Gece alışverişle aydınlanacak

Edirne Ticaret ve Sanayi Odası(ETSO) Yönetim Kurulu Başkanı Recep Zıpkınkurt, Edirne Ticaret Borsası(ETB) Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk, Edirne Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birliği(EDESOB) Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Cingöz, Tarihi Alipaşa Çarşısı Dernek Başkanı Yılmaz Sanış ve Tarihi Bedesten Çarşısı Dernek Başkanı Hakan Fındıklı, düzenledikleri basın toplantısı ile Edirne'nin turizm geleceğiyle ilgili açıklamalarda bulundular.

ETSO Meclis Başkanı Mustafa Emre Alp ve ETB Meclis Başkanı Fedai Canım'ın da yer aldığı toplantıda açılış konuşmasını Recep Zıpkınkurt yaptı. Zıpkınkurt, ETSO'nun Edirne'ye son günlerde gelen yabancı misafirlerle ilgili çalışmalara devam ettiğini belirterek; 'Esnafımızın ve ticaretle uğraşan arkadaşlarımızın da bize destek vermesini bekliyoruz. Çünkü bir dal var ve biz bu dalı ya keseceğiz ya da bu dalda oturmaya devam edeceğiz. Son günlerde şehrimize hafta sonu gelen yabancı turist sayısı, hafta başı ve hafta içinde de gelmeye başladı. Dolayısıyla biz bunu en iyi şekilde nasıl değerlendirebiliriz, bu insanları nasıl mutlu ederiz, bu insanların Edirne'ye gelmelerini ve alışveriş yapmalarını devamını nasıl sağlayabiliriz? Bunu konuşmamız lazım. Hepimiz, üzerimize düşen görevi yapmamız lazım. Lütfen vakit buldukça sahaya çıkalım ve esnaflarımızı uyaralım' ifadelerine yer verdi.

Edirne'deki sorunların yalnızca esnafla alakalı olmadığına dikkat çeken Zıpkınkurt; 'Edirne'de yaşayan herkesin de duyarlı olması lazım. Bugün trafikte yaşanan sorun bile o insanları rahatsız etmeye başladı. Hafta sonu yaklaşık 3-4 tane maddi hasarlı trafik kazası duydum. Çünkü insanlar yaya kaldırımına adımını attığı andan itibaren önündeki araba frene basıyor ve arkadaki araba vuruyor. Avrupa'da böyle bir terbiye var. Bizde araba geçecek, ondan sonra yaya geçecek. Bunu Emniyet Müdürü'müzle de, Belediye ile de görüşeceğim. Ama bizim insanlarımızı bilinçlendirmemiz lazım. Örneğin; Belediye Başkanı'ndan Maarif Caddesi'ne ve Hürriyet Meydanı'na otobüs yolcu indirme-bindirme peronu rica edeceğiz. Belediye de bu konuda destekçi olacağının sözünü verdi. Araba Hürriyet Meydanı'na geliyor, otobüs yaşanıyor ama yolcu indirecek yer yok. Maarif Caddesi'ne geliyor, bir otobüs indirme-bindirme durağı var. Adamın arabasından 40 kişi inecek, ETUS minibüsü gelmiş kornaya basıyor, adama bağırıyor. Bizim, bu adama yardımcı olmamız mı lazım, yoksa kornayla bu insanları rahatsız mı etmemiz lazım?' dedi.

Sabahtan öğlene 5 bin kişi

Zıpkınkurt, konuşmasında Pazarkule Gümrük Kapısı'ndan Cumartesi günü 07.00'dan öğlene kadar 5 bin kişinin giriş yaptığına dikkat çekerek;'Pazarkule'nin mevcut yapısı bu yolcuyu karşılamıyor. TOBB'nin bununla ilgili çalışması var. Hamzabeyli Gümrük Kapısı yenileniyor. Pazarkule Gümrük Kapısı için bir proje çizildi. Bu proje için Ticaret Bakanlığı ile görüşülüyor. Pazarkule Gümrük Kapısı'nın yenilenmesi gündemde. Kapıkule Gümrük Kapısı'nda Gümrük Başmüdürümüz ile görüşüyoruz. Neler yapabileceğimizi konuştuk. Memurlarımız da özveriyle çalışıyor. Ama düşünün ki 2 tane memurun, sabah 07.00'dan öğle 13.00'a kadar 5 bin kişiye işlem yapması da çok kolay değil. Bu insanların da hakkını vermek lazım' sözlerine yer verdi.

