Geçim sıkıntısına 1 Mayıs arası
Edirne'de 1 Mayıs İşçi Bayramı, Emek ve Meslek Örgütleri 1 Mayıs Platformu tarafından düzenlenen kortej yürüyüşü ve törenlerle kutlandı. Talatpaşa Caddesi'nden Saraçlar Caddesi'ne gerçekleştirilen yürüyüşün ardından cadde üzerinden hazırlanan platforma kutlanan bayramda, davullar ve zurnalar eşliğinde işçiler hem halay çektiler, hem de oyun havalarıyla doyasıya eğlendiler. Törende platform adına konuşma yapan Zeki Şişko, 1 Mayıs'ta gündemini geçim sıkıntısı ve emeğin haklarına yapılan saldırıların oluşturduğunu söyledi.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Birleşik Kamu İş Görenleri Sendikaları Konfederasyonu (BİRLEŞİK KAMU-İŞ), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Türk Dişhekimleri Birliği'nin (TDB) Edirne temsilciliklerinden oluşan Edirne Emek ve Meslek Örgütleri 1 Mayıs Platformu, 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı düzenlediği yürüyüş ve etkinliklerle kutladı.
1 Mayıs İşçi Bayramı kapsamında Talatpaşa Caddesi üzerinde Şükrüpaşa İlkokulu önünde bir araya gelen konfederasyona bağlı sendikaların üyeleri, Saraçlar Caddesi'ne yürüyüş düzenlediler. 11.00'da bir araya gelen işçiler, trafiğe kapalı alanda davul ve zurna eşliğinde eğlenirken; 12.00'da oluşturulan kortej, Saraçlar Caddesi'ne yürüdü. Binlerce işçinin sloganlar ve davul zurna eşliğinde yürüyüşüne konfederasyon ve sendikaların temsilcilerinin yanı sıra Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ve CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı da katıldılar.
1 Mayıs kortejinin Saraçlar Caddesi'nde yer almasının ardından törende Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve devrim şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Edirne Emek ve Meslek Örgütleri 1 Mayıs Platformu düzenleme kurulu üyelerinin katılımcıları selamlamasının ardından törende Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Nâzım Hikmet Ran'ın '˜Davet' şiirini okudu. Gürkan'ın şiir okumasının ardından törende CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu da katılımcılara seslendi. Gaytancıoğlu, konuşmasına '˜Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Mücadelemiz' sloganları ile başlarken; 'Bugün 1 Mayıs; işçinin, emekçinin, alın teri dökenin bayramı. Ama huzurlu değiliz. Bir yanda EYT'liler var, bir yanda açlık sınırı asgari ücreti geçmiş. Alın terinin karşılığını alamayan ve gün geçtikçe sendikasızlaştırılan işçiler, emekçiler var. Ama biz, onlardan çoğunluktayız, kalabalığız. Her zaman yanınızdayız. Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın mücadelemiz' dedi.
'Ortak paydada buluşuyoruz'
Gaytancıoğlu'nun konuşmasının ardından törende platform adına konuşmayı TES-İŞ Edirne Şube Başkanı Zeki Şişko yaptı. Şişko, konuşmasında kıdeme dokunulmaması gerektiğini vurgulayarak; 'Krizin nedeni değiliz, bedelini ödemeyeceğiz. İnsana yarışır iş, eşit işe eşit ücret, çocuklarımızın geleceği ve doğanın ranta kurban edilmemesi için 1 Mayıs'ta alanlardayız. 1 Mayıs'ta gündemimizi, geçim sıkıntısı ve emeğin haklarına yapılan saldırılar oluşturuyor. Bugün burada daha da artan sorunlarımızı dile getirmek ve ortak mücadelemizi güçlendirmek için bir aradayız. Adımız, inancımız, ten rengimiz, yaşam biçimlerimiz, yaşadığımız şehir, çalıştığımız işyeri farklı olsa bile işçi/emekçi olmanın ortak paydasında buluşuyoruz. Umutluyuz çünkü biz işçisi, kamu emekçisi, emeklisi, mühendisi, sağlık emekçisi, hukukçusu, esnafı, çiftçisi ve asgari ücretlisi ile çoğunluğuz, halkız' ifadelerine yer verdi.
