'Eskiden yüzüyorduk, şimdi yürüyerek geçersin'

Edirne'nin simgesi olan ve geçmişte taşkınlarıyla bilinen Tunca ve Meriç nehirleri, son yıllarda etkisini artıran kuraklık nedeniyle adeta can çekişiyor. Mevsim yağışlarının yetersiz kalması ve sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerine çıkması, iki nehrin debisini kritik seviyelere düşürdü.

TAKİP ET

Devlet Su İşleri (DSİ) verilerine göre, Tunca Nehri'nin Suakacağı mevkisinde su seviyesi 2 metreküp/saniyeye, Meriç Nehri'nin Kirişhane mevkisinde ise 42 metreküp/saniyeye kadar geriledi. Tarımsal sulama ihtiyacının arttığı yaz aylarında Tunca Nehri'ndeki su akışı tamamen durdu.

Bir zamanlar yatağına sığmayan Tunca Nehri, bugünlerde yosun, çöp ve çatlamış toprak görüntüsüyle dikkat çekiyor. Sarayiçi Er Meydanı'na ulaşan Kanuni Köprüsü'nün altındaki su tamamen çekildi. Eskiden ördeklerin yüzdüğü, balıkçıların oltalarını salladığı alan, artık kuşlara ve balıklara ev sahipliği yapamıyor.

Meriç Nehri'nde de benzer bir tablo yaşanıyor. Aşırı sıcaklar ve buharlaşma nedeniyle su seviyesi ciddi oranda düştü. Asırlık ahşap köprünün ayakları, yıllar sonra ilk kez gün yüzüne çıktı. Bu görüntü hem vatandaşlarda hem de kente gelen turistlerde şaşkınlık ve endişe yarattı.

75 yaşındaki Edirneli Vural Salçın, gençliğinde nehirlerin taşkınlarla gündeme geldiğini belirterek şunları söyledi:

'Şu anda kuraklıktan dolayı çoğu kişi ektiği üründen verim alamıyor. Özellikle ayçiçekleri kurudu. Gençlik yıllarımızda 2-3 adam boyu su olan nehir, şu an kupkuru. Bu yıl çok kurak geçti, yağmurlar düşmedi. Meriç Nehri'nde eskiden yüzüyorduk, şimdi yürüyerek şortun bile ıslanmadan geçersin. Tunca Nehri de iyice bitti, akıntılı ve derin olan yerler tamamen kurudu.' Fahrettin Baydar

Fahrettin Baydar