Ticaret Bakanı Edirne'ye gelecek

Zıpkınkurt, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın ilerleyen günlerde Edirne ve gümrük kapılarını ziyaret edebileceğini açıklayarak; 'Kendileriyle Edirne'ye biraz personel takviyesi ve Kapıkule Gümrük Kapısı başta olmak üzere daha fazla peron açılmasını görüşeceğiz. İnsanların en az zaman kaybıyla gümrüğü terk etmelerini sağlamamız lazım. Mevcut kadroya ilave olarak Emniyet Müdürlüğü; Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri personel gönderiyor. Emniyet Müdürü'müz daha fazla insanın geçebilmesini kolaylaştırmak adına 1-2 peron daha açılması anlamında takviyede bulunacağını söyledi' dedi.

Talep Keşan'dan Edirne'ye döndü

Edirne esnafında fiyat etiketi kullanımının önemine dikkat çeken Zıpkınkurt; 'Hatta Türkçe ve Bulgarca menünün yanında Yunanca menü de olmalı. İnsanlar neyi, kaç paraya yediğini bilmeli. Fiyatları esnaf odası ile beraber biz veriyoruz ama denetleme yetkisi veya yaptırımı Belediyededir. Hepimiz el birliğiyle sahip çıkarsak bu insanların Edirne dışına kaçmalarını engelleyebiliriz. Keşan'a eskiden olan talep, bugünlerde Edirne'ye döndü. Edirne'yi daha iyi, modern bulduklarını ve aradıkları çeşidi daha fazla bulabildiklerini söylüyorlar. Esnaf biraz daha güler yüzlü davranıyor. Edirne'de hem bir çeşitlilik oluştu, hem de Edirne'yi çok daha fazla tercih ediyorlar. Bundan faydalanmamız, insanları mutlu göndermemiz lazım. Ülkeye daha fazla döviz girsin, esnafımız daha mutlu olsun. Çünkü esnaf mutluysa bütün kesimlere yansıyor. Bütün sektörler hareket kazanacak' ifadelerine yer verdi.

Edirne'ye yeni festival

Rusya'nın St. Petersburg kentinde '˜Beyaz Geceler' olarak adlandırılanbir tabirin olduğunu belirten Zıpkınkurt;'Çünkü hava hep aydınlık ve gece olmuyor. Biz de '˜Beyaz Geceler' diye bir alışveriş festivali yapmayı planlıyoruz. ETSO önderliğinde Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birliği ile esnaf odalarının ve tüm tarafların desteğiyle yapmak istiyoruz. Gece 02.00'a kadar dükkânları açık tutacağız. Saraçlar Caddesi'nde, AlipaşaÇarşısı'nın diğer tarafında müzik ekibi, Alipaşa Çarşısı'nda defile, Erasta'nın önünde bir müzik grubu olacak. Edirne'ye gece 03.00'a kadar alışveriş festivalini yaşatacağız. Bunu da geleneksel hale getireceğiz. Bunun örnekleri var; İtalya'da Milano'da yapılıyor. Edirne'ye yabancıların ilgisi varken gece 02.00-.03.00'a kadar esnaflarımız da desteğiyle yapacağız. O gün, özel bir gün olacak. Çünkü dükkanlarda 2-3 sezon önceki ürünler, yüzde 70 ıskonto ile veriliyor. Ama bütün deposunu temizliyor. Esnafımız için de bir çıkış yolu olacak. Depodaki mal zaten çok işe yaramayan maldır. Ama bununla beraber hem şehre hareket gelecek, hem de şehrin adı öne çıkacak. Esnafımıza katkı sağlamış olacağız' dedi.

'En şanslı illerden biri Edirne'

Zıpkınkurt'un konuşmasının ardından toplantıda söz alan Özay Öztürk ise Türkiye geneline bakıldığında ticari anlamda en şanslı illerden bir tanesinin Edirne olduğunu ifade ederek; 'Bu şansımız da serhat şehri olmamızdır. Her ne kadar dövize bağlı olarak maliyetler artsa da yabancılar açısından bu bir avantaj haline geldi. Bu avantaj ile birlikte Türkiye'de satılan ürünlerimiz, onlara çok ucuz geliyor. Bu da ciddi anlamda bir talep yaratıyor. Biz, gelen turistleri mutlaka hoş tutmamız gerekiyor. Problemleri tespit ederek çözmek gerekiyor. Sonuç olarak bu insanlar, buraya gelmek zorunda değil. Hem gezmek için geliyorlar, gelmişken de alışveriş yapıyorlar. Şu anda Edirne'nin her yerinde bir hareket var. Bu hareketin doğru planlanması, yönetilmesi ve de sürdürülebilir hale getirilmesi gerekiyor. Başta şehrin yöneticilerinden, esnaflarından, halka kadar herkesin bununla ilgili yapması gerekenler var. Bu şehir, bu şansı kaybetmesin. Kaybedersek herkesin üzüleceğini düşünüyorum. Bizim fahiş fiyat yazmamamız gerekiyor. Fiyatlarla ilgili mutlaka denetim yapılması gerekiyor. Ufak tefek şikâyetler var ki mutlaka olacak. Bunları minimize etmek gerekiyor. Ulaşım, otopark imkânları, restoranlar, hizmet sektörünü çok önemsememiz gerekiyor. Sonuç olarak bu şehir hepimizin. Onun için hep birlikte gereğini yapalım' sözlerine yer verdi.

