aldatıcı işlem ve davranışlarla eşyayı ithal etme' suçlarından toplamda 10 yıla kadar hapis cezası ve 10 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılmaları talep edildi.
500 Avro için yapmışOlayın detaylı olarak anlatıldığı iddianamede şüpheli N. V. T.'nin ifadelerine de yer verildi. T., ifadesinde işsiz ve maddi durumu kötü olduğu için 15 yıldır tanıdığı bir arkadaşının aracı Türkiye'ye götürmesi karşılığında 500 Avro para alacağını söylemesi üzerine aracı götürmeyi kabul ettiğini, arkadaşının kendisine aracın Türkiye'de tamir edileceğini söylediğini ifade etti.
Aldatıcı işlem ve davranışİddianamede ayrıca Türkiye'deki yüksek vergiler nedeniyle araç fiyatlarının yüksek olduğu, Bulgaristan gibi ülkelerden daha ucuza araç temin edilerek Türkiye'de teslim edilmek şartıyla alınan araçların gerek resmi evraklar gerekse vekaletname gibi sahte evraklar düzenlenerek Türkiye'ye araç getirme hakkına sahi kişilere cüzi miktarlarda ödeme karşılığı aldatıcı işlem ve davranışlarda bulunarak yurda sokulduğu, kimi araçların ise ülkeye girdikten sonra parçalanarak yedek parça olarak piyasaya arz edildikleri, bu nedenle araçların kaçakçılık konusu olduğu tespiti yer aldı.