'Pasta büyüyor, yoksulluk bitmiyor'
Şişko, dünya ekonomisinin gelişmesine, ticaretin artmasına, kârların patlamasına rağmen emeğin zenginlikten aldığı payın azaldığını belirterek; 'Bu nedenle sosyal adalet git gide bozuluyor. Pasta büyüyor ama geniş kesimlerin yoksulluğu bitmiyor. Üretilen zenginliğin adaletsiz bir şekilde paylaşılması tüm insanlığı tehdit ediyor. Yaşadığımız sorunları mücadeleyle aşmamız gerekiyor. Ancak, aramızdaki yapay ayrımları ortadan kaldırıp birlik olduğumuzda mücadeleyi kazanma şansımız ortaya çıkıyor. Umutluyuz çünkü gücünü bizi bölmekten alanların dayattığı sömürü, yoksulluk ve baskı düzenine karşı omuz omuza mücadele ettiğimizde önümüzdeki engelleri kumdan kalelere çevirdiğimiz başarılarla dolu bir tarihin sahipleriyiz' dedi.
'Zamlar emekçilerin belini büküyor'
Ekonomik krizin, satın alma gücünü her geçen gün düşürdüğünü söyleyen Şişko; 'Birbiri ardına gelen zamlar emekçilerin belini büküyor! Bizler için temel gıda maddeleri dahi artık '˜lüks' haline geliyor. Ülkemizin adım adım içine itildiği ekonomik, siyasal ve toplumsal bunalım gittikçe derinleşiyor. Krizden kurtulmanın yolu, işçi hak ve özgürlüklerinin baş düşmanı olan IMF programlarına benzer uygulamalarda aranmamalıdır. Rekor kıran işsizlik, hayat pahalılığı, sofralarımızdaki ekmeği küçültüp geleceğe güvenle bakmamızın önüne set çekiyor. Umutlarımız hangi sendikanın üyesi olursa olsun bütün emekçilerin paraya, '˜aidata' tahvil edilen değil, kol kola olmayı temel alan bir dayanışmadan yana olduğunu biliyoruz. İşçi sınıfının örgütlü gücü olarak bugün 1 Mayıs alanlarından haykırıyoruz' sözlerine yer verdi.
'Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir'
Şişko, konuşmasında IMF programlarına da dikkat çekerek; 'Başta kıdem tazminatı olmak üzere, işçi hak ve özgürlüklerinde gerilemeye yol açan, emeklilikte yaşa takılmamıza neden olan her türlü program, adı ne olursa olsun bizler için bir IMF programıdır. Bu programa karşı olmak ve haklarımıza sahip çıkmak hepimizin sorumluluğudur. Buradan güçlü bir şekilde bir kez daha söylüyoruz; kıdem tazminatı örgütlü-örgütsüz tüm emekçilerin hakkıdır. Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir. Kıdem tazminatı işçi sınıfının vazgeçilmezidir. Kızımızın gelinliği, oğlumuzun damatlığıdır. Seçim malzemesi yapılan tüm kamu emekçilerinin hakkı olan 3600 ek göstergesinin hemen verilmesini talep ediyoruz' dedi.