'Merkez ile ilçeler arasında fark çok'

Öztürk'ün konuşmasının ardından söz alan Kemal Cingöz ise Edirne'nin coğrafi konum bakımından şanslı olduğuna dikkat çekerek; 'Bu şansı iyi kullanmak lazım. Edirne merkez ile ilçelerdeki esnafın ticareti arasında çok fark var. Fahiş fiyatlarla ilgili serzenişler bizim de kulağımıza geliyor. Esnafın tümünü bu kategorinin içerisine koymak mümkün değil. Bunu yapanlar azınlıkta ama önemli olan o azınlıktakileri, çoğunluktakilerin seviyesine getirebilmek için gerekli mücadeleyi yapmak lazım. Edirne hepimizin şehridir' dedi.

Yabancı dile çözüm öğrenci

Cingöz'ün konuşmasının ardından söz alan Yılmaz Sanış ise dövizin yükselmesi ile beraber Edirne'ye aşırı derecede bir talep olduğunu belirterek;'Buradan 30 kilometre içeriye girdiğiniz zaman aslında Türkiye'deki ticaretin ne kadar zor döndüğünü görmekteyiz. Edirne, bu konuda çok şanslı. Geçen hafta içerisinde Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birliği Başkanımız ile beraber Trakya Üniversitesi'ne gidip yeni bir uygulama istemiştik. Sahadaki esnaflarda yabancı dil konusunda yetersizlik var. Trakya Üniversitesi'nde okuyan ve Balkanlar'dan gelen öğrenciler var. Bunları hafta sonu part-time olarak çarşılarımızda çalıştırabiliriz. Öğrencilerin sigortalarının İŞKUR tarafından karşılanıp Trakya Kalkınma Ajansı veya AB'den oluşturulacak projeyle günlük yevmiyeleri de ödenebilir. Sahada yabancı dil sorununu da bir nebze çözebiliriz' ifadelerine yer verdi.

'Bir kişi yapar, 50 kişi çeker'

Sanış, tarihi çarşı derneklerinin yaptırım gücü olmadığına dikkat çekerek; 'Biz, bir yere kadar sadece uyarı yapabiliyoruz. Eğer şehrin en yoğun olan belirli bölgelerine birer tane turizm, tüketici veya şikâyet masası kurulup, masalara yetkililer oturtulursa en azından anında çözüm olur. Daha önceki yıllarda Edirne bunun sıkıntısını çekti. Bir kişi yapar, 50 kişi çeker. Biz, içimizdeki çürük elmaların kesinlikle ayıklanmasını istiyoruz' dedi.

Bedesten kiralarına indirim talebi

Sanış'ın konuşmasının ardından söz alan Hakan Fındıklı ise Bedesten çarşısı kiralarına enflasyonun etkisini açıklayarak; 'Bizim kira artışlarımız en önemli gider kalemimizdir ve enflasyonla alakalıdır. Vakıflar kira artışlarını yüzde 10 indirim ile uygulasın ki bizim de en büyük gider kalemi olan kiralarımızı düşürelim. Edirne'de yaşayan insanlarımıza da, yurt dışından gelen misafirlerimize de daha ucuz ürün satabilelim. Kira artışlarımız daha önce ÜFE üzerinden yapılıyordu. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı üzere TEFE olarak yapılacakmış. O da şu anda yüzde 24 civarındadır. Esnafımız, gelen ziyaretçilere uzaktan gelmiş bir akrabası gibi davranıyor. Gelen insanlar 3'üncüye dönmeye başladı. Bunun devam etmesi için elimizden geleni yapıyoruz' sözlerine yer verdi. Uğur AKAGÜNDÜZ