'Taşeron çalıştırmanın önüne geçilmiyor'
İşçilerin vergide adalet istediğini söyleyen Şişko; 'Toplumun büyük bölümünü oluşturan ücretli, emekli, iktisaden dar ve sabit gelirli geniş halk kesimlerinin geçim koşullarını göz önünde bulunduran bir vergi politikası istiyoruz. Vergide '˜az kazanandan az, çok kazanandan çok' ilkesinin geçerli olmasını talep ediyoruz. KİT'lerdeki taşeron işçilere, geçici işçilere kadro istiyoruz. 696 Sayılı KHK ile kadro geldi ama sorunlarımız hâlâ bitmedi. Örgütlenme ve toplu pazarlık hakkımızı sınırlayan düzenlemeler devam ediyor. Enflasyonun yüzde 20'ye dayandığı koşullarda kadroya geçirilen işçilere yüzde 4 ücret zammı veriliyor. Özel sektörde de taşeron çalıştırmanın önüne geçilmiyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin en az önemsendiği işyerlerinin başında yine taşeron şirketler geliyor. Taşeron uygulaması güvencesizliği kalıcı hale getiriyor' ifadelerine yer verdi.
'Mart ayında 108 işçi kurban gitti'
Şişko, sendika seçme özgürlüğüne saygı gösterilmediğini ve sendikal ayrımcılık yapıldığını belirterek; 'İktidar yandaşları attıkları imzalarla emeğin sömürülmesine ve işçinin güvencesiz çalışmasına sebep olmakta, emekçileri yoksulluğa mahkûm etmektedir. İş cinayetleri durmak bilmiyor. Sadece Mart ayında 108 arkadaşımız iş cinayetine kurban gitti. Ama insan yaşamının, insan onurunun hiçe sayıldığı çalışma koşulları bizlere sunulmuş birer lütuf gibi kimi çevrelerce savunuluyor. İşsizlik adeta patladı. İşsizlikteki artışın önüne geçilemiyor. İşsizlik, sosyal dışlanmayı kaçınılmaz hale getirip insan onuruna yaraşır yaşam umudunu söndürüyor. Özellikle, eğitimli genç işsizliği toplumsal bir felakete davetiye çıkarıyor. İşsizliğe çözüm bulunması için, insanı ve çalışmayı, yatırımı ve üretimi temel alan bir programı savunmamız zorunlu hale geliyor. Becerilere ve yeteneklere uygun istihdam politikalarının hayata geçirilmesi için sesimizi yükseltmemiz gerekiyor' dedi.
'Yaşasın 1 Mayıs'
Emekçilerin asli görevleri arasında eşit işe eşit ücret, işyerinde ayrımcılık ve tacizin engellenmesinin yanı sıra çocuk istismarının önüne geçmek, adil ve yaşanabilir güzel bir dünya kurmanın yer aldığını söyleyen Şişko; 'Bize insanca bir yaşam kurmamız için sağlıklı çevre gerekiyor. Kendi kâr ve çıkarlarını, insandan ve doğadan daha fazla önemseyen fabrikalar atıklarıyla zehir saçıyor; HES'ler ormanlarımızı yok edip derelerimizi kurutuyor. Doğaya sahip çıkmamız geleceğimize sahip çıkmamız anlamına geliyor. Emeğin sömürülmediği, herkesin güvenceli, insanca çalıştığı bir işinin olduğu, ekonomik krizlerin faturasının emekçilere yıkılmadığı, kimsenin cinsiyetinden, kimliğinden, inancından dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği, eşit yurttaşlığın, barış ve kardeşliğin hâkim olduğu, sendikal hak ve özgürlüklerin, hak arama yollarının önünün açıldığı, grevlerin yasaklanmadığı, düşünmenin düşünceyi ifade etmenin, itiraz etmenin cezalandırılmadığı, emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu bir dünya ve ülke istiyoruz. Yaşasın 1 Mayıs. Yaşasın işçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü' sözlerine yer verdi. Şişko'nun konuşmasının ardından törende Edirne Tabip Odası Onur Kurulu Üyesi Dr. Ertuğrul Tanrıkulu da şiir okudu. 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamaları, davul zurna eşliğinde halaylar ve düzenlenen türkü konseri ile sona erdi.